Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/53 E. 2018/1331 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/53 Esas
KARAR NO : 2018/1331

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR TARİHİ : 28/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 29/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tahkim Mahkemesinin Kararının Tenfizi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 19.06.2015 tarihli dava dilekçesinde ; müvekkili banka ile davalılar arasında mevcut olan ihtilaf ile ilgili Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından 27.04.2015 tarih….. sayılı karar verildiği, söz konusu kararın kesinleştiği, bu nedenlerle kesinleşen kararın müvekkili banka lehine tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf yargılama aşamasındaki beyanlarında; öncelikle tenfize konu edilen kararda müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, verilen kararın adil yargılama ilkelerine uygun olmadığını, kararda müvekkili ile ilgili usuli eksikliklerin kamu düzeni ile ilgili olduğunu bu nedenlerle tenfiz istemi koşullarının gerçekleşmemiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi …… E-K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar ile birlikte, tahkim konusu kararın Yargıtay ……HD’ nin …… Esas ….. Karar sayılı ilamı kapsamında infaz koşullarının bulunup bulunmadığı hususunu değerlendirmesi için dosya bilirkişi …. Kocasakal’a tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 23.02.2017 tarihli raporunda ; davalı tarafın savunmasını yapması için duruşma gününün ve kararın usulüne uygun olarak tebliği hususunun davacı tarafça ispatlanması koşulu ile hakem kararının içerik olarak New York Konvansiyonu madde V/2 anlamında Türk kamu düzenine aykırılık teşkil etmediğini teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf tahkime konu karar ile ilgili kendilerinin bilgilendirilmediği ve savunma haklarının ihlal edildiğini iddia etmiş, dosyaya sunulan tebliğ belgelerine göre kararı veren mahkemenin bulunduğu ülkenin kendi mevzuatına göre tebliğ işlemlerinin gerçekleştiği ayrıca tenfize konu kararın Türkçe tercümesinin yer aldığı ikinci sayfanın ikinci paragrafında ”Taraflar dava duruşmasının tarihi ve saati hakkında uygun bir şekilde bilgilendirilmiştir.” ibaresinin yer aldığı, dolayısı ile kararın içeriğine göre de davalı tarafın davadan haberdar edilmek sureti ile savunma hakkının kısıtlanmadığı değerlendirilerek davacının davasının kabulüyle dava konusu tahkim mahkemesi kararının tenfizine karar verilmiş, iş bu kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine İBAM ….. HD…… EK sayılı ilamıyla “davalı yanın cevap dilekçesinde savunma delili olarak ileri sürdüğü ve tenfize konu edilen hakem kararında bahsi geçen Letonya mevzuat hükümlerinin celbine ilişkin delillerin toplanmadığı” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararından sonra belirtilen hususlarda deliller toplanarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı taraf yargılama aşamasında ısrarla tenfize konu tahkim mahkemesinin yargılamasında müvekkilinin yargılamadan haberdar edilmediğini, yargılama aşamasında kendisine Letonya mevzuatına uygun tebligat yapılmadığını, bu bağlamda adil yargılanma hakkı kapsamında savunma hakkının ihlal edildiğini, iş bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğunu, özellikle bu neden ve diğer nedenler kapsamında tenfiz koşullarının gerçekleşmediğini belirtmiş; Letonya mevzuatında yer alan Tebligat Kanunun 31.maddesinde tahkim mahkemesinde görülen davalarda tebligatların ne şekilde yapılacağının açıkça düzenlendiği, yasal düzenlemeye göre tebliğ işleminin “postayla veya elektronik posta yolu ile iadeli taahhütlü olarak ve muhataba şahsen tebliğ edilmesinin ön görüldüğü”, davacı tarafından dosyaya sunulan tebliğ evrakına göre tahkim mahkemesinin yapmış olduğu yargılamada tebliğ işlemini posta yoluyla yapılmadığı, ….. isimli firma(kargo şirketi) aracılığı ile ve kurye vasıtasıyla davalı adına …isimli şahsa yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir.
Dava konusu tenfize konu tahkim mahkemesinin kararının tetkikinde verilen nihai kararın taraflar yönünden kesin olduğu, bu bağlamda kararın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin belge de sunulmadığı, davacı tarafından kurye vasıtasıyla yapılan tebliğ ilişkin belgenin tetkikinde karar tarihinden önce 25/03/2015 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı, söz konusu tebliğin de yukarıda bahsedilen şekilde Letonya mevzuatına uygun olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı adına yapılan tebligatın kurye vasıtasıyla …isimli şahsa yapıldığı, söz konusu kişinin davacıyla ilişkisi ve irtibatının tebliğ evrakında belirtilmediği, davalıya ait tekmil aile nüfus kaydının celp ve tetkikinde eşinin isminin ….. olduğu, bu bağlamda tebligat yapılan şahsın davalının aile efradından birisi de olmadığı belirlenmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın tenfize konu ettiği Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davalı tarafa Letonya mevzuatına uygun tebliğ işlemi yapılmadığı, tebliğ işleminin mutlaka tahkimin cereyan ettiği yer hukuku çerçevesinde ve usulü dairesinde yapılmasının zorunlu olduğu (Yargıtay …. HD …. – …. EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere), olayımızda tebliğ işleminin … firması aracılığı ile ve kurye vasıtasıyla davalı ile ilişkisi de tespit edilemeyen …isimli şahsa yapıldığı, söz konusu tebliğ işleminin Letonya Tebligat Kanunun 31.maddesine açıkça aykırı olduğu, yapılan yargılamadan davalının usulüne uygun haberdar edilmediği, bu kapsamda davalının hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği, söz konusu ihlallerin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan tenfiz davasının 5718 Sayılı MÖHUK 62/1-ç-d maddeleri gereğince reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2- Peşin alınan 27,70-TL + 79.421,65-TL tamamlama harcından, 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 79.413,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 117,70-TL istinaf masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır