Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/515 E. 2019/585 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/515 Esas
KARAR NO : 2019/585

DAVA : İtirazın İptali (Sözleşmeye Aykırılık Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 16/05/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 21/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin muhasebe sorumlusu olan …. tarafından düzenlenen sahte banka ödeme talimatlarına dayalı olarak müvekkili şirketin hesaplarından farklı hesaplara 18/08/2016 tarihinde 155.000-USD, 10/08/2016 tarihinde 32.279,98-USD, 22/09/2016 tarihinde 12.219,98-USD tutarında havaleler gönderildiğini, söz konusu havale talimatlarının müvekkili şirketle bir ilgisi bulunmadığını, davalı bankanın gerekli özeni göstermeyerek havale işlemlerini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin hesaplarından gönderilen toplam 211.638,87-USD ‘nin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davalı tarafın haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili bankaya gönderilen faks talimatlarındaki imza ve kaşenin davacı şirkete ait olduğunu, talimat evraklarının sahte olarak düzenlendiğinin müvekkili banka yetkilileri tarafından bilinemeyeceğini, müvekkili bankanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak hareket ederek bankacılık işlemlerini yaptığını, davacının takip konusu yapmış olduğu alacağını ancak sahte belge düzenlediği iddia edilen muhasebe sorumlusu ….’ten talep edebileceğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….takip sayılı doysasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı banka aleyhine faizli bakiye olarak toplam 211.638,87-USD üzerinden icra takibi yaptığı, davalı bankanın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti ….ve ….’ya tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 21/12/2018 tarihli raporlarında dava konusu yapılan 12.219,98-USD ile ilgili herhangi bir havale işlemi yapılmadığını, bu bağlamda davacı şirketin hesabından bu miktarda bir paranın gönderilmediğini, dava konusu yapılan 32.279,98-USD ile 155.000-USD’nin bankaya gönderilen faks talimatıyla ilgili hesaplara aktarıldığını, söz konusu havale talimatlarının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmekle birlikte, Bankaların güven müessesesi olduğu dikkate alındığında havale konusu talimat evrak asıllarının istemesinin uygun olacağını, bu kapsamda mahkemece tarafların kusurunun taktir edilmesi gerektiğini teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın dava konusu yaptığı 32.276,98-USD alacakla ilgili olarak mahkememizin 2017/390 esas 2018/921 karar sayılı ilamıyla davacı lehine karar verilmiş ve söz konusu alacağın havalenin gönderildiği …. LTD ŞTİ’nden tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın dava konusu yaptığı 12.219,98-USD ile ilgili herhangi bir havale işlemi yapılmadığından bu havaleyle ilgili herhangi bir talepte bulunulamayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dava konusu yapılan havale işlemleriyle ilgili davacı şirketin muhasebe elemanı olan … aleyhine Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma eyleminden dolayı dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda ilgilinin suçu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiği; söz konusu dosyada beyanına başvurulan davacı şirket temsilcisi …. mahkemeye vermiş olduğu ifadede; bankaya gönderilen havaleye ilişkin talimat evraklarındaki imzaların kendisine, kaşenin de şirkete ait olduğunu; ancak kendisine ait imzaların başka belgeden scanner ile taranarak belgenin sahte olarak oluşturulduğunu kabul etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/12/2018 tarihli raporun üçüncü sayfasında yer alan 3.3 nolu paragrafta dava konusu yapılan 32.279,98-USD tutarlı EFT talimatının davacının elektronik defterlerinde 10/08/2016 tarih 2909 yevmiye maddesi ile; 155.000-USD tutarlı EFT’nin de 18/10/2016 tarih 3597 yevmiye maddesi ile kayıt altına alındığı, dolayısıyla söz konusu havale bedellerinin aynı zamanda davacı tarafın ticari defterlerine işlendiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın takip konusu yaptığı 155.000-USD ve 32.279,98-USD havale talimatlarının, davacı şirketin muhasebe elemanı olan …. tarafından şirket temsilcisine ait imzaların başka bir belgeden aktarılarak oluşturulduğu taraflar arasındaki sözleşmeye göre faks ile gönderilen talimatın işleme konulacağı, nitekim havale talimatındaki imza ve kaşenin şirket temsilcisine ait olduğunun şirket temsilcisi olan….’in Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin…. esas sayılı dosyasındaki ifadesiyle kabul edildiği, bu bağlamda davalı bankanın, faks ile kendilerine gönderilen belgedeki imzanın şirket temsilcisine ait olması nedeniyle sahte olarak düzenlendiğini tespit etmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre belge aslı istenmeksizin faksla gönderilen talimatla işlem yapılabileceği; ayrıca dava konusu yapılan havalelerin davacı şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan havalelerin kayıt tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra 24/08/2017 tarihinde icra takibine konu edilmesi nedeniyle söz konusu işlemlerden davacı tarafın haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve söz konusu işlemlere icazet verildiğinin kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay 11.HD 2007/4172 esas 2008/6183 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı bankanın sözleşmeye uygun olarak kendisine gönderilen faks talimatıyla işlem yapmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı şirketin muhasebe elemanı olan ….’in başka bir belgede yer alan şirket temsilcisinin imzasını scanner ile tarayarak sahte evrak oluşturmasında kusurun tamamen kendisine ait olduğu ve….’in bu eyleminden dolayı yargılanıp cezalandırıldığı da dikkate alındığında davalı bankaya izafe edilecek herhangi bir kusur bulunmadığından davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddine; davalı tarafın İİK 67/2.md gereğince talep etmiş olduğu kötü niyet tazminat isteminin de koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin koşulları oluşmamış olması nedeniyle REDDİNE,
3- Peşin alınan 8.374,55-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 8.330,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 43.005,44-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.