Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/510 E. 2018/1376 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/510 Esas
KARAR NO : 2018/1376

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 06/12/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 18/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirket tarafından yapılan 28/03/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 7-8-9 nolu kararların kanuna, objektif iyiniyet kurallarına ve şirket ana sözleşmesine aykırı olması nedeniyle muhalefet şerhi konulduğunu, söz konusu kararların müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verecek olması nedeniyle ayrı ayrı iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafından şirket aleyhine sürekli davalar açıldığını, davacının kötüniyetli olarak hareket ettiğini, alınan kararların şirketin mali yapısıyla uyumlu olduğunu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 22/10/2018 tarihli raporlarında özetle; “7 nolu karar yönünden: Yıl karının dağıtılmayıp yedeklere ayrılmasının şirket ortaklarının kar dağıtılması beklentisini ortadan kaldırdığını, şirket sermayesi ile öz kaynak toplamı dikkate alındığında 2017 yılı karının hissedarlara dağıtılmasının objektif iyiniyet kurallarına uygun olacağından; 8 nolu karar yönünden: Şirketin aktif büyüklüğü cirosu ve mevcut öz kaynağı dikkate alındığında şirketin bu denli bir sermayeye ihtiyacının olmadığı, bu nedenlerle nakdi sermaye arttırımına ise mevcut şirket yapısı kapsamında ihtiyaç olmadığından; 9 nolu karar yönünden: Şirketin 2017 yılında kar dağıtmayıp karı yedeklere aktardıktan sonra bir yıllık sürede 3 yönetim kurulu üyesine 720.000-TL ödeme yapılması söz konusu net ödemenin brüt tutarının 1.200.000-TL civarında olması, bu denli ödemenin şirket ortakları arasında eşitsizlik anlamına geleceği ve bu nedenlerle dava konusu yapılan her üç kararın da iptal şartlarının oluştuğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının şirket ortağı olarak, 28/03/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 7-8-9 nolu kararların bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere; 7 nolu karar yönünden: Yıl karının dağıtılmayıp yedeklere ayrılmasının şirket ortaklarının kar dağıtılması beklentisini ortadan kaldırdığını, şirket sermayesi ile öz kaynak toplamı dikkate alındığında 2017 yılı karının hissedarlara dağıtılmasının objektif iyiniyet kurallarına uygun olacağından; 8 nolu karar yönünden: Şirketin aktif büyüklüğü cirosu ve mevcut öz kaynağı dikkate alındığında şirketin bu denli bir sermayeye ihtiyacının olmadığı, bu nedenlerle nakdi sermaye arttırımına ise mevcut şirket yapısı kapsamında ihtiyaç olmadığından; 9 nolu karar yönünden: Şirketin 2017 yılında kar dağıtmayıp karı yedeklere aktardıktan sonra bir yıllık sürede 3 yönetim kurulu üyesine 720.000-TL ödeme yapılması söz konusu net ödemenin brüt tutarının 1.200.000-TL civarında olması, bu denli ödemenin şirket ortakları arasında eşitsizlik anlamına geleceği ve bu nedenlerle alınan kararların kanuna, şirket ana sözleşmesine ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı oldukları gerekçesiyle iptalini istemekte haklı ve hukuki menfaati bulunduğu dikkate alınarak TTK 445.maddesi gereğince davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜ ile davalı şirkete ait 28/03/2018 tarihinde yapılan olağan genle kurul toplantısında alınan 7-8-9 nolu kararların İPTALİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.397,00-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri:77,00-TL, tebligat-posta gideri: 120,00-TL, bilirkişi ücreti: 2.200,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2018
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır