Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/498 E. 2018/994 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/498 Esas
KARAR NO : 2018/994

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin 15/05/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;
Keşidecisi dava dışı …. Mühendislik Elk. Mak. Elkt.İnş ve Malm San Ltd Şti olan ve müvekkili emrine keşide edilen çek’in müvekkilince ciro ile …’e onun tarfından da tekrar müvekkiline ciro edildiğini, Çek’in bu kez müvekkili tarafından …. Seramik San ve Tic A.Ş emrine ciro edildiğini, anılan ciranta tarafından çek’in … Maden San Ve Tic A.Ş emrine ciro edilerek posta yoluyla gönderildiğini ancak dava konusu … Bankası A.Ş İ… şubesine ait 20/03/2018 keşide tarihli 7.500,00Tl bedelli …. seri nolu çek’in kargo sırasında çalınarak emrine ciro edilen … Maden San Ve Tic AŞ’nin sahte imza ve kaşesi kullanılmak suretiyle ciro edilerek kullanıldığını, …. Seramik A:Ş tarafından İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında azayi nedeniyle iptal davası açıldığı çekin müvekkilinden sonraki ciranta tarafından ciro edildikten sonra zayi olması ve bu sırada ciro edilen şirketin sahte kaşe ve imzalarının atılmak suretiyle kullanılması nedeniyle ciro silsilesinin koptuğunu, müvekkili ve belirtilen cirantaların davalılarla hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını savunarak çek konusunda tedbir kararı verilerek müvekkilinin çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava konusu … Bankası A.Ş …. Şubesine ait çek’in incelenmesinde keşidecisinin dava dışı …. Mühendislik Ltd Şti olduğu 20/03/2018 keşide tarihli 7.500,00TL’lik çek’in davacı emrine düzenlendiğini çek’in davacı cirosu ile ….’e cirolandığını tekrar beyaz ciro ile Davacı lehtarıne geçtiğini, davacı tarafından çekin ciro edilerek …. Seramik san ve tic A.Ş emrine ciro edildiği, anılan kişi tarafından çekin dava dışı … MAden San ve Tic AŞ emrine ciro edildiği görülmüştür. Bu cirantadan sonra çek’in davalı …. Gıda İnş Tic San AŞ tarafından ciro ile davalı … İnşaat-…’ye onun cirosu ile …’ye onun cirosu ile . … İnş Ltd Şti’ne ciro edildiği, çek’in … tarafından bankaya ibraz edildiği, tedbir kararı nedeniyle ödenmediği görülmüştür.
TTK’nın 818/c maddesi yollamasıyla çekler hakkında uygulama olanağı bulunan TTK’nın 677ç maddesinde “bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları,hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan yada adlarına imzalanmış kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” hükmü bulunmaktadır. Belirtilen hüküm uygulamada imzaların istiklali olarak adlandırılmaktadır. Çek borcu sebepten mücerret bir borç olup davacı tarafın emrine düzenlenen çek’in ciro yolu ile …. Seramik AŞ’ye ciro ettiğini kabul etmektedir. Çekteki davacıya atfen atılan imza inkar edilmemiştir bu durumda sonraki cirantalarla ticari ilişki bulunsun veya bulunmasın davacı çek borçlusu olarak kabul edilmelidir. Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, davacı açısından hukuki yararının bulunmadığı dava dilekçesi içeriğine göre çek’in … Maden San ve Tic A.Ş’ne ciro edildiği bu noktadan sonra ciro silsilesinin koptuğu ileri sürülmektedir.
TTK’nın 792 ve 686. Maddelerinde düzenlenen durum çek’in yetkili hamili için geçerlidir.Somut olayda davacı yetkili hamil olmayıp çek’i ciro ile devir ettiğinden sonraki imzalar geçersiz olsa dahi çekte cirosu bulunması nedeniyle çek borcundan sorumludur. Davacı tarafından ileri sürelen iddialar ancak ve ancak çek elinde rızası dışında çıktığını ileri sürülen … Madencilik A.Ş tarafından ileri sürülebilir bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 128,09TL harçtan mahsubu ile bakiye 92,19TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2018
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır