Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/488 E. 2019/1389 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/488 Esas
KARAR NO : 2019/1389

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 26/12/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy AHM’ye sunmuş olduğu 19/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında inşaat, yap-sat ve kat karşılığı inşaat işleriyle ilgili ortaklık bulunduğunu, bu ilişki kapsamında müvekkilinin davalıdan almış olduğu farklı tarihlerdeki borcuna karşılık davalıya 30/11/2015 düzenleme tarihli toplamda 310.000-TL bedelli 3 adet bono verdiğini, söz konusu bonoların bedelini tamamen ödediği halde davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle takip konusu dosya yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Bakırköy ….. AHM ….- EK sayılı ilamıyla taraflar arasındaki ihtilafın kambiyo senedi olan bonodan kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Davalı taraf mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davacı arasında inşaat işiyle ilgili ticari ilişki bulunduğunu, davacının müvekkilinden muhtelif tarihlerde almış olduğu borcun karşılığı olarak dava konusu yapılan 310.000-TL’lik bonolar, düzenleyerek kendisine verdiğini, söz konusu bonolara mahsuben yalnızca 10.000-TL ödeme yapıldığını, söz konusu ödemenin de bononun arkasına yazıldığını, davacı tarafın elden ve banka hesabına yapmış olduğu ödemelerin bonolarla bir ilgisi olmadığını, söz konusu ödemelerin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan iş ve işlemlerle ilgili olduğunu, bonolara yönelik 10.000-TL dışında başkaca bir ödemenin mevcut olmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı hakkında davacının şikayeti sonucunda Bakırköy C. Başsavcılığının …. soruşturma sayılı evrakıyla tefecilik yapmak, basit tehdit, bedelsiz senedi kullanma eylemleri nedeniyle hazırlık soruşturması yapılmış, yapılan soruşturma sonucunda senede karşı iddiaların ancak senet ile ispat edilebileceği gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiş ve söz konusu karar 11/11/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Taraflar arasında 02/04/2015 düzenleme, 30/06/2015 ödeme tarihli 60.000-TL, 04/05/2015 düzenleme 30/08/2015 ödeme tarihli 100.000-TL, 27/05/2015 düzenleme 30/11/2015 ödeme tarihli 150.000-TL olmak üzere toplam 310.000-TL’lik 3 adet bononun düzenlendiği ve bonolarda davacı adına atılan imzaların borçlu tarafa ait olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı ve bonolara mahsuben yapılan 10.000-TL ödemenin de bononun arkasına yazılmak suretiyle mahsup edildiği sabittir.
Her ne kadar davacı taraf, dava konusu yapılan ve taraflar arasında ihtilaflı olan 3 adet bonodan dolayı 300.000-TL’nin davalı tarafa elden ve banka hesabına yatırılan paralarla ödendiğini iddia etmiş ise de; yapılan ödemelerin bonolara mahsuben yapıldığına ilişkin dosyaya herhangi bir kesin delil sunmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve bu bağlamda elden ve banka hesabına yapılan ödemelerin bonolar dışındaki ilişkiden kaynaklandığının kabul edilmesi gerektiği, nitekim bonolara mahsuben yapılan 10.000-TL ödemenin bononun arkasına yazılmak suretiyle mahsup edildiği, senede karşı ödeme iddiasının ancak kesin delille ispatlanabileceği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı taraf delil listesinde aynı zamanda yemin deliline dayandığı, bu bağlamda davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususu hatırlatılmış, davacı taraf davalı tarafa yemin teklif etmiş, davalı … katıldığı 20/11/2019 tarihli oturumda teklif edilen yemini eda ederek 310.000-TL’lik bonodan kaynaklı alacağına mahsuben 10.000-TL dışında kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, elden ve banka hesabına yatırılan ödemelerin bonolar dışında aralarındaki ticari ilişki kapsamında kendisinden alınan ödünç paranın ödemesi olduğunu ve bu nedenlerle davacıdan 300.000-TL alacağı bulunduğunu yemini tahtında beyan ve ifade etmiştir.
Her ne kadar davacı taraf tarafların banka hesap hareketleri incelenerek dava konusu bono bedellerinin ödendiğinin araştırılmasını talep etmiş ise de; banka hesabına yapılan ödemelerin dava konusu bonolara mahsuben yapıldığına ilişkin herhangi bir delilin mevcut olmadığı, nitekim taraflar arasında dava konusu yapılan bonolar dışında ticari ilişkiden kaynaklı alacak borç ilişkisi bulunduğu hususu dikkate alındığında senede karşı ödeme iddiasının ancak kesin delille ispatlanabileceği ve bu nedenlerle tarafların hesap hareketleri yönünden inceleme yapılmasının taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne herhangi bir katkı sağlamayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası ile 3 adet bonodan dolayı toplam 300.000-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, alacağın dayanağının kambiyo senedi olduğu, takibe konu bono bedellerinin ödendiği hususunun davacı tarafından kesin delille ispatlanması gerektiği, senede karşı senetle ispat ilkesi kapsamında davacı tarafından davalı tarafa teklif edilen yeminin de davalı tarafça eda edildiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının sübuta ermediğinden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Peşin alınan 5.173,25-TL harç + 171,00-TL ıslah harcından, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile bakiye 5.299,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 23.950,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.