Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/458 E. 2018/1438 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/458 Esas
KARAR NO : 2018/1438

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 04/05/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Bakirköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. esas sayılı dava dosyası ile 19.12.2013 tarihinde geçerli olmak üzere …A.Ş.’nin iflasına karar verildiğini, iflas tasviyesinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasında yürütüldüğünü, iflas idaresince müflisin 3. Kişilerdeki alacaklıların tespiti amacı ile ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, düzenlenen 08.07.2014 tarihli raporla alacağın belirlendiğini, iflas idaresince İİK.’nın 229. Maddesi gereğince masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile belirlenen alacakların tahsili amacı ile icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, raporda belirlenen davacının alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne … esas sayılı takip dosyasında takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına %20’i oranından az almamak üzere icra inkar tazminatının kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip ve davanın yetkili mahkeme ve icra dairesinde başlatıldığını, dava ve takip tarihinde müvekkilinin yerleşim yeri itibari ile İstanbul İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olması nedeni ile yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasında akaryakıt alım-satımı dışında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin cari hesap ekstresine göre müvekkilinin davalıya akaryakıt sattığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının belirlediği araçların müvekkilinin elektronik sistem dahilinde akaryakıt sattığını, bunun dışında müvekkilinin davacıdan herhangi bir mal veya hizmet alımının bulunmadığını, buna rağmen müvekkilinin borçlu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iflas idaresince sadece davacının ticari defterlerinin incelenerek rapor alındığını, müvekkilinin defterlerinin incelenmediğini, belirlenen borca ilişkin herhangi bir belge veya fatura sunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dava, cevap dilekçeleri, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 12/02/2015 tarihinde 21.003,44-TL asıl alacak 30.21-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 21.633,65-TL tahsili amacı ile takip başlatıldığı, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra yenilendiği, davalıya 14 Şubat 2018 tarihinde ödeme emrinin tebliği üzerine yetki ve borç yönünden süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
İflas idaresi yazısında; davacı şirketin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih …. esas karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan 09.07.2014 tarihli iflas idaresince alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; detaylı bir tespit yapılmaksızın davacı müflisin, davalı şirketten 21.003,44-TL alacağının bulunduğunun belirlendiği ancak bu alacağı dayanak herhangi bir belge, fatura, sevk irsaliyesi, tutanağın raporda değerlendirilmediği görülmüştür.
Takip konusu borcun para borcu olması ve taraflar arasında davalınında kabulünde olduğu üzere ticari ilişki bulunması nedeni ile para borçları yönünden alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde yetkili olması nedeni ile icra dairesinin yetkisi ile mahkememizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, taraf defterlerinin yerinde inceleme konusunda bilirkişiye yetki verilmiştir. Mali müşavir bilirkişinin ibraz ettiği 01.11.2018 tarihli raporun incelenmesinde; incelemeye iştirak etmeyen davacı vekilinin çeşitli tarihlerde uyarılmasına rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz edilmediğini, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davacı alacağının bulunmadığı, dosyaya sunulu olan iflas idaresince alınan bilirkişi raporunda, herhangi bir ayrıntı bulunmadığının belirlendiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, İİK.’nın 229. Maddesi gereğince iflas idaresince başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK.’nın 187. Ve devamı maddelerinde ispat usulü düzenlenmiş olup, anılan kanun 190. Maddesinde ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakia bağlanan hukuki sonuçta kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. HMK.’nın 194. Maddesi gereğince taraflar dayandıkları vakiları ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delili hangi vakianın ispatı için gösterildiğinin açıkça belirtmeleri zorunludur. Somut olayda; davacı taraf soyut olarak düzenlenen ve hiçbir ayrıntı içermeyen, defter, muavin kayıtlar, sevk irsaliyeleri, fatura ve benzeri belgelere dayalı olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak takip başlatmıştır. Gerek dava dilekçesi ve gerekse de yargılama sırasında alacağın dayanı olan ticari ilişki dahi açıklanmamıştır. Diğer yandan, mahkememizce 18.09.2018 tarihli ön inceleme oturumunda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilip, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine rağmen davacı iflas idaresi – vekili bilirkişiye ticari defterlerin bulunduğu yeri göstererek ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması olanağı sunmaması karşısında ticari defter ve belgelerinin ibrazından sarfı nazar edilmiş sayılmıştır. Bu durumda, davacının soyut olarak hiçbir ticari ilişkiyi açıklamadan ve hiçbir belge sunmadan alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla sabit görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 254,04-TL harcın mahsubu ile 218,14-TL’nin hüküm kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.523,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸