Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/410 E. 2018/870 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/410 Esas
KARAR NO : 2018/870

DAVA : İtirazın İptali (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı 19/04/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının emlakçılık yaptığını, davalı ile Esenyurt’da konut olmak için 185.000,00-TL üzerinden anlaştığını, tapu işlemleri için 6.000,00-TL, kapora olarak 6.000,00-TL olmak üzere 12.000,00-TL ödendiğini, buna ilişkin makbuz alıp 10.04.2017 tarihli sözleşme imzalatıldığını, ancak sözleşmenin alt tarafının senet olarak düzenlendiğini, daha sonra kötü niyet ile satılan dairenin başkasına satıldığını, kendisine de daha yüksek değerli başka bir daire teklif edilerek alınan peşinatın iade edilmediğini, yapılan işlem nedeni ile yaptığı suç duyurusunun takipsizlik ile sonuçlandığını, ödenen bedelin tahsili amacı ile Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürere, itirazın iptaline , %20’i oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Tüketici Mahkemesinde açılması gerektiğini, tarafar arasında sözleşmeye göre sözleşmeden tarafın cezai şart ödemek zorunda olduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirmediğini, bedelin feshi nedeni ile cezai şart ve simsarlık nedeni ile hak edilen ücret alacağı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ
Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; toplam 13.200,00-TL haksız bedelin tahsili amacı ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yapılan itiraz sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava, simsarlık sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından verilen bedelin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının, duruşmadaki açıklamasına göre, satın alma davacının bireysel/ev ihtiyaçları için yapılması nedeniyle tüketici işlemi olduğu anlaşılmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada,davacı yan bireysel ihtiyacını karşılamak amacıyla satım sözleşmesine taraf olduğunudan dava tüketici işleminden kaynaklanmaktadır.
6100 Sayılı HMK.nun 1. Maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan kanun her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Kanunun 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmış olup, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemini tanımlamıştır. Aynı kanunun 73.maddesinde Tüketici Mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş, buna göre tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 6502 Sayılı Kanunun 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” düzenlemesiyle Tüketici Mahkemelerinin görev alanı genişletilmiştir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusu tüketici işleminden kaynaklandığından görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. HMK.nun 114/1-c maddesinde görev dava şartı olduğundan 138.madde gereğince öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilmesi mümkün olduğundan göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır