Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/41 E. 2018/336 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/41 Esas
KARAR NO : 2018/336

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2013
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 18/04/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında anlaşma gereği, mal teslim ettiğine dair toplamda 11.269,71-TL bedelli 8 adet fatura düzenlendiğini, davalı şirketin 7.717,56-TL tutarındaki malın ayıplı çıktığı ve davalı şirket tarafından iade faturası kesildiğine ilişkin iddia ile ihtarname çektiğini, ancak yasal süresi içinde hiçbir def’i veya itiraz sunulmadığını, uzun süre sonra malların ayıplı olduğu iddiasının ve fatura bedellerinin ödenmemesinin kötü niyetli olduğunu, bunun üzerine davalı şirket hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün….Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı şirketin borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itirazın kabulü ile takip dosyasının yetkili Bakırköy… İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek …Esas sayılı dosyası numarasını aldığını, davalı borçlunun bu dosyaya da itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirket tarafından teslim edilen malların ayıplı olmadığını, davalı tarafın yasal süresinde malın ayıplı olduğuna dair bir bildirim yapmadığını, ayrıca ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir mahkeme tespiti ve resmi kurum inceleme işlemini de yaptırmadığını, bu sebeplerle davalı aleyhine başlatılmış icra takibine karşı itirazın iptalini, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın 2004 sayılı İİK m.67/2 gereği %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gidrleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 22/05/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketle müvekkili şirket arasında yılladır süren güvene dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin müvekkile göndermiş olduğu bazı mallarda bu ticari ilişki boyunca kimi zaman bozuk çıktığı, müvekkili şirketin bu bozuk çıkan mallara ilişkin iade faturaları kestiğini ve davacı firmada bunları kabul ettiğini, buna ilişkin bir çok kez aynı olay yaşandığını ve iki tarafa arasında güvene dayanan bir teamül oluştuğunu, dava konusu alacağa konu malları müvekkili şirketin dağıtım yaptığı kendi müşterilenin bozuk olması sebebi ile müvekkiline iade etmeleri ile mmallardaki bozukluktan haberdar olan müvekkili şirketin davacı tarafa bu konu ile hemen ihtar çektiğini ve iade faturalarını da yıllardır iki firma arasında oluşan teamül gereği kestiğini, davacı tarafın yıllardır iki firma arasında oluşan ticari teamüle ve güvene aykırı olarak icra takibi yaptığını, davacı tarafın süresinde bildirmediği itirazının yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın haksız ve mesnetsiz olduğu bahisle davanın reddini, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatın hükmedilmesini, harç, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Bakırköy…. İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkeye cevap verildiği; …. Esas sayılı dosyasının gönderildiği görüldü. İncelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10.079,15-TL tutarındaki alacak için 10/10/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya ödeme emrinin 29/01/2013
.
tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun vekili vasıtasıyla 04/02/2013 tarihinde borca, faize, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, itirazın yasal 7 günlük süre içinde yapıldığı, iş bu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık süre içinde açıldığı görüldü.
Yapılan yargılamada taraflarca sunulan deliller ile toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, inceleme gün ve saatinde tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri hazır edilmesi istenilmiş, incelme gün ve saati taraflara tebliğ edilerek, inceleme gün ve saatinde tüm ticari defter, dayanılan belgelerin ibrazı istenilmiş ise de davalı taraf inceleme gün ve saatinde ticari defter kayıt ve belgelerini hazır etmemiş olup, davacı taraf ise defterlerinin İzmir de olduğunu, defter incelemesinin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak yapılmasını talep etmiş ve İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelmesi yaptırılmış, yazılan talimat sonucu bilirkişiden 21/08/2014 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır .Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında eskiye dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğu ve mevcut ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen fatura bedellerinden dolayı icra takibi yapıldığı, yapılan icra takibinden sonra davacının faturaya konu yapılan malların kendilerine teslim edilmediğini, teslim edilenlerin ise ayıplı olduğunu belirterek itirazda bulunduğu, incelemeye tabi tutulan davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini mevcut olduğu ve davacı lehine delil vasfında oldukları ve davacı ticari defterlerine göre takip ve davaya konu yapılan fatura bedelinin ödenmemesinden dolayı davacının davalıdan 8.768,90-TL alacaklı olduğu, defter incelemesi ile sabit olmuştur. Her ne kadar davalı taraf Beyolğu …. noterliği kanalıyla 13/09/2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğu ve 7.177,56-TL lik idae faturayı davacı tarafa göndermişse de, davacı tarafın Karşıyaka… noterliği aracılğı ile 17/09/2012 tarih, 32591 yevmiye nolu karşı ihtarname ile cevap verdiği, teslim edilen malın ayıplı olduğu yolundaki iddiayı kabul etmediklerini ayıp ihbarının süresinde yapılmadığnı, süresinden sonra yapılan ayıp ihbarının kabul edilmediğini bildirmiştir.
Davalı tarafın mal teslimden sonra TKK 23/c maddesi kapsamında ayıbın belil olması halinde iki gün içerisinde , ayıp açıkça belil değilse malın teslimden sonra 8 gün içerisinde malı muayene ederek ayıplı olması halinde bu süreler içerisinde satıcıya ihbar yükümlülüğünün bulunduğu, ancak davalının yasayla belirlenen süre içerisinde usulüne uygun olarak ayıp ihbarının yapılmadığı, davalının ayıplı mal bildirim süresini kaçırdığı görülmüş ve yasal süresinden çok sonra yapılan davanın ayıba yönelik beyanları mahkememizce değerlendirmeye alınmamıştır.
Davacının usulüne uygun tutulan ticari defter kayıt ve belgeri tüm dosya kapsamında taraflar arasında uzun süreye dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava ve takip konusu yapılan ve bu ticari ilişkiden kaynaklanan bir kısım faturaların ödenmediği, bu nedenle ödenmeyen faturalardan dolayı davalının davacıya 8.768,90-TL borçlu bulunduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, belirlenen alacak üzerinden itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, iş bu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.HD 2016/10488 esas 2017/6982 karar sayılı ilamıyla “davacının temyizinin davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik olduğunu, davanın 10.079,15-TL üzerinden açılıp, 8.768,90-TL’nin kabul edildiğini, davada reddedilen kısım 1.310,25-TL olduğu dikkate alınarak bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hesaplama şekli gösterilmeden 52.874,38-TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; mahkememizce bozma ilamından önce verilen kararda belirlenen alacak üzerinden icra takibinin devamına ve %20 icra inkar tazminatına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ancak reddedilen alacak miktarı 1.310,25-TL olduğu dikkate alınarak bu miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı davasının kısmen kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 8.768,90-TL üzerinden devamına,
2-Bu miktara takip tarihinden itibaren % 17,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit olması ve haksız itiraz nedeni ile hükmolunan miktarın taktiren %20 oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
5-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 599,00-TL ilam harcından peşin alınan 172,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 426,85-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,

6-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 172,15-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 690,40-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri:24,30 -TL, tebligat-posta gideri:, 104,60-TL, talimat gideri:561,50-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre (%87 ) 600,00-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından bozmadan sonra yapılan 209,30-TL temyiz masrafı ve 108-TL posta gideri olmak üzere toplam 317,30-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 1.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 1.310,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2018

Katip … ¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır