Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/37 E. 2021/1013 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/37 Esas
KARAR NO : 2021/1013

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARARYAZIM TARİHİ : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aracın alındıktan hemen sonra 1681 kmde iken, vitese geçmeme arızası nedeniyle …….. Yatırım ve Pazarlama A.Ş. vetkili servisine götürüldüğü, 08.08.2016 tarihinde bu servisten teslim alınırken ise vites topuzunun sağa sola oynama yaptığını vites kolunun bulunması gereken yerde olmadığının, bir yana doğru kayık durduğunun tespit edildiği, bu durumun tutanağa geçirilmesinden sonra aracın teslim alındığı, “ancak aracın bundan sonraki kullanımında 4. vitesten sonraki viteslere geçme problemi başladığı bu nedenle aracın kullanılamadığı, bu süre içinde doğan zararın tazmini için Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinde ……. sayılı dava açılmış olduğu, bu arada bu arızanın vites kolunun yerine tam oturtulamamış olduğu için ortaya çıktığının anlaşıldığı, aracın 3183 kmde iken tekrar arızalanması nedeniyle 21.07.2017 tarihinde ……. A.Ş. yetkili servisine götürüldüğü, bu serviste yapılan incelemede motor-şanzıman grubunun bağlantı takozlarının esnemesi ile ilgili bir problem nedeniyle sarsıntı, ses ortaya çıktığı ve debriyajda sorun oluştuğunun tespit edilip raporlandığı vurgulanmakta ve aracın o tarihten itibaren arızalı olarak ellerinde olduğu, artık onarılamayacağının da anlaşıldığı cihetle, aracın onarılmasının mümkün olmadığının tespiti ile aracın yenisi ile değişimi veya bedel iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Otomotiv San. ve Tic A.Ş.’nin 07.02.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dosya içeriğine göre davacının şikayetlerinin garanti kapsamında yetkili servislerce giderildiği, ayrıca yetkili servis raporunda belirtildiği gibi aracın engebeli yolda kullanımı sırasında ortaya çıkan arızanın (ses ve sarsıntı) kullanım hatasından da kaynaklanabileceği, davalının onarım hakkını kullanmış olduğu, bundan sonra garanti yönetmeliğinde belirtilen diğer şartlar gerçekleşmeden diğer seçimlik haklara başvurulamayacağı, ayrıca, değişimin veya bedel iadesinin satıcı için orantısız güçlükleri doğurması halinde (ömeğin onarım bedelinin araç bedeli vanında fazla büyük olmaması hali gibi) ayıp oranında bedel indirimi yoluna gidilmesi gerektiği belirtilmekte ve davanın reddi talep edilmektedir.
Davalı …… A.Ş. nin 01.03 2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; aracın garanti süresinin bir yıl olduğu, 31.03.2017’de bitmiş olduğu, davacının ise aracı 20.07.2017 tarihinde kapı kumandası ve vites kutusu şikayeti ile servislerine getirdiği, kapı kumandasının arızasının giderildiği, vites kutusunda ise bir arıza bulunamadığı, aracın sorununun giderilmesine rağmen davalı tarafından teslim alınmadığı davalının bu tarihten ancak 2 av sonra noter kanalıyla avıp ihbarında bulunmakla ihbar süresine uymadığının anlaşıldığı, davacının dayanak olarak gösterdiği 09.10.2017 tarihli kalite raporundaki aracın servise arızalı geldiği ve arıza giderilmeden teslim edildiği” ibaresinin ise davacı tarafça sonradan eklendiği, bunun aradaki yazı karakteri farkından da anlaşıldığı, aracın 04.08.2016 tarihinde vites atma şikayeti ile servise geldiği ve sorunun bir gün içinde garanti kapsamında giderildiği belirtilmekte ve davanın reddi talep edilmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, araçtaki ayıp nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi ve uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davalı …… A.Ş.’nin Türk İthalatçısı diğer davalının satıcısı olduğu, …… plakalı kamyonun davalı …… tarafından davacıya satıldığı sabit olduğu, uyuşmazlığın araçta meydana gelen arızanın (ayıbın) niteliği (gizli veya açık ayıp ) bu niteliğine göre süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı ile TBK.227. Maddesindeki düzenlenen ihtimallere göre ayrı ayrı davacının alacağının ne olduğu, mevcut arızanın giderilip giderilmeyeceği ve arızanın giderilerek aracın kullanılıp kullanılmayacağı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplıysa TBK’nun 227. Maddesi kapsamında hangi seçimlik hakkın kullanılmasının uygun olacağı konusunda rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişilere teslim edildiği, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; dava konusu aracın önemli derecede yenisiyle değiştirilmesini haklı kılacak derecede gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup raporda ayrıca davacının onarıma izin vermemesi sonucu ses ve sarsıntı probleminin giderilemediği de belirtilmiştir.
Ancak, söz konusu rapor araç üzerinde teknik bir inceleme yapılmaksızın düzenlenmiş olup maddi gerçeğin tespiti ve davalı itirazları dikkate alınarak araç üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Alınan ek raporlarda bilirkişiler aracın vites kutusunun yetkili bir serviste demonte edilmesi gerektiğini, ancak bu durumda teknik inceleme yapılarak rapor düzenlenebileceğini belirtmişlerdir. Buna göre, mahkememizce aracın vites kutusunun demonte edilmesine ilişkin ara kararlar oluşturulmuştur. Anacak aracın üzerinde inceleme yapılması için hazır edilmediği, davacı vekilinin yetkili servisin Hadımköy-Esenyurt olarak belirlenmesine itirazının bulunmadığını belirttiği, aynı celsede keşif günü verildiği, ancak davalıya ait yetkili servis olduğu belirtilerek aracın hazır edilmediği ve özel serviste inceleme yapılmasını talep ettiği görülmüştür. Aracın vites kutusunun demonte edilerek parçalar halinde bilirkişi incelemesine sunulması gerektiğine ilişkin ön rapor dikkate alınarak bu şekilde yetkili serviste işlem yapılması gerektiği, ancak davacı tarafça aracın hazır edilemediği ve üzerinde de inceleme yapılamadığı, kök raporda ve ek raporda davacının onarıma izin vermemesi nedeniyle ses ve sarsıntı probleminin giderilemediği belirtilmiş olup araç üzerinde inceleme yapılması gerektiği kanaati oluştuğundan önceki raporun da hükme esas alınamayacağı, ispat yükünün davacıda olduğu, aracı hazır etmemesi ve bilirkişilerce inceleme yapılamaması nedeniyle gizli ayıbın ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; gizli ayıp iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 4.503,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.444,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 26.911,62TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı …… Otomotiv A.Ş ve ………. A.Ş vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır