Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/369 E. 2018/1329 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/369 Esas
KARAR NO : 2018/1329

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 09/04/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı dava dışı iş ortaklığının (…. San Tic. A.Ş. – ….. Malz. San. Ve Tic. A.Ş.) arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi ile sigortalının Başakşehir … Kısım …. Cad. …. Başakşehir adresinde bulunan şantiyesinin 31.01.2016 ile 30.06.2017 tarihleri arasında geçerli olan inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığı, riziko mahallinde 23.06.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu sigortalıya ait 107.085,04-TL emtianın çalındığını; sigortalı yerde güvenlik hizmetinin davalı tarafından yerine getirildiğini, riziko sonucu müvekkilinin 22.413,44-TL ‘nin 21.09.2017 tarihinde ödendiğini, davalının güvenlik sözleşmesi uyarınca edimini tam olarak yerine getirilmemesi üzerine meydana gelen zararın ödenmemesi üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı dosyasına yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hırsızlığın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmesinin iş ortaklığı ile olup, davacının ödeme yaptığı …… Ltd.Şti. İle akdedilmiş sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkili ile iş ortaklığı arasındaki sözleşmenin görüşülmesi esnasında sigortalıya hizmetin verileceği alanın genişliği ve eleman ihtiyacı belirlenerek bildirildiğini, bu kapsamda özellikle yerleşkenin kamp alanı ve şantiye bölgesi olarak ikiye bölündüğü, hırsızlık olayının bulunduğu şantiye bölgesinde kapalı devre kamera sisteminin kurulmadığı ve bu bölgede çevre güvenlik sisteminin yeterli düzeyde olmadığı bildirilerek çözüm önerilerinin rapor ile sunulduğu buna karşılık sigortalıca düzenlenen 28.02.2016 başlangıç tarihli koruma ve güvenlik hizmet sözleşmesi ile sigortalının talebi doğrultusunda 6 personel ile hizmet verildiğini, bu sayıda personelinin 8.000 metre karelik alanda sadece 2 noktada olmak üzere bir gece , bir gündüz bir de değiştirici olarak hizmet verilmesinin talep edildiğini, müvekkilinin sigortalının talebi doğrultusunda istenilen personel sayısı ile hizmet verdiğini, müvekkilinin sözleşme öncesi analiz raporu sunmasına rağmen sigortalının talebi doğrultusunda sözleşmedeki ediminin yerine getirdiğini, müvekkilinin hazırladığı analiz raporundaki diğer önlemlerinde dikkate alınmadığını, halen dahi şantiye bölgesinde kapalı devre kamera sisteminin kurulmadığını bu durumda güvenlik görevlilerinin görev noktasında iken 8.000 metre karelik alanın diğer noktalarını görme imkanına sahip olmadıklarını bu kadar geniş bir alanın ek güvenlik önlemi alınmaksızın bir vardiyede 2 güvenlik görevlisi ile korunmasının mümkün olmadığını, hırsızlığın müvekkili çalışanlarının görme ve müdahele etme olanığının mümkün olmadığı, şantiye uzak noktasında meydana geldiği, hırsızlık olayı soınrası müvekkilinin yeniden risk analiz raporu düzenleyerek sigortalıya sunduğunu, bu kapsamda 4 Noktada 10 güvenlik görevlisi ile hizmet verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak yinede şantiye bölgesinde kapalı devre kamera sisteminin kurulmadığını, sunulan rapor, sözleşme öncesi müzekereler ve sözleşme sonrası rapor dikkate alındığında müvekkilinin meydana gelen hırsızlık olayında sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 23/02/2018 tarihinde 22.413,44-TL asıl alacak 928,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 23.341,45-TL alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, davalıya ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borç ve fer’ilerine itiraz edilmesi sonucu takip durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan inşaat ve tüm riskler sigorta poliçesinin incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı ….. İnşaat ve …. Yapı Malz.’ne ait inşaat alanının hırsızlık ve benzeri rizikolara karşı sigorta örtüsü altına alındığı, rizikonun poliçenin geçerlilik süresi içerisinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Poliçeye göre teminat kapsamı bakım devresi esnasında ortaya çıkan ve inşaat devresinde müteahitin sorumlu olduğu bir nedene dayanan ziya ve hasarlar olarak belirlenmiştir.
Davalı ile dava dışı sigortalı iş ortaklığı arasında düzenlenen koruma ve güvenlik hizmet sözleşmesi dosya içerisinde bulunmaktadır. Sözleşme uyarınca; davalı sözleşmede belirlenen sayıda güvenlik görevlisi ile inşaat alanının hırsızlık rizikolarına karşı korunmasını üstlenmiştir. Sözleşme uyarınca güvenlik hizmetin 6 personel ile verilecektir. Sözleşme öncesi davalı tarafça, 02 Mayıs 2016 tarihinin risk analiz raporu düzenlenerek sigortalıya sunulmuş olup, yerleşkede sadece kamp alanı içinde kapalı devre kamera kontrol sisteminin bulunduğu, diğer bölgelerde ise kurulmadığı bu nedenle şantiye zarar verecek eylemler için caydırıcılık bulunmadığı, kamera sisteminin kurulmasının caydırıcılığı artıracağı sadece kamp alanı bölgesinde çevre güvenlik sisteminin kurulduğu, şantiye bölgesinde ise bu sistemin yeterli düzeyde kurulmaması nedeni ile hırsızlık olaylarının gerçekleşebileceği bildirilmiştir.
Diğer yandan 26.07.2017 tarihli risk analiz raporunda da; davalı tarafça güvenlik riskleri ile ilgili sigortalıya teklif ve öneri sunulmuştur.
Davalı tarafından korunan şantiyede 23.06.2017 tarihinde ….. Blok altında bulunan şantiyede hırsızlık olayının meydana geldiği belirlenmiş olup, buna ilişkin tutanak düzenlenmiştir. Soruşturma aşamasında ilgililerin beyanı emniyet tarafından alınmış olup, beyanlar davalı delilleri arasında dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce rizikonun meydana geldiği alanda keşif yapılarak hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı ve sigortalının kusuru ile meydana gelen zarar belirlenmiştir. Keşif mahallinde dinlenen davacı tanığı … ‘ın beyanında özetle; mesai başlangıcında deponun kilidinin kırıldığının bildirilmesi üzerine olay mahalline gittiklerini kapının ve zincirlerinin kırık bir şekilde yerde olduğunun belirlenmesi üzerine güvenlik görevlilerine haber verildiğini, kapalı alanda bulunan 3 adet deponun hırsızlar tarafından soyulduğunu, envanter hesabından çıkarılarak zararın belirlendiğini beyan etmişlerdir.
Keşif sonucu bilirkişi kurulu tarafından 02.11.2018 havale tarihli raporun incelenmesinde; hırsızlık sonucu toplam; 120.130,16-TL emtianın çalındığı, hırsızlık sonucu davacı tarafından sigortalının taşarona 21.09.2017 tarihinde 22.413,44-TL ödeme yaparak haklarının halef olunduğu, sigortalının olayın meydana gelmesinde %30, davalının ise %70 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş olup, müvekkilinin sözleşme öncesi korunacak alanın durumu ile ilgili risk analizi yapılarak istihdamı gerektiği personel sayısı ve alınacak ek güvenlik tedbirlerinin bildirilmesine rağmen gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmaması nedeni ile müvekkilinin kusuru bulunmadığını ve yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep etmiştir. Sözleşme görüşmeleri öncesinde davalı tarafça korunacak alanın rizikolarına ilişkin 02.05.2016 tarihinde risk analiz raporu düzenlenmiş olup, özellikle şantiye alanında kapalı devre kamera sistemi ve güvenlik duvarı bulunmadığı belirlenmiştir. Ancak sunulan rapora rağmen davalı taraf yeterli güvenlik önlemleri alınmadan ve yeterli personel istihtam edilmeden sözleşme imzalamış olup, bilirkişi kurulunca belirlenen kusur oranının yerinde görülmesi ve özellikle hırsızlık olayından sonra 26.07.2017 tarihinde düzenlenen raporun risk analız raporunun somut olaya etkisinin bulunmaması nedeni ile davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiş yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına işyerinden meydana gelen hırsızlık sonucu ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen poliçe uyarınca işyerinde, işverenin sorumlu olduğu hırsızlık rizikosunun sigorta örtüsü altına alındığı, bu kapsamda sigortalının sorumlu olduğu taşerona ait emtianın hırsızlık sonucu zayi olmasınında poliçe teminatı kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, hırsızlık olayı sonucu ekspertiz incelemesi yapılmış olup, 21.09.2017 tarihinde 22.413,44-TL ödenerek sigortalının haklarına halef olunmuştur. Rizikonun gerçekleştiği davacı tarafça kanıtlandığına göre, rizikonun teminat dışında bulunduğunun kanıtlama yükümlülüğü davalıya aittir. Bu kapsamda davalı vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunmuş olup, sözleşme öncesi düzenlenen 02.05.2016 tarihli risk analiz raporu ile hırsızlık olayı sonrası 26.07.2017 tarihinde düzenlenen risk analiz raporuna dayanmıştır. Gerçekten de sözleşme öncesi düzenlenen raporda özellikle şantiye alanında kapalı devre kamare sisteminin bulunmamasının hırsızlığı kolaylaştırıcı etken olduğu belirtildiği gibi kamp alanında kurulan çevre güvenlik sisteminin şantiye bölgesinde kurulmamış olmasınında hırsızlığı kolaylaştırıcı önlem olduğu belirtildikten sonra raporun 3. Maddesinde alınması gerekli olan güvenlik tedbirleri sıralanmıştır. Bu kapsamda, girişler için turnike, kartlı geçiş sisteminin ve kapalı devre kamera sisteminin kurulması kontrolsüz giriş-çıkışların engellenmesi gündüz 4, gece 2 ve değiştirici 2 olmak üzere 8 personel istihdamı gerektiği bildirilmiştir. Ancak taraflar buna rağmen güvenlik hizmet sözleşmesinin toplam; 6 personel ile yapılması konusunda anlaşmaya varmışlardır.
Mahkememizce yapılan keşif sonucunda alınan denetim ve denetime elverişli bilirkişi raporunun incelenmesinde; hırsızlık olayının meydana geliş şekli itibari ile ve olayın araç ile gerçekleştirilmesi, hırsızlık yapan kişilere ait gri renkli ford transit marka aracın güvenlik görevlisi tarafından fark edilmesine rağmen şantiye alanın dışına çıkmasına izin verilmesi karşısında bilirkişi tarafından belirlenen %70 oranındaki kusurun somut olaya uygun olduğu, hırsızlık olayı sonrası düzenlenen raporunda bu kapsamda mahkememizce değerlendirilmesi sonucu farklı bir sonuca ulaşılamayacağı anlaşılmakla davalının %70 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda davalı yapılan asıl ödemenin %70 olan 15.689,40-TL asıl alacaktan sorumlu tutulmuştur. Diğer yandan, TBK.’nın 117. Maddesi gereğince ödeme tarihi olan 21.09.2017 tarihinde takip tarihi olan 23.02.2018 tarihine kadar davacının avans faizi isteyebileceği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi kurulu tarafından bu konuda bir hesaplama yapılmamış ise de mahkememizce bu konuda hesaplama yapılabileceği anlaşılmış olup, ek rapor alınmamıştır. Bu kapsamda, 2017 yılı Eylül ayı için 9 gün, Ekim ayı için 31 gün, Kasım ayı için 30 gün, Aralık ayı için 31 gün, 2018 yılı Ocak için 31 gün, Şubat ayı için 23 gün olmak üzere toplam; 155 gün için yıllık %9.75 oranında avans faizi üzerinden yapılan hesaplamaya göre avans faizi miktarının 649,60-TL olduğu anlaşılmakla davalının takibe vaki itirazının 15.689,40-TL asıl alacak, 649,60-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 16.339,00-TL üzerinden iptaline fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 15.689,40-TL asıl alacak ile 649,60-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 16.339,00-TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9.75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İcra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.071,74-TL harçtan peşin alınan 287,03-TL harcın mahsubu ile 784,71-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 287,03-TL peşin harç ile 35,90-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 302,50-TL posta masrafı toplamı olan 3.302,50-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 2.281,21-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/11/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸