Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/332 E. 2019/427 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/332 Esas
KARAR NO : 2019/427

DAVA : Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 11/04/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 29/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen hafriyat sözleşmesine göre m3 fiyatı 25-TL üzerinden yapılan hesaplama kapsamında tahakkuk eden toplam 429.121-TL alacağın tahsili amacıyla davalı tarafa ihtarname gönderdiklerini, ihtarnameye rağmen alacağın ödenmediğini, alacakla ilgili faturalar düzenlendiğini, bu nedenlerle tahakkuk eden alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın alacağını dayandırdığı 25/01/2014 tarihli sözleşmede müvekkili şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığını, sözleşmenin kendileri yönünden geçerli olmadığını, ayrıca sözleşmede belirtilen 25-TL ücretin gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından yapılan hafriyat işinin m3 fiyatının 22-TL olduğunu, bu miktar üzerinden düzenlenen faturaların müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ayrıca alacak konusu yapılan 21/11/2017 tarihli 35.730,40-TL’lik faturaya ilişkin kendilerine herhangi bir hizmet sunulmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
18/07/2018 tarihli ön inceleme oturumunda hazır bulunan davacı vekili beyanlarında; davalı adına düzenlenen 22-TL birim fiyatı üzerinden hesaplanan faturaların, müvekkilinin işi kaybetmemesi amacıyla kabul edildiğini, gerçekte tarafların sözlü anlaşmasına göre m3 birim fiyatının 25-TL olduğunu, aradaki 3-TL’lik fark kapsamında düzenlenen fatura ile ayrıca verilen hizmet kapsamında düzenlenen 35.730,40-TL fatura alacağıyla birlikte toplam alacaklarının 429.121-TL olduğunu ve bu miktar üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.
18/07/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında hazır bulunan davalı vekili ise; davacı tarafın alacağını dayandırdığı sözleşmede müvekkili şirketin kaşe ve imzasının bulunmadığını, sözleşmeyi imzalayan ….’in şirket çalışanı olduğunu, davacı tarafından yapılan hafriyat işinin birim fiyatının düzenlenen faturalarda da belirtildiği üzere 22-TL olduğunu, bu miktar üzerinden tüm borcun ödendiğini, ayrıca fiyat farkı dışındaki 35.730,40-TL ile ilgili faturada hizmetin de müvekkiline sunulmadığını, bu kapsamda davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti ….’ya tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 20/02/2019 havale tarihli raporlarında “davacı tarafın alacağını dayandırdığı sözleşmedeki hafriyat birim fiyatının 25-TL olarak yazıldığı, ancak söz konusu sözleşmenin davalı şirket tarafından imzalanmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturalarda birim fiyatı 22-TL olduğu, bu miktar üzerinden hafriyat işleminin yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla fiyat farkından kaynaklı alacağın talep edilemeyeceğini ve ayrıca 35.730,40-TL’lik faturaya konu hizmetin verildiğinin de davacı tarafından ispatlanması gerektiğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan ve inkar edilmeyen hafriyat işinin m3 birim fiyatının davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalarda belirtildiği üzere 22-TL olduğu, davacı tarafın dayandığı 25/01/2014 tarihli sözleşmenin davalı şirket yönünden bağlayıcı ve geçerli olmadığı, kaldı ki, davacı tarafından düzenlenen faturalarda belirtilen 22-TL’lik birim fiyat üzerinden tarafların fiilen anlaştıkları, söz konusu birim fiyatı üzerinden düzenlenen fatura bedellerinin tamamının da davalı tarafından ödendiği; davacı tarafından düzenlenen 21/11/2017 tarihli 35.730,40-TL’lik faturaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya sunulduğu hususunun da ispatlanamadığı, faturanın düzenlenmesinin tek başına alacağın varlığını kanıtlayamayacağı, bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın sübuta ermediğinden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 7.328,32-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 7.283,92-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 31.114,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.