Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/326 E. 2018/1127 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/326 Esas
KARAR NO : 2018/1127

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 28/03/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun yıllara dayalı ticari ilişki bulunduğu, daha önce davalıya verilen hizmet ile satılan emtia bedelinin ödenmesine rağmen son zamanlarda ödenmemeye başlandığını, müvekkilinin davalıya ait ticari işletmede kullanılacak teknolojik malzemeleri peşin bedel ile alarak uygulamasını yapmasına rağmen bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacı ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe, vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin davacıdan almış olduğu hizmet bedelinin ödediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdirilmesine ve davacıdan hizmet alınmamasına rağmen davacı tarafından fatura düzenlenerek haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını, taraflar arasındaki uzun yıllara dayanan ticari ilişkinin sözleşmesiz şekilde güvene dayalı olarak yürütüldüğünü, yapılan hizmetler ile satılan ürünlerin bedelini eksiksiz şekilde ödenmesinden sonra ticari ilişkinin sona erdirildiğini, müvekkilince önceki yıllara dönük yapılan araştırmada davacı tarafından satılan ürünlerin piyasa fiyatından fahiş farkla satılarak müvekkilinin aldatıldığının öğrenildiğini, davacı tarafından verilen hizmetin ve özellikle kurulan IT yapısının karmaşık şekilde düzenlenerek müvekkilinin başka şirketler ile çalışmasının engellendiğini, kurulan sistem itibari ile davacının kendini tekel konumuna getirdiğini savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 02/03/2018 tarihinde 59.924,76-TL asıl alacak olmak üzere toplam; 60.762,26-TL’nin tahsili amacı ile ilamsız takip başlatıldığı, takibin başlatıldığı İstanbul İcra Dairesi’nin yetkisine vaki itirazı üzerine yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, ödeme emrinin 19.03.2018 tarihinde tebliği üzerine 23.03.2018 tarihinde süresinde borç ve fer’ilerine itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, yerinde keşif yapılmak sureti ile davacı tarafından yapılan inceleme belirlenmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen 01/08/2018 günlü raporda; taraf defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, her iki taraf defterlerinde de davacının 59.924,76-TL alacaklı göründüğü, taraf defterlerinde kayıtlı olan 5 adet faturanın ilkinin 01.12.2017 tarihli son faturanın ise 15.02.2018 tarihli olduğu tüm ürünleri yerinde ve eksiksiz olarak davalıya teslim edildiği ve aktif olarak kullanıldığı, santral yapısının farklı firmalardan destek alınmayacak şekilde karmaşık yapıda bulunmadığı, piyasa araştırmalarına göre teslim edilen kameraların rayiç değerinin 48.490,56-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, davalı vekili bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunmuştur. İtirazın ürünlerin rayiç değerine ilişkin olması ve rapora yönelik itirazın faturanın tebliği ve itirazı usulüne ilişkin yasal mevzuat çerçevesinde mahkememizce değerlendirilebilecek hukuki nitelikte bulunması nedeni ile rapora yönelik itirazın reddine karar verilmiş, ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ticari satım ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Satım sözleşmesinde satılanın sözleşmeye uygun şekilde alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacıya ait olup, dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri ile satım konusu emtianın alıcıya teslim edildiği sabittir. Faturalar karar defterlerinde kayıtlı olup, davalı taraf süresi içerisinde faturaya yönelik itirazda bulunmadığından, fatura içeriği kesinleşmiştir. Diğer bir anlatım ile davalı yan satılan emtianın fahiş fiyatta olduğunu belirtmiş ise de davacı tarafından satılan ürünün teslim ve montajından sonra fatura düzenlenmiş olup, davalı tarafa tebliğ edilen faturalara 8 günlük süre içerisinde itirazda bulunulmaması nedeni ile fatura içeriği olan birim fiyat taraflar arasında kesinleşmiştir. Her ne kadar bilirkişi araştırmalarına göre kamera bedellerinin 48.490,56-TL olduğunu belirtmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere fatura içeriğinin kesinleşmiş olması neden ile taraf defterlerinde kayıtlı olan miktara itibar edilmiştir. Davalı tarafın, hizmetin alınmadığını savunmuş ise de satım ve montaja ilişkin faturalar davalı defterlerinde kayıtlı olup, satım ve montajı yapılan emtia davalı tarafından kullanıldığından bu savunmaya itibar edilmemiştir. Davalı taraf, santralin başka hizmet sağlayıcılarından destek hizmeti alınamayacak şekilde karmaşık yapıda yapıldığının savunmuş ise de bilirkişi raporunda, sistemin belirtilen şekilde karmaşık yapıda olmadığı, belirlendiği gibi taraflar arasındaki uzun süreli ticari ilişkide davalı edimine karşı davalının süresinde bu yönde itirazda bulunmayarak edimin ifasını kabul ettikten sonra savunmanın ileri sürülmüş olması yerinde görülmemiştir. Bu nedenle, davacının asıl alacağa yönelik davasının kabulüne karar verilmiştir. Satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın davalı defterlerinde de kayıtlı olması nedeni ile likit olduğu anlaşılmakla hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkememizce HMK.’nın 321. Maddesi gereğince sözlü yargılamaya geçilip taraf beyanları alındıktan sonra davalı vekilinin sözlü oturum için ayrı bir gün talep etmesi üzerine HMK.’nın 321. Maddesindeki düzenleme karşısında basit yargılama usulünde duruşma gününü ertelenemeyeceği kuralı ile sözlü yargılamanın tamamlanıp gerekçenin açıklanmaya başlanması nedeni ile davalı vekilinin talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, 59.924,76-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9.75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak takibin devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 11.984,00-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 4.095,64-TL harçtan peşin alınan 720,11-TL harcın mahsubu ile 3.375,53-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 720,11-TL peşin harç ile 35,90-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00-TL bilirikişi ücreti ve 198,00-TL posta masrafı toplamı olan 1.798,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 6.945,24-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır