Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2018/476 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/319 Esas
KARAR NO : 2018/476

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2015
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ne vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı tasfiye memurunun ortağı ve tasfiye memuru olduğu, dava dışı …Ltd. Şti.’den 01.01.1995 ile 16.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin sona ermesinde sonra müvekkilinin işçilik alacaklarının İstanbul ….İş Mahkemesi’nde 10.02.2011 tarihinde açılan …esas sayılı dava dosyasında 15.04.2015 tarihinde hüküm altına alındığını, ancak yargılama sırasında şirketin tasfiye sürecine girerek 24.10.2012 tarihinde tasfiyenin sonuçlandırılıp şirketin terkin edildiğini, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında şirketin ihyasına karar verilerek İş Mahkemesi’nin yargılamasının sonuçlandırıldığı, davalı şirketin 07.08.2011 tarihli ortaklar kurulu ile davalının tasfiye memuru seçilerek ticaret sicil gazetesinde durumun ilan edildiğini, borç ve alacaklar için ilanlar yapılarak 24.10.2012 tarihinde tasfiye kaydının kapatılarak şirketin terkin edildiğini, davalı tasfiye memurunun şirketin tasfiyesi için gerekli olan yolları izlemeden tasfiye kaydını kapatması nedeni ile müvekkilinin ilama bağlı alacağını tahsilini olanaksız hale geldiğini ileri sürerek 50.211,25-TL alacağın 19.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tasfiye sırasında borçlu şirketin davacının borcunun karşılayacak malının olmaması nedeni ile müvekkilinin kastı veya ağır kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından ilama bağlı toplam; 50.221,25-TL alacağın tahsili amacı ile dava dışı şirket aleyhin takip başlatıldığı, alacağın tahsil edilemediği anlaşılmıştır.
Takibe konu İstanbul ….İş Mahkemesi’nin… esas sayılı ilamının incelenmesinde; davacı tarafından 10.02.2011 tarihinde dava dışı şirket aleyhine işçilik alacaklarının tahsili amacı ile açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulü ile ilamda belirlenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücretinin tahsiline 15.04.2015 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan sicil kayıtlarının dava dışı şirketin tasfiyesine 08.09.2011 tarihinde karar verildiği, alacakların bildirimi için 27.09.2011, 04.10.2011 ve 11.10.2011 tarihlerinde ilan yapılarak 24.10.2012 tarihli ticaret sicil gazetesindeki ilan ile şirketin tasfiye kaydının kapatıldığı anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı görevsiz mahkemede dosya kapsamındaki deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak; bilirkişi kurulu tarafından sunulan 05.07.2017 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Raporun incelenmesinde, davacı şirketin tasfiye tarihi itibari ile öz sermayesinin koruduğu, şirket varlığının borçlarına karşılamaya yeter miktarda olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, dava dışı …Limited Şirketinden ilama bağlı işçilik alacağı bulunan davacının alacağının davalı şirketin tasfiyesini usulsüz şekilde gerçekleştiren davalı tasfiye memurundan tahsili istemine ilişkindir. Davalının, dava dışı şirketin tasfiye memuru olduğu, şirket tasfiyesinin 07.08.2011 tarihli ortaklar kurulunda kararlaştırıldığını, davalının tasfiye memuru olarak atandığı, borç ve alacaklara ilişkin ilanlarının yapılmasından sonra 24.10.2012 tarihinde şirketin ticaret sicilden terkin edildiği, dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır. Diğer yandan, davacının alacağına dayanak olan İstanbul ….İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasındaki dava tarihi ise 10.02.2011 dir. İşçilik alacağından kaynaklı taleplerin davalı tasfiye memuru tarafından gerek bölge çalışma müdürlüğü’ne yapılan başvuru ve gerekse iş mahkemesinin dosyasındaki yargılama nedeni ile tasfiye memuru tarafından bilinmesine rağmen davacının alacağı ile ilgili olarak tasfiye memurunca herhangi bir inceleme veya işlem yapılmaksızın tasfiye sona erdirilmiştir. Öncelikle alacağın ilama bağlı olması ve TTK.’da düzenlenen zamanaşımı süresinin dolmaması karşısında dava dinlenebilir durumdadır. TTK.’nın 643. Maddesi hükmü gereğince tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında Anonim Şirkete ilişkin hükümler uygulanır. Diğer yandan, aynı yasanın 644./a maddesi gereğince tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkin TTK.’nın 553. Maddesinin uygulanacağı düzenlenmiştir. TTK.’nın 553. Maddesi gereğince kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanunda ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde, hem şirket pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zararlardan sorumludurlar. Belirtilen madde gereğince tasfiye memurunun sorumluluğu kusur sorumluluğu olup, tasfiye memurunun tasfiyeden kaynaklı kusurunun ve bu kusur nedeni ile şirket alacaklısına zarar verildiğinin kanıtlanması gerekmektedir. Limited şirketler yönünden de uygulama imkanı bulunan TTK.’nın 541. Maddesinde şirketin ne şekilde tasfiye edileceği ile şirket alacaklarının çağrılması ve haklarının korunması düzenlenmiştir. Belirtilen maddenin 3. Fıkrasında henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda paranın notere depo edilebileceği düzenlenmiştir. Anonim şirketler bakımından da uygulama imkanı bulunan TTK.’nın 285. Maddesinde ise tasfiye memurlarının kusursuzluğunu ispat etmedikçe şirket ortak ve alacaklarının vermiş oldukları zararlardan sorumlu olacakları düzenlenmiştir. Belirtilen yasal düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında, incelenen şirketin defter ve belgelerine göre, şirketin mal varlığının borçlarını karşılamaya yeter derecede bulunduğu, buna rağmen davalı tasfiye memurunun davacı tarafından açılan işçilik alacağının sonucunu beklemeden veya TTK.’nın 553. Maddesi gereğince henüz ilama bağlanmayan alacağa notere tevdi etmeden tasfiye sürecini sonlandırması nedeni ile kusurlu şekilde davacının alacağının şirketten tahsilini olanaksız hale getirdiğini, anlaşılmakla davalının TTK.’nın 285. Ve 553. Maddeleri gereğince sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda, davacının şirketten tahsil edemediği, 50.251,25-TL alacağının 22.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 50.221,25-TL alacağın 19.06.2015 tarihinden işleycek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 3.430,61-TL harçtan peşin alınan 857,66-TL harcın mahsubu ile 2.572,95-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 857,66-TL peşin harç ile 27,70-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 154,80-TL posta giderinin toplamı olan; 954,80-TL giderin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 5.874,34-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/04/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸