Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/31 E. 2019/358 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/31 Esas
KARAR NO : 2019/358

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 21/03/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 08/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik sıfatını daha önce üye olan dava dışı kişiden devralarak kazandığını, müvekkilinin kooperatif yönetim kurulunun 26/10/2017 tarih …. sayılı kararıyla ihraç edildiğini, oysaki müvekkiline gönderilen ihtarnamelerin mevzuata uygun olmadığını, müvekkilinin peşin ödemeli üye olması nedeniyle önceki üyenin borçlarından da sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle ihraç kararının iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacının kooperatif üyesi olarak ödemesi gereken aidat ve diğer borçlarını ödemediğini, ödenmeyen borçlarla ilgili her bir üyelik için iki ayrı ihtardan sonra yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini, ihraç kararının mevzuata uygun olduğunu, davacının peşin ödemeli üye olmaması nedeniyle hisse devraldığı, dava dışı üyenin borçlarından da sorumlu olduğunu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …. ve …’a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 31/01/2019 tarihli raporlarında “gerek yönetim kurulu karar defteri, gerekse genel kurul kararları üzerinde yapılan incelemede kooperatif üyeliğini ….’den devir yoluyla kazanan davacı …’ın kooperatife peşin sabit bedelli ortak olarak üye kabul edilmediğini, bu nedenlerle genel kurul kararları ile kararlaştırılan tüm ödemelerden sorumlu olduğun; davacı adına düzenlenen her bir üyeliğe ilişkin ihtarnamelerde talep edilen borcun hesaplanma tarihinin net ve denetlenebilir açık bir şekilde gösterilmediği, devir edenden yansıyan geçmiş döneme dair ana borç tutarı ve ana borca işletilen gecikme faiz miktarının açık ve net olarak belirtilmediği, talep edilen faizin hangi tarihler arasında işletilen faiz olduğu hususunun belirli olmadığı, ayrıca 19/01/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 12 nolu karar kapsamında aylık %3 gecikme faizinin TBK 120/2 md ön görülen faiz oranından yüksek olduğu, bu bağlamda ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelerin 1163 Sayılı Kanunun 27.md ve ana sözleşmenin 14/2 maddesindeki yasanın aradığı usul ve şartlara uygun keşide edilmediğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davacı taraf ihraç kararının iptaliyle birlikte borçlu bulunmadığının tespitini de talep etmiş ise de, davanın maktu harç(35,90-TL) yatırılarak açıldığı, hangi miktar üzerinden borçlu olunmadığının tespitinin istendiğinin gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama aşamasında belirtilmediği dikkate alınarak menfi tespit istemi yönünden usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, davacının ihracına yönelik yönetim kurulu kararına karşı süresinde ve usulüne uygun iptal davası açtığı, yönetim kurulunun ihraç kararına dayanak yapmış olduğu ve davacının borçlarını gösteren ve ödenmesi istenen ihtarnamelerin bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere, kanunun ön gördüğü koşulları taşımadığı, nitekim ihtarnamelerde talep edilen ana para ve faizin hangi döneme ait olduğu ve hangi tarihler arasında ana paraya hangi oranda faiz uygulanmak suretiyle hesaplama yapıldığının açık, net ve denetlenebilir şekilde gösterilmediği, ayrıca ana paraya uygulanan aylık %3 gecikme faizinin TBK 120/2 maddesinde ön görülen düzenlemeye aykırı olduğu, ihtarnamelerde davacının devraldığı üyelik kapsamında geçmiş döneme ait borçların açık ve net olarak nelerden ibaret olduğu, işletilen faizin hangi tarihler arasında hangi oran üzerinden hesaplandığının yer almadığı, bu bağlamda ihraca konu ihtarnamelerin 1163 Sayılı Yasanın 27 ve kooperatif ana sözleşmesinin 14/2 maddesinde ön görülen usul ve şartları taşımadığından davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline, menfi tespit talebi yönünden usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından bu talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin isteminin KABULÜ ile, davacının, davalı kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin 26/12/2017 tarih 2017/36 sayılı yönetim kurulu kararının İPTALİNE,
2-Davacı tarafın menfi tespit istemli davasının bu konuda usulüne uygun harçlandırılmış dava açılmadığından bu talep yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.671,00-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 77,00-TL, tebligat-posta gideri: 94,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.500,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekili için menfi tespit talebi yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.