Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2019/1305 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/308 Esas
KARAR NO : 2019/1305

DAVA : Ticari Şirketin Feshi – Ortaklık Çıkartılma
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 05/12/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %25 oranında hissedar olduğunu, şirket yöneticisinin … olduğunu, kendisinin şirketi keyfi derecede tek başına yönettiğini, müvekkilinin talep etmesine rağmen şirketin gelir ve giderleriyle ilgili kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, şirketle ilgili gerçekleştirilen yüksek meblağlı tahsilatların müvekkilinden gizlendiğini, şirket ortağı olan müvekkilinin şirkette herhangi bir söz hakkı bulunmadığını, …’un müvekkili ve şirket çalışanlarına karşı olumsuz ve saygısız davranışlar nedeniyle müvekkili yönünden ortaklığın çekilmez hal aldığını, ortaklar arasında güven ilişkisinin sarsıldığını, bu nedenlerle davalı şirketin feshine, bu talep kabul edilmez ise müvekkilinin ortaklık payı kendisine verilmek suretiyle şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle asıl dava yönünden davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının şirketi zor durumda bırakmak için kötü niyetli hareket edip olumsuz tavırlar sergilediğini, bu nedenlerle asıl davanın reddine; karşı dava olarak da kötü niyetli hareket eden davacının şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde şirket merkezinin Esenler olduğu, bu bağlamda davaya bakma yetki ve görevinin mahkememize ait olduğu, davacının şirkette %25 oranında hissedar olduğu ve şirketi temsil etme yetkilisinin de münhasıran aynı zamanda şirket ortağı olan …’a ait olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı ve davalı tanıkları maddi olaylara dayalı olan ifadelerinde özetle; davacının dava konusu şirketin ortağı olduğunu, şirketin işleyişi ve çalışma koşulları açısından şirket ortaklığından ayrılmak istediğini, tarafların bir araya geldiği halde ayrılma bedeli üzerinde anlaşmaya varamadıklarından dolayı ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmediğini, davacı ile şirket yöneticisi olan … arasında zaman zaman şirket işleyişiyle ilgili ihtilaf çıktığını ve birbirlerine güvenlerinin sarsıldığını ifade etmişlerdir.
Davacı ortağın çıkma payının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyeti ….. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş oldukları 14/05/2019 tarihli raporlarında şirkete ait taşınmazın rayiç bedeli 2.416.096-TL kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın çıkma payının 668.294-TL olduğunu belirlemişler; davacı tarafın şirkete ait taşınmazın rayiç bedeli yönünden yapmış olduğu itiraz kapsamında taşınmazın bulunduğu mahalde 3 kişilik gayrimenkul değerleme uzmanı vasıtasıyla keşif yapılmış, bilirkişi heyeti ….. ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 26/09/2019 tarihli raporlarında taşınmazın rapor tarihi itibariyle rayiç değerinin 4.364.746-TL olduğunu ve ayrıca şirkete ait Esenler ilçesindeki menkullerinin de toplam değerinin 15.250-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, belirlenen bu değerler üzerinden mahkememizce yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın karar tarihine en yakın rayiç değerler üzerinden ortaklıktan çıkma payının 1.157.519-TL olduğu kabul edilmiştir.
Asıl dava yönünden her ne kadar davacı taraf şirketin feshini talep etmiş ise de; toplanan delillere göre şirket ortakları arasında güven ilişkisi sarsılmakla birlikte şirketin feshinin şirket yönünden ağır bir sonuç olacağı, şirketin halen faaliyette bulunması nedeniyle ve karşı dava olarak da davacının şirket ortaklığından çıkartılması talep edildiğinde TTK 636/3 md gereğince şirketin feshi yerine davacı ortağın şirket ortaklığından çıkartılmasının daha uygun ve kabul edilebilir bir çözüm yolu olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Karşı dava yönünden davacı şirket tarafından davalının şirket ortaklığından çıkartılması talep edilmiş ise de; TTK 640/3 maddesi gereğince karşı davanın davalısı olan …’nın şirket ortaklığından çıkartılmasını gerektirir haklı bir nedenin bulunduğunun ispatlanamadığı, ortaklar arasında şirket işleyişiyle ilgili zaman zaman ihtilaf bulunmakla birlikte bu hususun davalı …’dan kaynaklandığının ispatlanamadığı, ayrıca TTK 621/1-h maddesi gereğince davalının şirket ortaklığından çıkartılmasına ilişkin usulüne uygun alınmış bir ortaklar kurulu kararının da bulunmadığı dikkate alınarak karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden şirketin feshinin ağır bir sonuç olacağı, şirketin halen faaliyette bulunduğu hususu da dikkate alınarak, şirket ortakları arasında oluşan karşılıklı güvensizlik kapsamında ve ayrıca karşı davada da davacı ortağın ortaklıktan çıkartılması talep edildiğinden ve davacı ortağın ortaklıktan çıkartılması yönünde tarafların iradelerinin örtüştüğü dikkate alınarak davacının terditli isteminin kabulü ile şirket ortaklığından çıkartılmasına; karşı davanın ise davacı tarafın iddiasını ispat edemediğinden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Asıl dava yönünden davacının, davalı şirketin feshine yönelik isteminin REDDİNE; terditli talebin KABULÜ ile davacının İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ….. sicil numarasında kayıtlı … ORTAKLIĞINDAN ÇIKARTILMASINA, davacının rayiç ortaklık payı olarak belirlenen 1.157.519-TL’nin karar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 79.070,00-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 79.034,00-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 5.000,10-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 41,10-TL, tebligat-posta gideri:645,00-TL, bilirkişi ücreti: 4.000,00-TL, keşif harcı-araç ücreti: 314,00 -TL”) yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 58.675,57-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
6-Karşı davanın ise sübuta ermediğinden REDDİNE,
7-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.