Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/291 E. 2022/188 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/291
KARAR NO : 2022/188

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- borçlu, müvekkil şirketin sağlamış olduğu elektrik dağıtım hizmetinden kaçak olarak yararlandığını, iş bu kaçak kullanım bedelinin tahsili amacıyla Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; kaçak elektrik kullanımı yapılan dükkanın sahibi veya çalışanı olmadığını, kendisinin abone olmadığını, dükkan sahibinin arkadaşı olması hasebiyle yanına uğradığı esnada tutanak tutulup kendi isminin açıldığını belirterek öncelikle davanın usulden reddi ile yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının ………. Dağıtım Anonim Şirketi, borçlusunun ……… olduğu, 13.439,30TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına Elektrik bilirkişisinden rapor aldırılmış, Elektrik bilirkişi ……… tarafından düzenlenen 15/03/2019 tarihli kök raporunda, aboneliği dava dışı ……… ‘ın üzerinde olan ve …….. Mah. …….. Sok. No: ….. BEYOĞLU-İST. Adresinde kurulu bulunan ……. numaralı merdiven otomatiği tesisatının sayaç çıkışından, zemin katda bulunan, ( …….. nolu kaçak elektrik tutanağına konu) dürümcü dükkânına USULSÜZ ELEKTRİK kullandırılmış olduğu tespit edildiğini, Usulsüz Elektrik Tüketimi yaptırımının muhatabı davalı …….. değil, …….. nolu merdiven otomatiği tesisatının abonesi dava dışı ……… olduğunu, dolayısıyla dava konusu kaçak elektrik tutanağının ve tahakkukunun yerinde olmadığı, iptal edilmesi gerektiği ve dolayısıyla davalı …….. tarafından icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğunu belirtmiş, tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda alınan ek raporlarda; Davacının takip alacağının bilirkişi tarafından 10.346,49TL olarak hesaplandığı, bu sonuca göre takip talebinde 13.979,53-10.346,49= 3.633,04TL fazlalık bulunduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Yargıtay ……… Hukuk Dairesi’nin ……. esas, …….. karar sayılı ilamında ” 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK’nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Dosyada mevcut tutanak kapsamlarından anlaşılacağı üzere kaçak ve usulsüz elektrik tutanaklarının düzenlendiği tarihten önce davacı şirket ile davalı arasında elektrik aboneliği bulunmamakta olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5.maddesine göre; Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak anılan Kanunun 16.maddesine göre ise; haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” denmektedir. Haksız fiilin gerçekleştiği yer ” Beyoğlu/ İSTANBUL ” dur.
İş bu dosyada taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunmadığı, bu sebeple yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı anlaşılmıştır.
HMK 6. Maddesine göre de; genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir, ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/12505 Esas 2016/9815 Karar)
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nun 6.maddesi genel yetki incelendiğinde: davalının yerleşim yerinin ” Beyoğlu/ İSTANBUL” olduğu, davacının yerleşim yerinin ” Şişli/ İSTANBUL” olduğu, haksız fiilin gerçekleştiği yerin ” Beyoğlu/ İSTANBUL ” olduğu, davacının davasını davalının yerleşim yeri mahkemesinde açmadığı, davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu göz önüne alınarak davacının kanun ile belirlenen tüm yetki kurallarına uymadan tüm bu yetki kuralları bertaraf edilerek kanunen belirlenen yetkili mahkemelerden hiçbirinde dava açmadığı anlaşıldığından davalı tarafın süresinde yaptığı yetki itirazının kabulü ile seçim hakkı davalıya geçtiğinden davalının seçtiği yer olan Şişli/İSTANBUL Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılarak HMK’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin yetkisizliğine, yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin şişli istanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkisizlik nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Yetkili mahkemenin ŞİŞLİ İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğunun tespitine, HMK. 20 madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli ŞİŞLİ İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama, harç ve giderleri konusunda HMK. 331/2 madde gereğince görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra görevli mahkemeye aktarılmasına
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.