Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/277 E. 2018/1384 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/277 Esas
KARAR NO : 2018/1384

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İSTANBUL/BÜYÜKÇEKMECE/…. Mahallesi – …. Ada – ….Parselde tescilli, …. Blok …. Numaralı –“… “- olarak isimlendirilmiş sitede Kat Mülkiyetli Mesken Niteliğindeki taşınmazın maliki, davalının ise aynı adreste ikameti bulunan, bir dönemler Yapı edindirme faaliyetiyle görevli olup, şimdiki süreçte Tasfiyeye girmiş Sınırlı Sorumlu Yapı Kooperatifi olduğunu, davalı kooperatif uygun ve yasal olmadığı halde, kat Mülkiyetli olarak, bir başla 3. Şahıstan edinilmiş birçok kat malikini, ya özel belgeler düzenleyerek Kooperatife üye kaydetmekte, ya mülkün satış vb. devir işlemleri sırasında müdahalelerde bulunarak üyeliğe dair belge imzalatarak devrin koşulu olarak tazyikte bulunmakta ya da, devirler sonrası sitede ikamet eden kat maliklerine Üyelik Aidat Ödeme Bildirimleri tebliğ ettirerek onları zımnen kooperatife üye olarak saymakta olduğunu, davalı – Kooperatif, bu yollarla üye sayılan site maliklerini resmi / gayriresmi ve/veya gerekli / gereksiz maddi külfetlere maruz bırakmakta böylece, mülkiyet sahiplerinin aleyhine diğer bir deyişle kooperatif tüzel kişiliği lehine haksız kazanç yaratmakta ve haliyle Tasfiye Sürecindeki heyet giderlerini de devamlı haksız yöntemlerle tahsil edip, bitmez tükenmez biçimde tasfiyeyi canlı tutarak yasa ve hukuka aykırı yararlanmada bulunduğunu belirterek Davacının … üyesi olmadığının ve üyelik borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil kooperatifin ortağı olduğunu ve bir çok şekilde ortaklık ilişkisi kurduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekilince sulh protokolünün ibrazı neticesinde, davacı vekili tarafından karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama ücreti talep edilmemiş olup, HMK 313 gereğince aralarındaki uyuşmazlığın tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik sulh olunduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıdaki gerekçe ile
1-Sulh nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90TL ilam harcından peşin alınan 35,90TL harcın 17,25TL tamamlama harcı toplamı olan 53,15TL harçtan mahsubu ile bakiye 17,25TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.