Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/265 E. 2018/676 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/265 Esas
KARAR NO : 2018/676

DAVA : Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 20/09/2016
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …ve …aleyhine 05/07/2010 tarihli anlaşma tutanağı ile banka ödeme dekontlarına dayalı olarak İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dava dosyası üzerinden müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığı, davalıların anılan takibe itirazları üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davanın anlaşma ve bu nedenle düzenlenen sözleşmeye dair ödenmeyen alacağa müstenit dava olduğunu, davalılardan 05/07/2010 tarihli anlaşma tutanağı ile banka ödeme dekontları ile 211800,00 Euro ile takip tarihi 02/05/2013 tarihi itibari ile 41918,99 Euro tutarında işlemiş faiz alacakları olmak üzere toplam 253,718,99 Euro tutarında alacaklarınun bulunduğunu, ancak gelişen gelişecek olaylara göre alacağın müddeabih yönünden değişme imkanını bulunduğunu, bu alacaklarının bugüne kadar defalarca istenmesine rağmen ve hukuki süreçlere rağmen ödenmediği ve tahsil edilemediği, alacaklarının 1/2 vakıf hayrına bağışlandığı ve temlik edildiği, taşınmazların hileli ve muvazaalı olarak devredildiğinin ortaya çıktığı, amaç kötü niyetli alacaklarının tahsilatını sonuçsuz bırakmak ve borçtan kurtulmak olduğunu, bu nedenle ivedilikle tedbir/haciz kararı verilmesini, tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere ve ileride ıslah suretiyle müddeabihi artırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 EURO alacağının 05/07/2010 tarihinden itibaren yasal%7 yıllık faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve taraflarına verilmesine, harç, masraf ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Almanya’da kurulduğu iddia edilen … firması, Alman Ticaret kanunlarına göre kurulduğunu, öncelikli olarak Türk Mahkemelerinin Yargı Yetkisi bulunmadığını, müvekkilinin yaklaşık 30 yıldır Almanya’da yaşadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 9.Madde gereği Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme davalının Türkiye’de ki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, müvekkileriin en son ikametgahının Iğdır olduğunu, aynı konuda hem Türk Mahkemeleri hem de Alman mahkemelerinde dava açmış olan davacı tarafın mükerrer tahsilat yapmak istediğini, bu nedenle davaya ilişkin derdestlik itirazının bulunduğunu, alacak miktarı belirlenebilir olduğundan şimdilik 10.000 EURO olarak açılan davada harcın tamamlatılması aksi taktirde usulden reddi gerektiğini, ortağı olduğunu iddia ettiği … ile birlikte Almanya’da müvekkilleri ile görüştüğünü, hazırlanan sözleşme metninin müvekkillerine imzalatıldığını, ancak sözleşmede diğer ortak … imzası yer almadığını, Sözleşmenin ne amaçlı akdedildiğinin anlaşılmadığı, çünkü sözleşmede … firmasına ortaklık yapacağına dair bir hüküm yer almadığını, ayrıca davacının müvekkillerine ödeme yaptığı iddiasının yersiz olduğunu, müvekkillerinin hesabına ya da elden ödeme yapılmadığını, … ve … nın halen dava konusu şirket ortağı olduğunun tespit edildiği, davacılar hem şirket ortaklığına devam etmekte hem de Alman mahkemelerinden ve Türk Mahkemelerinden haksız ve kötü niyetli olarak alacağını tazmin etmeye çalıştıklarını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BÜYÜKÇEKMECE … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalıların müvekkilini dolandırmak maksadı ile 19/11/2009 tarihinde… Bankasına özel bir hesap açtıklarını 25/11/2009 tarihinden başlamak sureti ile ( sadece 6 gün sonra ) 235.000 E açılan davalı tarafa ait hesaba tarafından borç olarak havale ile gönderildiğini 309.728 E alacaklarından şimdilik 5.000 E, mahrum kalınan kar payı aylık 12.225 Euro olap , bugüne dek geçen süre nazara alındığında toplam 60 ay itibari ile mahrum kalınan kar miktarı 733.519 Eurodan şimdilik 5.000 Euro alacağın tüm davalılardan 25/11/2009 tarihinden başlamak üzere yasal olarak döviz mevduatına uygulanan en yüksek banka faizi ile ( %7) birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yapılan yargılama , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı asıl davadaki davalıların ortak olduğu şirkete adi ortaklık kurmak amacı ile (et ticareti) amacı ile gönderdiği miktarın her iki dosyadaki davalılardan tahsilini talep etmektedir. Asıl ve birleşen dosyadaki davalıların tacir olmadığı açıktır. Diğer yandan, taraflar arasında aynı uyuşmazlık nedeni ile davacı tarafından daha önce takip başlatılmış olup, takibe vaki itirazın iptali amacı ile İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında davacı tarafından asıl dosyada davalılar …ve …aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanını asliye Hukuk Mahkemesi görevi alanı kaldığından bahisle verdiği görevsizlik kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … E. …. karar sayılı ilamı ile onanmış olup, uyuşmazlık yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin husus Yargıtay ilamı ile kesinleşmiştir. Ne varki davaya bakan Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bu kez yetkili yerde takip başlatılmaması nedeni ile usul yönünden davanın reddine karar verilmiş olup, davacı vekili asıl davadaki dilekçesinde aynı alacak yönünden sürecin uzamaması açısından yeniden takip başlatılmadan alacak davası açıldığını beyan etmesi karşısında görev hususunun aynı uyuşmazlık nedeni ile daha önce kesinleştiği ve mahkememizin görevli olmadığı kabul edilmiştir. Birleşen dosyadaki davalılar yönünden ise davanın bu kişilerin asıl dosyadaki davalıların çocukları olması ve davacının para gönderdiğini ileri sürdüğü şirketin ortağı olmaları nedeni ile dava açıldığını belirtilmesi karşısında asıl ve birleşen davada maddi vakiların aynı olduğu yalnızca tarafların sorumluluğunun farklı hukuki nedenlere dayandırıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında asıl ve birleşen davanın adi ortaklıktan kaynaklı zararların tahsiline yönelik olduğu adi şirket müessesesinin TBK.’nın 620. Ve devamı maddelerinde düzenlendiği, adi şirketin tüzel kişiliği olmaması nedeni ile ticaret şirketi olarak kabul edilemeyeceği bu durumda, TTK.’da düzenlenmemesi nedeni ile davanın TTK.’nın 4. Maddesi kapsamındaki davalardan olmadığı gibi belirtilen madde de sayılan diğer dava ve işlerden olmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen dava yönünden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin olduğunun belirlenmesine, her iki mahkeme arasında olumsuz görev ortaya çıktığından hükmün istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi amacı ile dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin …. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 4/1 ve 5/1 maddeleri ile HMK’nun 114/1-c, 115/1-2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev hususunun değerlendirilmesi (MERCİİ TAYİNİ) için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve harcın görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair davacı, vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸