Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/247 E. 2019/876 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/247 Esas
KARAR NO : 2019/876

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 18/07/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 06/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davalı tarafından dilekçede belirtilen toplam 227.800-EURO’luk 4 adet çekin keşide edilmek suretiyle müvekkiline verildiğini, çeklerin ibraz süresinden sonra muhatap bankaya ibraz edilmesi nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığını, karşılığı ödenmeyen çek miktarı kadar davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, ihtarnameye rağmen tahakkuk eden alacağın ödenmediğini, bu nedenlerle toplam 227.800-EURO alacağın temerrüt tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, ibraz süresi geçen çekler yönünden davacı tarafın alacağın varlığını ispatlaması gerektiğini ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın alacağına dayanak teşkil ettiği toplam 4 adet çekin muhatap bankaya ibraz edildiği, ancak ibraz süresi geçmiş olması nedeniyle çek bedellerinin ödenmediği, alacağın dayanağını teşkil eden çekler yönünden davacı tarafın lehtar, davalının ise keşideci olduğu, bu bağlamda taraflar arasında temel ilişkinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu koşullarda zaman aşımına uğramış çeklerin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, davacı alacaklının iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceği (Yargıtay 19.HD 2016/10029 ESAS 2017/5507 KARAR sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu bağlamda ispat külfetinin davacı tarafta olduğu dikkate alınarak deliller değerlendirilmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya en son bilirkişi heyeti …. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 17/06/2019 tarihli raporlarında “davacı şirket tarafından yurt dışından gönderilen kumaşlarla ilgili gümrük beyannameleri ve sair belgeler dikkate alındığında seri numaraları belirtilen serbest dolaşım beyannameleri ile toplam 479.523,77-EURO malın davalı tarafından alındığı ve gümrük işlemleri yapılarak fiili ithalatın gerçekleştirildiğini, bu kapsamda ibraz süresi geçen çekler yönünden davacı tarafın toplam 227.800-EURO alacağı bulunduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi heyet raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında; davacı şirketin yurt dışından gönderilip, davalı şirket tarafından, gümrük mevzuatı kapsamında bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17.06/2019 tarihli raporda ayrıntısıyla belirtildiği üzere ithal edilen toplam 479.523,77-EURO tutarındaki emtianın teslim alındığı, davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu toplam 227.800-EURO bedelli 4 adet çekin ibraz süresi geçmiş olması nedeniyle davacı tarafından tahsil edilemediği, ibraz süresi geçen çekler yönünden davacının lehtar, davalının da keşideci olduğu dikkate alınarak söz konusu çeklerin alacak yönünden yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu bağlamda davacı tarafın alacağını her türlü delille ispatlayacağı, bu kapsamda toplanan delillere göre davacı tarafından gönderilip davalı tarafından gümrük mevzuatı kapsamında teslim alınan malların bedelinin toplam 479.523,77-EURO olduğu dikkate alındığında davacı tarafın talep etmiş olduğu ve çeke bağlı alacağının 227.800-EURO olduğu, söz konusu borcun ödendiğine ilişkin davalı tarafından dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, davalı tarafın dava açılmadan önce çekmiş olduğu ihtarname ile davalı tarafı 21/12/2017 tarihi itibariyle temerrüde düşürdüğü kabul edilerek, hükmedilen alacağa 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanması gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, 227.800-EURO’nun temerrüt tarihi olan 21/12/2017 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince uygulanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 73.160,07-TL ilam harcından peşin alınan 18.290,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 54.870,03-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 20.252,54-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 18.331,14-TL, tebligat-posta gideri: 171,40-TL, bilirkişi ücreti: 1.750,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 56.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.