Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/229 E. 2019/1271 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/229 Esas
KARAR NO : 2019/1271

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN

DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkartılma (Asıl Dava Yönünden);
Şirketin Feshi (Birleşen Dava Yönünden)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018 – Asıl Dava
12/01/2018 – Birleşen Dava

KARAR TARİHİ : 27/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 28/11/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 28/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirket ortağı olduğunu, ancak şirketin işleyişiyle ilgili sürekli sorunlar yarattığını, şirketin işleyişini ve itibarını olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle ortaklar kurulunda ortaklıktan çıkartılması için dava açılmasına ilişkin karar alındığını, bu nedenlerle davalının TTK 640/3 maddesi gereğince haklı nedene dayalı olarak ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava yönünden davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin kendisinin ve velayeti altında bulunan çocuklarının haklarını korumak için mücadele verdiğini, bu kapsamda yasal yollara başvurduğunu, şirketten çıkartılmasını gerektirir haklı bir neden bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava yönünden davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile velayeti altında bulunan diğer davacı çocukları davalı şirkette babaları olan …..’in vefat etmiş olması nedeniyle mirasen ortak olduklarını, ancak şirketle ilgili kendilerine herhangi bir bilgi verilmediği gibi şirket gelirinden de kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkillerinin murisinin vefatından sonra 4,5 yıldır faaliyette bulunan şirketin kendilerine herhangi bir kar payı dağıtmadığını, bu nedenlerle haklı nedenle şirketin feshine, bu talepleri kabul görmez ise müvekkillerinin payı ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkartılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava yönünden davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacıların iddialarının doğru olmadığını, davacıların şirketle ilgili bilgi alma haklarının engellenmediğini, kaldı ki bu hususa ilişkin olarak mahkemeye müracaat edebileceklerini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen dava yönünden duruşmada dinlenen davacı tanığı … maddi olaylara dayalı beyan ve ifadesinde; davacı …’i yakın komşusu olması nedeniyle tanıdığını, kocası öldükten sonra mirasen şirket ortağı olduğunu, ancak şirketle ilgili kendisine bilgi verilmediğini, kendi beyanına göre şirket gelirinden kendilerine de herhangi bir pay verilmediğini, sadece çocukların eğitimi için şirket gelirinden ayda 900-TL gibi bir ödeme yapıldığını belirtmiştir.
Birleşen dava yönünden davacı … ile velayeti altında bulunan çocuklar arasında menfaat çatışması bulunabileceği gerekçesiyle çocuklara kayyım atanması için davacı tarafa süre verilmiş, Çorlu SHM’nin …. esas …. karar sayılı ilamıyla davacı olan çocukları mahkememiz dosyası yönünden temsil etmek üzere … temsil kayyımı olarak atanmış ve çocuklar yönünden kayyım vasıtasıyla yargılamaya devam olunmuştur.
Her ne kadar asıl dava yönünden davacı şirket tarafından davalı ortak …’in ortaklıktan çıkartılması için dava açılmış ise de; şirkete ait sicil kaydının tetkikinde şirketin toplam 6 ortağı bulunduğu, dava açmaya yönelik 20/02/2018 tarihli kararın ise yalnızca 2 ortak ile alındığı, dolayısıyla TTK 621/1-h maddesi gereğince şirket ortaklarının en az üçte ikisinin oyunun gerektiği (olayımızda en az 4 ortak), oysaki kararın sadece 2 ortak ile alındığı, dolayısıyla kanunun ön gördüğü koşullarda alınmayan karara istinaden dava açılamayacağı (Yargıtay 11.HD 2015/10688 esas 2016/4780 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu nedenlerle asıl davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar birleşen dava yönünden davacı taraf haklı nedenle şirketin feshini talep etmiş ise de; dosyaya sunulan deliller, dinlenen davacı tanığının beyanı ve dava dilekçesinde belirtilen hususlar dikkate alındığında davalı şirketin feshini gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığı, davacı tarafın şirketle ilgili kendisine bilgi verilmemesi veya şirketin kar payı dağıtmaması hususunu tek başına şirketin feshini gerektirir nedenler olmadığı, bu bağlamda davacı tarafın yasal yollara başvurarak bilgi edinme hakkını kullanabileceği gibi kar payı dağıtılmasıyla ilgili de mahkemeye müracaat edebileceği, bu nedenlerle ortaklığın feshini gerektirir ve feshi meşru kılacak nitelikte ve ağırlıkta nedenlerin bulunduğu hususu kanıtlanamadığından birleşen davanın bu nedenlerle esastan reddi gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden davalının ortaklıktan çıkartılmasına ilişkin TTK 621/1-h maddesinde ön görülen çoğunlukla (en az üçte iki) karar alınmamış olması nedeniyle açılan davanın usulden reddine; birleşen dava yönünden şirketin feshini haklı kılacak nitelikte ve ağırlıkta fesih nedeni bulunduğu hususunun kanıtlanamamış olması nedeniyle açılan davanın esastan reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava yönünden davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDNE;
6-Birleşen dava yönünden davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
7-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.