Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/221 E. 2018/502 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/221 Esas
KARAR NO : 2018/502

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 26/04/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dilekçesinde; şirketin kuruluş aşamasında müvekkil diğer ortak tarafından şirketin işlemlerinden kasıtlı olarak uzak tutulduğunu, aynı zamanda davalı şirket yetkilisi olan …. şirketin tüm kuruluş sürecini kendi muhasebecisi eliyle yürüttüğünü ve müvekkile bilgi vermediğini, müvekkil şirkette imza yetkisi olacağı zannıyla ortaklığa katılmayı kabul etmediği ve kuruluş masraflarına katıldığını kuruluştan çok kısa bir süre sonra bir bankada kendi adına işlem yapmak için şirketin imza sirkülerine ihtiyaç duyunca imza yetkisinin bulunmadığını müvekkilin bu hususta yapmış olduğu inceleme sonucunda davalı şirket yetkilisi ….’in kendisini 22.02.2008 tarihine kadar 20 yıllık süre için münferiden yetkili olarak atadığı bilgisine ulaştığını şirketin kurulduğu yıllarda henüz 6162 sayılı TTK yürürlükte olduğundan ve bu kanunda limited şirketin kurulması için en az iki ortak gerektiğinden davalı şirket yetkilisi ….’in müvekkili şirketi kurabilmek için sadece gölge ortak olarak kullanılmış olduğu, şirket kuruluşundan kısa bir süre sonra taraflar arasındaki uyuşmazlık tamamen su üstüne çıktığını ve …. müvekkilin babası ….’e olan borçlarını uzun süredir ödemediği için kendisi hakkında Küçükçekce …. icra müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve bu takip 31.10.2014 tarihine dek devam ettiğini bu tarihte borç sona ermiş ancak taraflar arasındaki bu husumet ve daha önceki uyuşmazlıklar sebebiyle şirket ortakları hiçbir şekilde bir araya gelemediğini, müvekkil davalı şirket yetkilisi …. ile şifahen yapmış olduğu görüşmelerde şirketle bir ilgisi olmadığını imza yetkisi bulunmadığını ve kendisine imza ve temsil yetkisi verilmeyecekse şirkette ancak ortak olarak görünmek istemediğini ve bu sebeple kendi payını devrederek ortaklıklardan çıkmak istediğini beyan ettiğini ancak bu isteği davalı şirket yetkilisi tarafından reddedildiğini, müvekkil şirketin kuruluşundan bu yana şirketin hiçbir işlemine katılmadığını, şirkette imza yetkisi bulunmayan müvekkil şirketten uzak kaldığını ve hiçbir faaliyetten haberi olmadığını, şirketin münferit yetkisine sahip yetkilisi …. şirketle ilgili bütün iş ve işlemleri kendi başına yaptığını, müvekkil şirketin olası borçlarından payıyla da sınırlı olsa sorumlu olacak ve hiçbir işlemine katılmadığı ve merkezine dahi sokulmadığını ve bir şirketin borçlarından dolayı sorumlu olmayacağını, kendisine şirket merkezine girmeye ve şirket hakkında bilgi edinmeye izin verilmeyen imza yetkisi verilmeyen diğen yandan da şirketin potansiyel veya mevcut borçlarını hissesi oranında dahi ödeme riski altında olan müvekkil açısından bu sebepler TTK 638. maddesinde yer alan şirketten çıkmayı talep ettiğini, müvekkil şirketin ortağı olduğu halde kendisi şirket merkezine sokulmadığından kendisine şirket defterlerini inceleme izni verilmediğniden ve şirketi temsil yetkisi dahi tanınmadığından bu sebeple ortaklık ilişkisinin devamının müvekkil açısından imkansız hale gelmesi sebebiyle ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine aksi takdirde davalı şirketin mevcut durumunun incelenerek gereğinde feshine ve tasifeyesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Mahkememizce taraflarca sunulan deliller ve resen celbi gereken deliller toplanmış, davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı celp edilmiştir.
Davacı vekili mahkememizde açmış bulunduğu dava ile haklı sebeplere dayalı olarak şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep etmiş olup toplanan delillerle davacı ile diğer ortak arasında anlaşmazlıkların mevcut olduğu, bu anlaşmazlıkların zaman zaman hakaret ve küfürleşme düzeyine ulaştığı mevcut anlaşmazlık nedeniyle davacının şirkete sokulmadığı şirketin hiçbir faaliyetine katılmasının mümkün olmadığı hatta şirket defterlerinin incelenmesine dair izin verilmediği şirketin temsil yetkisinin elinden alındığı ve taraflar arasındaki mevcut anlaşmazlıklar nedeniyle tarafların bir araya gelerek ortaklık ilişkisinin devam etmelerinin mümkün olmadığı toplanan delillerle tanık anlatımlarıyla subut bulmuş mahkememizce de toplanan deliller doğrultusunda davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmiş, iş bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … .HD … esas … karar sayılı ilamıyla davacı tarafından ileri sürdüğü hususların haklı sebep olarak kabul edilemeyeceğini, bu kapsamda değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılama aşamasında taraflar anlaştıklarını, davacının şirketten ayrılması için gerekli işlemlerin başlatıldığını, bu bağlamda davanın konusu kalmadığı yönünde imzalı beyanda bulunmuşlardır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi talepli davada tarafların anlaştığını, davanın konusu kalmadığı, bu nedenlerle konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların talepleri kapsamında yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılama aşamasında tarafların anlaşmış olmaları nedeniyle davanın konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90-TL ilam harcından peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin istem gibi kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır