Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/211 E. 2019/1020 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/211 Esas
KARAR NO : 2019/1020

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 26/09/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy AHM’ye sunmuş olduğu 09/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalılar arasında 18/05/2017 tarihinde Çağrı Merkezi Dış Kaynaklı Kullanımı Hizmet Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı tarafın sözleşme ile borçlanmış olduğu edimi gereği gibi ifa etmediğinin tespit edildiğini ve sözleşmenin fesedildiğini beyanla, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğinin, sözleşmeye aykırı olan hususların ve sözleşmenin feshinin geçerliliğinin tespitine, sözleşmeye aykırılık sebebi ile aboneliklerin iptal edilmeye devam edilmesi dolayısı ile şimdilik 50.000-TL alacağın reeskont faizi ile davalılardan tahsiline, sözleşmenin 4.3.maddesi uyarınca sözleşmeye aykırı davranış sebebi ile 250.000-TL cezai şart alacağının reeskont faizi ile davalılardan tahsiline, ayrıca 10.000-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkilleriyle davacı şirket arasında bahsedildiği şekilde herhangi bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, dosyaya sunulan sözleşmede …’ın aracı olduğunu, diğer müvekkili …’nin ise sözleşmede herhangi bir imzasının bulunmadığını, bu bağlamda davacı tarafın tazminat istemli açmış olduğu davanın hukuki dayanağı bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….AHM …. EK sayılı ilamıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş, mahkememizce davalı tarafın yetki itirazı değerlendirilmiş, 04/07/2018 tarihli oturumda davalı tarafın yetki itirazı HMK 19/2 maddesi gereğince reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti ….ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 14/02/2019 tarihli raporlarında özetle; “dosyaya sunulan CD’nin incelenmesi ve davacının mali defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalıların aktivasyon ücretleri kurulum sırasında üyelerden alınması gerekirken alınmayacak şekilde beyanda bulunmalarından dolayı …. tarafından üyelerin yapmış olduğu şikayet ve devamında oluşan iptal nedenlerinden kaynaklı üyelere yansıtılan faturalardan dolayı davacının 134.957-TL zararının oluştuğunu, cezai şart ve manevi tazminat isteminin değerlendirilmesinin mahkemenin taktirinde olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dosyaya sunulan 18/05/2017 tarihli Çağrı Merkezi Dış Kaynak Kullanımı Hizmet Sözleşmesinin davacı şirket ile aracı sıfatıyla … tarafından imzalandığı, sözleşmede hizmet sağlayıcı olarak …’nin ismi yer aldığı halde imzasının bulunmadığı, ancak bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda belirtildiği üzere sözleşmeye uygun hizmet ilişkisinin davanın tarafları yönünden fiilen mevcut olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf hizmet sözleşmesinin 4.3 maddesi gereğince 250.000-TL cezai şartın tahsilini talep etmiş ise de, söz konusu maddede cezai şartın hizmet sağlayıcı yönünden düzenlendiği, sözleşmeye göre hizmet sağlayıcının … olduğu, ancak kendisinin sözleşmede imzası bulunmadığından cezai şarta sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, sözleşmede imzası bulunan … yönünden ise belirtilen maddede cezai şart ön görülmediğinden bu yöndeki istem tüm davalılar yönünden reddedilmiştir.
Davacı taraf düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında maddi tazminat yönünden davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını da yatırmış olması sebebiyle ıslah talebi kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalılar arasında çağrı merkezi dış hizmet sözleşmesinin mevcut olduğu, sözleşme kapsamında davalıların üstlendiği edimlerden dolayı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli belirtildiği üzere üyelerin yapmış olduğu şikayet ve iptal edilen üyeliklerden dolayı ve ayrıca ücreti alındığı halde verilmeyen hizmetten dolayı davacı tarafın toplam 134.957-TL zararı oluştuğu, iş bu zararın fiili olarak gerçekleşen hizmet kapsamında davalılardan tahsil edilmesi gerektiği, davacı tarafın cezai şart isteminin yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında yerinde olmadığı, davacı tarafın manevi tazminat isteminin ise davacı şirketin tespit edilen eylemler kapsamında ticari itibarına haksız saldırıda bulunulduğu hususu ispatlanamadığından reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının tazminat talebinin ıslah talebi kapsamında KABULÜ ile 134.957-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, iş bu alacağın 50.000-TL’sine dava tarihinden itibaren, 84.957-TL’sine ıslah tarihi olan 05/07/2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı tarafın 250.000-TL cezai şart isteminin REDDİNE,
3-Davacı tarafın manevi tazminat isteminin koşulları oluşmamış olması nedeniyle REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 9.218,91-TL ilam harcından peşin alınan 5.623,25-TL + 1.451,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.144,66-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davalılara yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 7.074,25-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.994,60-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 41,10-TL, tebligat-posta gideri: 153,50-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 698,11-TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 13.546,56-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar vekili için cezai şart yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 20.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalılar vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.