Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/145 E. 2019/270 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/145 Esas
KARAR NO : 2019/270

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 04/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/03/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ankara ATM’ye sunmuş olduğu 25/07/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut sözleşme kapsamında promosyon olarak dağıtılacak kalemlerin üzerinde AB ve Avrupa Konseyi logosu bulunmak suretiyle üretilmesine karar verildiği, üretilen iki farklı kalemle ilgili toplam KDV dahil 13.688-TL ödeme bulunduklarını, ancak üretilen kalemlerin sözleşmeye uygun olarak üretilmediği, kalemler üzerinde bulunması gereken yazı ve logoların görülemeyecek derecede silik ve karışık olduğunu, bu nedenlerle ayıplı olan ürünlerle ilgili yapılan ödemenin davalıdan tahsiline ve davaya konu kalemlerin de davacı tarafa iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara …..ATM ….. EK sayılı ilamıyla yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, sözleşme gereğince kalemlerin üretilip davacı tarafa teslim edildiğini, ayıplı imalatın söz konusu olmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …. ile …..’ye tevdii edilmiş, davacı adına üretilen kalemlerin ayıplı olarak üretildiğinin kabulü halinde her iki tarafın zarara eşit oranda katlanarak sonuç itibariyle davacı tarafın 6.844-TL talep edebileceğini teknik kanaatleri olarak belirtmişler; davacı tarafından dosyaya sunulan …… tarafından düzenlenen uzman görüşündeki tespitler kapsamında rapora yönelik itirazların değerlendirilmesi için bu kerre dosya bilirkişi Prof. Dr. T. …..’e tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 04/02/2019 tarihli raporunda “sonuç itibariyle davalı tarafından üretilen ve davacıya teslim edilen ürünlerin sözleşmeye uygun olarak ve ürünlerin kullanış amacına uygun üretilmediğinin ve bu bağlamda ürünlerin ayıplı olduğunu, ancak davalının uyarısına rağmen üretime devam etme kararı veren davacının da süreci yanlış yönettiği ve yetkin olmadığı bir alanda risk aldığını teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce düzenlenen son rapor uzman görüşüyle de örtüşüyor olması nedeniyle yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre davalı şirket tarafından davacı adına üretilen ürünlerin üzerinde yer alan görsellerin ve yazıların silik ve karışık olması nedeniyle ayıplı olarak üretildiği, ayıplı olan ürünlerin davalı tarafa iade edilmek suretiyle bedelinin talep edilebileceği, ancak taraflar arasındaki mail yazışmalarında görsellerin küçük kalacağı davacıya bildirildiği halde davacı tarafın bu konuda gerekli araştırma ve inceleme yapmaksızın üretime devam edilmesini istediği, bu bağlamda davacı tarafın basiretli iş adamı gibi hareket edip ürünlerin sözleşmeye aykırı şekilde üretilmesini engellemediği dikkate alınarak TBK 114/2 ve 51/1 maddesi gereğince iadeye konu kalemlerin bedelinde hakkaniyet gereği %20 oranında indirim yapılarak sonuç itibariyle birlikte ifa koşuluyla 10.950-TL’nin temerrüt tarihi olan 05/06/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu kalemlerden davacının uhdesinde kalan bölümünün davalı tarafa iadesine, ancak hüküm altına alınan bedelin hakkaniyet gereği mahkeme hakimi tarafından taktir edildiği dikkate alınarak indirim miktarı kapsamında ve reddedilen kısım yönünden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği(Yargıtay 17. HD 2014/14866 Esas, 2016/11906 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere)
kanaatiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Birlikte ifa koşulu ile;
a)Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 10.950-TL’nin temerrüt tarihi olan 05/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 25/04/2017 tarihli faturada ayrıntısı belirtilen kalemlerden daha önce ayıp bildirimi için davalıya gönderilen ve delil olarak mahkememize sunulan 4 adet kalem dışındaki tüm kalemlerin davacı tarafından davalı tarafa iadesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 748,00-TL ilam harcından peşin alınan 233,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 514,24-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.401,76-TL’nin (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 269,76-TL, tebligat-posta gideri:132,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00-TL”) yargılama giderinden, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır