Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1376 E. 2021/451 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1376 Esas
KARAR NO : 2021/451

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından …… İnşaat Ltd. Şti.ne verilen çeklerin bilgi ve rızası dışında elinden çıktığı, çeklerin iptaline karar verildiği, çek ibraz görüntülerinden davalıya ait ciroların sonradan eklendiği, davacı müvekkili şirket aleyhine başlatılması muhtemel icra takibi ile haciz baskısı altında kalmaması, telafisi mümkün olmayan bir zarara uğramaması ve davalının haksız menfaat elde etmemesi için davaya konu senedin icra takibine konu edilmemesi yönünden tedbir kararı verilmesine, dava konusu çeklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin davacı müvekkiline iadesi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu çekler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından dava dışı …… İnş Oto San ve Tic Ltd Şti’ne verilen dava konusu 2 adet …. bank ……. şubesine ait 100.000TL bedelli çekin bedelsiz kalıp kalmadığı davacı tarafından çek bedellerinin lehtara ödenip ödenmediği, ödenmiş ise, davalının iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı bu kapsamda menfi tespit ve istirdat isteminin kabulünün gerekip gerekmeyeceği noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Her iki çekin …….. tarafından ……. bank takas sisteminde ibraz edildiği, söz konusu çeklerde davacının keşideci olduğu ve imza inkarının bulunmadığı görülmüştür.
Söz konusu çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, çeklerin avans olarak verilip verilmediği, ticari ilişkinin tespiti ve çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği ancak davacı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 18/06/2013 Tarih …… E.-K. Sayılı ilamında: “…Senetteki her imza diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlar. İmzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin,cirantanın,avalistin,kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını,geçersiz imzaların sahiplerinin sorumlu tutulmamasına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. İmzaların bağımsızlığı (istiklali) ilkesi ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak tanımaz. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz ise de ciro zincirini de koparmaz. …” gerekçelerine yer verilmiştir.
Somut olayda imza inkarı bulunmayıp ciro silsilesinde bir kopukluk da bulunmamaktadır ancak çeklerin bedelsizliği iddiası nedeniyle ticari defter incelemesi yapılması gerektiği kanaatine varılmış, davacı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle yemin deliline başvurulmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle davacı tarafa kesin ve son delil olan yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulmuştur. Davacı tarafın yemin deliline başvurduğu anlaşılmakla davalı şirket yetkilisine çek nedeniyle alacaklı olup olmadığına ilişkin yemin teklif edilmiş ve davalı taraf yeminden kaçınmıştır. Bu durumda menfi tespit talebi yönünden davacının iddiasını ispatladığı kanaatine varılmıştır.
İstirdat talebi yönünden davalının iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Muhatabın çeki ibraz eden kişiye geçerli bir ödeme yapabilmesi için bu kişinin çek bedelini tahsil konusunda talep hakkına sahip olması zorunludur. Emre yazılı çeklerde düzgün bir ciro zinciri ile hak sahibi olduğu anlaşılan kişi (yetkili hamil) olması gerekir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğine dava; davacının elinden rızası dışında çıkan çek nedeniyle çekin istirdadı istemine ilişkindir. TTK.’nın 792. Maddesi gereğince çekin herhangi bir surette hamilin elinden çıkması halinde, ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkının 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Anılan kanunun 790. Maddesi gereğince cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda çeki ibraz eden kişi davalı olmayıp husumetinin bulunmadığı, imzaların istiklali ilkesi gereği TTK’nun 677. Maddesi gereğince davalının kötüniyetli olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığı anlaşıldığından istirdat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın menfi tespit talebi yönünden KABULÜ ile; davacının …… bank ……. Şubesi 30/11/2017 keşide tarihli 100.000,00TL bedelli ….. seri numaralı çek ve Halkbank ……. Şubesi 30/10/2017 keşide tarihli 100.000,00TL bedelli 3182141 seri numaralı çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Davanın istirdat talebi yönünden REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 13.662,00TL ilam harcından peşin alınan 3.415,50TL harcın mahsubu ile bakiye 10.246,50TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 168,00TL posta masrafı, 35,90TL başvuru harcı, 3.415,50TL peşin harç, olmak üzere toplam 3.619,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.450,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır