Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1353 E. 2019/1056 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1353 Esas
KARAR NO : 2019/1056

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 03/10/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 28/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, davalı şirketin murisleri olan ….. mirasçıları olmaları nedeniyle ortağı olduğunu, ancak şirketin fiili olarak ortak olan … tarafından yönetildiğini, müvekkilleriyle diğer mirasçılar arasında terekeden dolayı ihtilaf bulunduğunu, bu bağlamda şirket ortaklarının bir araya gelip ortaklığı sürdürme imkan ve ihtimali bulunmadığından müvekkillerinin haklı nedene dayalı olarak şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Tasfiye memuru vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu şirkete ait sicil kaydının sicil kaydının celp ve tetkikinde şirket ortaklarının … ile davacıların da murisi olan …..olduğu, dosyaya sunulan veraset ilamına göre şirket ortağı olan ….. ‘in davacılar dışında 2 mirasçısı daha bulunduğu ve şirket ortaklığının mirasçılara intikal etmediği, bu bağlamda davacıların şirket ortaklığının iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalı şirkette murisleri olan ….. dolayısıyla iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi ortaklıkları bulunduğu, TMK 640.maddesine göre mirasçılar arasında iştirak halinde mülkiyet hükümlerinin geçerli olduğu durumda tüm mirasçıların birlikte hareket edip oy birliği ile yetki kullanabilecekleri, olayımızda davacıların kendi payları yönünden ortaklıktan çıkma istemli dava açtıkları, hissedarlık üzerindeki iştirak çözülmedikçe davacıların kendi payları yönünden dava açamayacakları (Yargıtay 11.HD 2016/5600 – 8582 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu nedenlerle davacıların kendi paylarına yönelik açmış oldukları davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.