Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1344 E. 2020/113 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1344 Esas
KARAR NO : 2020/113

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 20/02/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 27/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara dayalı olarak cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyası ile 340.466,40-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafın haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davacı tarafın isteminin zaman aşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın zaman aşımı nedeniyle; ayrıca davacı tarafından satılan silikonun, silikon tutma garantisi %90 olarak verilmesine rağmen bu oranın %60 seviyesinde kaldığını, bu bağlamda müvekkili şirketin zarara uğradığını, bu nedenlerle davacı tarafa herhangi bir borçları bulunmadığından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı şirkete ait BA ve BS formları ilgili Vergi Dairesinden celp edilmiş, dosyaya sunulan diğer ticari defter ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi ……’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 10/01/2020 havale tarihli raporunda “faturaya konu malların irsaliyeli fatura ile davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafın davacı tarafından düzenlenen faturaların BA ve BS bildirimlerini yapmak suretiyle kendi ticari defterlerine işlediği, taraflar arasında tahakkuk eden cari hesap ilişkisi kapsamında davalının yapmış olduğu ödemelerden sonra davacı tarafın takip tarihi itibariyle bakiye alacağının 340.466,40-TL olduğunu, davalı tarafın kendi ticari defterlerine işlemiş olduğu faturaya konu ürünlerle ilgili süresinde ve usulüne uygun herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını” teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı taraf, faturaya konu silikon ürününün taahhüt edilen silikon tutma garantisi oranında bulunmadığından bahisle müvekkili şirketin zarara uğradığını iddia etmiş ise de; davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerine işlendiği, faturalarla ilgili BA – BS formların Vergi Dairesine bildirdiği, davalı tarafın faturaya konu ürünün ayıplı olduğuna ilişkin TTK 23/1-c maddesi gereğince süresinde ve usulüne uygun ihbarda bulunduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, bu nedenlerle davalı tarafın ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında tahakkuk eden ticari ilişki kapsamında davacı tarafın davalıdan takip konusu alacak miktarı kadar alacağı bulunduğu, alacağın dayanağını teşkil eden irsaliyeli faturaların davalı tarafa teslim edildiği, davalının söz konusu faturalarlar ilgili vergi mevzuatı açısından BA – BS formlarının ilgili vergi dairesine bildirmekle kendi ticari defterlerine işlediğinin kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafın kendisine teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin TTK 23/1-c maddesi gereğince süresinde ve usulüne uygun herhangi bir ihbarda bulunmadığı, davalı tarafın alacağın zaman aşımına uğradığına ilişkin itirazının TTK 101.maddesinde ön görülen 5 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığı dikkate alındığında yasal dayanağının bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının kabulüne, davalı tarafın likit olan alacağa yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın zaman aşımı itirazının TTK 101.maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, davalının, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynı alacak üzerinden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 68.093-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 23.257,23-TL ilam harcından peşin alınan 4.111,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.145,24-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 4.991,79-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 4.153,09-TL, tebligat-posta gideri: 88,70-TL, bilirkişi ücreti: 750,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 32.283,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.