Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1320 E. 2019/749 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1320 Esas
KARAR NO : 2019/749

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ: 22/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait sahte kaşe kullanılmak suretiyle dava konusu 31/05/2014 tarihli 25.000,00TL tutarlı çekin üçüncü bir kişi tarafından ciro edildiğini, çekin keşide tarihinin gelmesi üzerine davalı şirketçe Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilerek müvekkiline ait araçların haczedildiğini, müvekkilince Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında açtığı davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkisi bulunmadığı gibi çekteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığı savunarak, davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasında ispat yükünün davacıya ait olduğunu, borca itiraz edilmeyerek davalının takibin kesinleşmesine neden olduğunu, müvekkilinin iktisat anında ciro silsilesini kontrolle yükümlü olduğunu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığını, ticari hayatta mal ve hizmet alan davalının sonradan imzayı inkar etmesinin kötü niyeti olduğunu, aradan uzunca bir süre geçtikten sonra takibe itiraz etmeyen davalının davranışının da kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Mahkememizce incelenen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında davacı aynı takip nedeniyle menfi tespit talebinde bulunmuş, davanın takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın 19/07/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı ile diğer çek borçluları aleyhine …. Bankası A.Ş … Şubesine ait Keşidecisi …. olan … seri nolu 31/05/2014 keşide tarihli 25.000,00TL Bedelli çek nedeniyle kambiyo takibi başlattığı takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Çekin …. emrine düzenlediği, onun cirosu ile davacıya, onun cirosu ile de davalıya ciro edildiği görülmüştür.
İmza TTK’nın 780. maddesi gereğince çekin zorunlu unsurlarından olup bir kimsenin çek nedeniyle borçlu olduğunun kabul edilebilmesi için çekteki imzanın borçluya ait olduğunun belirlenmesi gerekir. Mahkememizce çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığınn belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmış, grafoloji bilirkişisi tarafından ibraz edilen 25/04/2019 tarihli raporda çekteki ciranta imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. İmza mutlak defi olup tüm çek alacaklarına karşı ileri sürülebilir. Davalı bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunarak, çekteki imzanın….’a ait olduğunu belirtmiş ise de davacı ile dava dışı … arasında ticari vekillik, mümessillik ve ortaklık ilişkisi bulunduğuna ilişkin herhangi bir delili ileri sürmediğinden mahkememizce bu hususta araştırma yapılmamıştır. Zira sadece rapora itiraz dilekçesinde TBK’nın 533.maddesi hükmü yazılarak adi ortakların ortaklık borçlarından sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen davacı ile bu kişi arasında ortaklık bulunduğuna ilişkin en küçük bir emare dahi bulunmamaktadır. Davalı emtiayı başkasına teslim ettiği iddiasında ise bu kişiye karşı yetkisiz temsil veya satım hükümlerine göre talepte bulunmalıdır. Bu durumda takip konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı, çekin davacı adına kambiyo taahhüdü düzenleme yetkisi bulunan bir kişi tarafından davacı adına vekaleten imzalandığı, usulüne uygun kanıtlanmadığından, mahkememizce çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davacının menfi tespit talebinin kabulüne, imzaların bağımsızlığı prensibi gereğince sabit görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile bu dosyada takibe konu edilen … Bankası A.Ş …. Şubesine ait Keşidecisi …. olan …. seri nolu 31/05/2014 keşide tarihli 25.000,00TL Bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, imzaların bağımsızlığı prensibi gereğince çekin ve takibin iptali talebinin reddine,
2-Takip haksız olmasına rağmen kötü niyetli olmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.707,75TL ilam harcından peşin alınan 426,94TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,81TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 700,00TL bilirkişi ücreti, 28,00TL posta masrafı, 35,90TL başvuru harcı, 426,94TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.190,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra ardan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.