Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/126 E. 2019/90 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/126 Esas
KARAR NO : 2019/90

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 30/01/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin değişik tarihlerde davacı şirketteki talebi doğrultusunda vermiş olduğu, hotel konaklama hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine 14.451,78-TL alacağın tahsili amacıyla Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe vaki itiraza haksız olarak itiraz ettiğini, anılan bu nedenle icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından talep edilen alacağa ilişkin olarak müvekkili şirketin hiçbir talebinin bulunmadığını, borç nedeniyle tarafların mutabık olmadığını, hotel konaklamalarında hotelin yazılı talep üzerine konaklama sağlaması gerektiğini, müvekkilinin hiçbir şekilde yazılı talepte bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide düzenlenen bir kısım senetlerin davacı tarafından takibe konu edildiğini, gönderilen bir kısım ihtarların iade edildiğini, takip öncesi temerrüt oluşmaması nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 24/08/2017 tarihinde 14.447,92-TL asıl alacak 3.86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 14.451,78-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin 5 Eylül 2017 tarihinde tebliğ üzerine, borç ve fer’ileri ile icra dairesinin yetkisine itiraz sonucu takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında süre gelen ticari ilişkinin bulunması, dava konusu faturalar yönünden talepte bulunulmadığının belirletilmesine rağmen diğer faturalar yönünden ödeme ve takiplerin yapılması nedeniyle taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunduğu kural olarak kabul edilmiştir. Sözleşmeden kaynaklı para borçları yönünden alacaklının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairelerinin TBK.’nın 89. Ve HMK.’nın 10. Maddesi gereğince yetkili olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 16.08.2018 havale tarihli raporun incelenmesinde; davalının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen incelenmesinde davacı defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlenmesi nedeniyle sahibi lehine delil niteliğinde olduğu taraflar arasında süre gelen ticari ilişki bulunduğu, davacının çeşitli tarihlerde davalıya hotel konaklama hizmeti verdiği, takip tarihi itibariyle davacı alacağının 16.848,12-TL olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tarafça, müvekkilinin hizmet talebi bulunulmadığı savunulmuş ise de, taraflar arasında uzun süreli ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından verilen konaklama hizmet bedelinin büyük kısmının davalı tarafça ödendiği, bir kısım ücretin ise ödenmediği toplam; 101.833,94-TL’lik hizmet bedelinin ve önceki yıllardan devreden alacakla birlikte dikkate alındığında 98.000,00-TL’sinin ödendiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının davalının talebi ile hizmet verdiği anlaşılmıştır. Her iki taraf tacir olup, mahkememizce ticari defter ve belgelerin ibrazı için davalıya kesin süre verilmesine rağmen davalı tarafça ticari defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin9 23.01.2017 gün ve 2016/4087 Esas, 2017/261 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4)Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığından asıl alacağa yönelik davanın kabulüne, sözleşmeden kaynaklanan alacağın likit olması nedeniyle %20’i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, takip öncesi davalının TBK’nun 117.maddesine uygun şekilde temerrüde düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmiş, aşağıdeki şekilde hüküm kurulmuştur.
ile davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 14.447,92-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9.75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 2.889,58-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 986,93-TL harçtan peşin alınan 729,86-TL harcın mahsubu ile 257,07-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 729,86-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.050,00-TL bilirkişi ücreti ve 113,00-TL posta masrafı toplamı olan 1.163,00-TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 1.162,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 3.86-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır