Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/124 E. 2018/873 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/124 Esas
KARAR NO : 2018/873

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı asil 30/01/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında takibe başlandığını, takip konusu senedin yırtılacağına dair söz verilmesine rağmen cebir ve hile ile ele geçirilen senedin takibe konduğunu ileri sürerek takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı 23.02.2018 tarihli açıklama dilekçesinde; …. isimli emlak şirketinden konut almak için iletişime geçtiğini, kendisine bir kaç örnek daire gösterildiğini, akabinde daireleri gösteren kişinin acele şekilde henüz karar vermeden ve sözleşme imzalamadan, kendisine belge imzalattığını, imzaladığı kağıtların sonradan yırtılıp atılacağını söylendiğini, daha sonra taahhüt edilmesine rağmen imzalatılan belgelerin takibe konduğunu beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; takip konusu senedin davacıya verilen kredi hizmetine ilişkin ücret nedeni ile ödendiğini, davacının kusuru nedeni ile işlemin gerçekleşmediğini, müvekkilinin kredi işlemlerine başlamak üzere davacıdan ücret talep etmesi üzerine senedin düzenlendiğini, davacının vazgeçmesi üzerine işlemin gerçekleştirilmemesin rağmen müvekkilinin ücreti hak kazandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 06.11.2016 düzenleme 11.11.2016 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava, simsarlık sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen takip konusu bono nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının, açıklama beyanı ve duruşmadaki beyanına göre, davacı tarafından bireysel konut ihtiyacı için davalı ile yapmış olduğu simsarlık sözleşmesi kapsamında bononun düzenlendiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde de ; bononun verilen simsarlık-kredi danışmanlık hizmeti nedeni ile alındığını belirtilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada,davacı yan bireysel ihtiyacını karşılamak amacıyla satım sözleşmesine taraf olduğunudan dava tüketici işleminden kaynaklanmaktadır.
6100 Sayılı HMK.nun 1. Maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan kanun her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Kanunun 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmış olup, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemini tanımlamıştır. Aynı kanunun 73.maddesinde Tüketici Mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş, buna göre tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 6502 Sayılı Kanunun 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” düzenlemesiyle Tüketici Mahkemelerinin görev alanı genişletilmiştir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusu tüketici işleminden kaynaklandığından görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. HMK.nun 114/1-c maddesinde görev dava şartı olduğundan 138.madde gereğince öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilmesi mümkün olduğundan göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır