Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1213 E. 2019/788 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1213 Esas
KARAR NO : 2019/788

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2019
KARAR YAZIM TARİH : 12/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının …… Mah. Esenler/İstanbul’da bulunan iş yerinde kurulu bulunan sayacın bağlantılarına müdahale ederek ölçüm yapılmasını engellemek suretiyle kaçak elektrik kullandığını, yapılan tespitte bu hususun tutanak ve fotoğrafla belirlendiğini, sayaca ait fazların köprü yapılarak devre dışı bırakıldığını, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüketici olduğunu, müvekkilinin de bulunduğu sırada davacınını görevlilerini gelerek elektrik sayacına baktıklarını, müvekkilinin yeri kiraladığını, belirtmediğini kaçak elektrik tahakkukunun usulsüz şekilde yapıldığını, faizin fazla belirlendiğini, tüketici olan davalıya fahiş faiz uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE : Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Dosyaya sunulan kira sözleşmesinde davacının 01/09/2016 tarihinden itibaren kiracı olarak kullandığı ve yerin dernek lokali olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce ilgili vergi dairesine yazılan yazıda davacının 31/10/2013 tarihinde ticari faaliyetini terk ettiği tacir olmadığı anlaşılmış, ticaret sicil yazısından da davacı adına gerçek kişi ticari işletmesi bulunmadığı, davacının şirkte yönetici ve ortaklığının bulunmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce, elektrik mühendisi bilirkişiden alınan raporla kaçak kullanım bedeli belirlenmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin…. Hukuk Dairesi’nin…… esas karar sayılı ilamında; belirtildiği üzere görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, itiraz edilmese dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır.
T.T.K.’nun 14.maddesine göre “bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Yasa’nın 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun’unun 3. maddesinde, esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nun 1463.maddesinde de, önce 17. maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamında yer alan belgeler incelendiğinde dava konusu yerin kahvehane olarak işletilen dernek lokali-çay ocağı olduğu belirlenmiştir. Bu tür yerler niteliği itibariyle ekonomik faaliyetini ve çalışmasını daha ziyade bedeni çalışmasına dayandırması ve gelir miktarı, işletmenin ticaret sicilde kayıtlı olmaması ve Vergi Dairesi cevabına göre tacir olmaması, nedeniyle 2. Sınıf tacir yani esnaf faaliyeti kapsamında kabul edilmiştir. Bu durumda, mahkememizce davanınTTK.’nın 4. Maddesi kapsamında ticari dava olmadığı, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’nin olduğu anlaşılmış, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.