Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1177 E. 2020/604 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1177 Esas
KARAR NO : 2020/604

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında iplik alım satımı nedeniyle ticari ilişki olduğunu, cari hesap alacağı bulunduğunu, 7.250,72 USD (Dava tarihi itibariyle ;1 USD=5,236.-TL Harca esas TL karşılığı 37.964,76.-TL) Tahsili için Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibine yapılan haksız itirazın kaldırılması ve %20’de az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin Karşıyaka Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilin davacıya hiç bir borcu olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden taraf USD tutarlı iki adet faturayı müvekkiline gönderdiğini ancak bu faturaların Bornova ….. Noterlikçe düzenlenen 01.10.2018 tarih ve …… yevmiye nolu ihtarname ekinde karşı tarafa iade edildiğini, bu fatura bedelleri 6.085.50 USD tutarı olup böyle bir fatura alacağı olmadığını ayrıca yine 22.10.2018 tarihinde yukarıda ifade edilen miktar hariç cari hesabın tarafımıza bildirilmesini ve alacak / borç ilişkimiz var ise kapatılacağına ilişkin cari hesap mutabakatı posta yolu ile talep edildiğini, alacaklının kötü niyetli olarak takip yaptığını, alacak iddialarının haksız olduğunu netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğunun sabit olduğu, uyuşmazlığın davacı tarafından sözleşme konusu emtianın usulüne uygun şekilde davalıya teslim edilip edilmediği bu kapsamda yapılan kısmi ödemeler de dikkate alınarak bakiye alacak bulunup bulunmadığı, alacak varsa miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine 7.250,72 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferileri ile yetkiye itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
İtiraz dilekçesinde cari hesap ilişkisinin ve bu kapsamda satım sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu kabul edilip, mutakabakatsızlık nedeniyle itiraz edildiğinden sözleşme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmakla, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın para borçları yönünden alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkili olması nedeniyle İİK.’nın 50. Maddesi yollamasıyla HMK.’nın 10. Maddesi ve TBK.’nın 89. Maddesi gereğince; mahkememizin yetkisine yönelik itirazın da aynı gerekçeyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce satıma ilişkin fatura, cari hesap ekstresi, arabuluculuk tutanağı dosyaya konulmuş taraf defterleri ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi raporu rapor alınmıştır. Davacı tarafından faturaların iadesine dair ihtarname gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesi sonucu talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda davacının davalıya 1.792,79 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı defterlerinin incelenmesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda ise kur farkı faturası düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalının davacıya 7.250,72 USD borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ve davalı kayıtları arasındaki farklılığın kur farkı faturalarından kaynaklandığı, davacı tarafından kur farklarının hesaplanmasına dayanak çek ile yapılan ödemeler incelendiğinde ileri tarihli çek ile yapılan ödemelerden kaynaklandığının anlaşıldığı, bir kısmı 2017 yılında alınan fakat vadesi 2018 yılına sarkan, bir kısmı ise 2018 yılında alınan ileri tarihli keşide edilmiş çekler nedeniyle hesaplanan kur farklarının davac tarafından kesilen kur farkı faturaları ile tutarlı olduğu, taraflara arasındaki ticari ilşkinin USD bazlı olması nedeniyle kur farkı faturalarının düzenlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, düzenlenen kur farkı faturalarından ilk 4 tanesinin davalı tarafından ada kayıtlarına işlendiği, sadece son 2 faturanın ihtarname ekinde iade edildiği, taraflar arasında mal alım tarihi ile ödeme tarihi arasında USD kurundaki değişimlerden kaynaklanan kur farkı faturası düzenlenmesi uygulamasının dava konusu ihtilaflı faturalardan önce de uygulandığı anlaşılmıştır.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; ispat yükü davacıda olup ticari defter ve belgelerinin lehine delil niteliğinde olduğu ve dosya kapsamı dikkate alınarak davacı tarafın ticari defter ve belgelerine itibar edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 8.222,31TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.808,32TL ilam harcından peşin alınan 441,66TL harcın mahsubu ile bakiye 2.366,669TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.415,00TL bilirkişi ücreti, 281,95TL posta masrafı, 35,90TL başvuru harcı, 441,66TL peşin harç, olmak üzere toplam 2.174,51TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.144,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.