Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1171 E. 2019/712 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1171 Esas
KARAR NO : 2019/712

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/17/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin 19.022,51 TL alacağının ödenmemesi üzerine Büyükçekemece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu, ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davacının kumaş imalatı ve ticareti yaptığını, müvekkilinin ise davacı özel kumaşlar sipariş vererek aldığı kumaşları hazır giyim haline getirerek yurt dışındaki firmaya ihraç ettiğini, taraflar arasındaki ilişkide yurt dışı firmanın istediği kumaşların özellikleri ve sürelerinin davacıya bildirildiğini, süresinde müvekkilinin teslim etmemesi halinde iptal veya reklamasyon faturası düzenlendiğini, bu durumun davacı tarafından da bildirildiğini, davalının yapmış olduğu teslimde gecikmeler ve ayıplar bulunması nedeniyle, yurt dışındaki müşterinin iptal ve reklamasyonları nedeniyle zarara uğradığını, bu hususta taraflar arasında çeşitli tarihlerde yazışmalar yapıldığını, tarafların mutabakatı üzerine 19/09/2018 tarihli 19.062,00TL tutarlı reklamasyon faturasının düzenlenerek, şirket yetkilisi …’a teslim edildiğini, bu kapsamda davacının alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, cevap, faturalar, bilirkişi raporları vs.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklı 19.022,51TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin 15/11/2018 tarihinde tebliği üzerinde süresinde 19/11/2018 tarihinde reklamasyon faturasından bahsedilerek borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, dava ve itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince yurt dışındaki müşteri tarafından düzenlenen reklamasyon faturalır ibraz edilmiş, buna istinaden davalı tarafça düzenlenen, 19/09/2018 tarihli 19.062,00TL bedelli reklamasyon faturasının davalı şirket çalışanı…’a teslim edildiği görülmüştür. Dava konusu fatura davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayın, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından ibraz edilen yazışmaların incelenmesinde davacı tarafça teslim edilen emtiada bulanan ayıplar ile geç teslime ilişkin yazışmalar sunulmuş olup bilirkişi kurulunca yazışmalar değerlendirilmiştir.
Mahkememizce teslim edilen emtiada ayıp bulunup bulunmadığı, tarafların ticari defterlerine göre davacının alacaklı olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla, mali müşavir bilirkişi ile tekstil mühendisi bilirkişi görevlendirilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen 29/04/2019 tarihli raporun incelenmesinde, taraf defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, reklamasyon faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın davalı şirket çalışanına teslim edildiği, davacı defterlerine göre 19.062,00TL alacak bulunmasına rağmen davalı defterlerine göre reklamasyon faturası kapsamında alacak bulunmadığı mali yönden belirlenmiştir. Tekstil mühendisi tarafında sunulan numuneler ile taraflar arasındaki yazışmalar birlikte değerlendirilerek düzenlenen raporda geç teslim ve ayıp olgusunun sabit olduğu bu nedenle reklamasyon faturası kapsamında davalının borçlu olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz etmiş ise de itiraz edilen hususun reklamasyon faturasının hukuki niteliğine ilişkin bulunması ve bu hususun mahkemece değerlendirebileceği dikkate alınarak yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava, satım sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde davacının sözleşme konusu emtiayı davalıya teslim ettiği sabittir. Uyuşmazlık, davacının teslim ettiği emtiada ayıp bulunup bulunmadığı, gecikme olup olmadığı ve bu kapsamda davalı tarafça düzenlenen reklamasyon faturasına itibar edilip edilemeyeceği noktasındadır. Reklamasyon faturasının davalı tarafça davacı şirket çalışanına tebliğ edildiği ve faturanın iade edilmediği sabittir. Bir mal veya hizmet teslimine ilişkin olmayan reklamasyon faturasına süresinde itiraz edilmemiş olması faturanını içeriğinin kesinleştiği anlamına gelmez. Fatura içeriğinin doğruluğu davalı tarafça kanıtlanmalıdır. Davalı taraf yurt dışı müşterisi ile olan ticari ilişkisinde kaynaklı reklamasyon faturaları ile ürünlerin ayıplı olduğu ve teslimde gecikme bulunduğuna ilişkin taraflar arasındaki yazışmalara dayanmıştır. Gerçekten de dosyaya sunulan 13/09/2018 tarihinden itibaren yapılan yazışmalarda ürünlerin geç teslim edildiği, kalitelerinin yetersiz olduğu ve kısmen ayıplı bulunduğu konusunda yazışmalar yapılmıştır. Taraflar arasındaki tüm ticari ilişki birlikte değerlendirildiğinde teknik bilirkişi raporundaki denetime ve hüküm kurmaya el verişli açıklamalar dışında davalı tarafından düzenlenen reklamasyon faturasının yerinde olduğu ve fatura kapsamında davacının ayıp ve geç teslim nedeniyle davalının uğradığı zararlar karşısında bakiye alacağının bulunmadığı anlaşılmakla sabit görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine
2-Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 229,75TL harcın mahsubu ile bakiye 185,35TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılma
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.