Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1157 E. 2019/1259 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1157 Esas
KARAR NO : 2019/1259

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, İnternet sitesi ve çağrı merkezi aracılığıyla, tatil, paket tur, bilet, konaklama satış hizmeti ile kurumsal şirketlere araç kiralama, transfer, konaklama, bilet, vize, toplantı ve etkinlikler ile ilgili hizmet verdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 12/05/2016 tarihinde başladığını, müvekkilinin değişik tarihlerde davalıya konaklama, uçak bileti, toplantı ve organizasyon gibi hizmetler vererek fatura düzenlenmesine rağmen, alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu, davalının hizmeti alıp faturaları tebliğ etmesine rağmen faturaya itiraz etmemesi nedeniyle fatura içeriğinin kesinleştiğini, taraflar arasındaki yazışmalarda ödeme planı üzerinde anlaşılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, 2 adet fatura yönünden takibin mükerrer yapıldığını ileri sürerek, toplam 253.080,55TL’ye yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin haksız olduğunu, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde edimini yerine getirmeyen tarafın diğer taraftan TBK’nın 97.maddesi gereğince edimini talep edemeyeceğini, davacının bir kısım işleri eksik ifa etmesine rağmen tüm sözleşme bedelini talep ettiğini ifa edilen hizmetlerde açık ve gizli ayıplar bulunduğunu, ayıpların yargılama sırasında bildirileceğini, mahkemece yapılacak keşifte de ortaya çıkacağını, davacı tarafından yapılan iş ve hizmetlerin eksik ifa edilmesi nedeniyle müvekkilinin zararlarının bulunduğunu, taraflar arasındaki yazışmaların müvekkilinin borçlu olduğunu göstermeyeceğini, faturaların hizmete uygun şekilde düzenlenip düzenlenmediğinin denetlenmesi gerektiği, müvekkilinin takip öncesi teferrüde düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirdiğini, davalının verilen hizmetlerde herhangi bir ayıp bulunduğuna ilişkin ihbar ve bildiride bulunmadığını, TTK’nın 1530.maddesi gereğince faize hak kazanıldığını, fatura içeriklerine 8 gün içerisinde itiraz edilmediğini beyan etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; yargılama sırasında edimin ayıplı ifa edildiğinin anlaşılacağını, edimin tam olarak yerine getirilip getirilmediği saptanıp kesin alacak belirlenmeden takibe başlanılmayacağını savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, tacir olan taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından fatura ve cari hesaba dayalı 234.467,61TL asıl alacak, 20.105,14TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 254.572,75 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip ekine cari hesap ekstresinin konulduğu, ödeme emrinin tebliği üzerine yetki itirazında bulunulduğu, dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği, yetkili Bakırköy icra müdürlüğünce ödeme emrinin 26/09/2018 tarihinde tebliği üzerine süresinde, 02/10/2018 tarihinde itiraz edilmesi sonucu, takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında hizmet sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve davacının hizmet edimini yerine getirdiği sabittir. Bu kapsamda davacı taraf dosyaya ekli verilerle verilen hizmetler ve hizmetlere ilişkin tüm faturaları dosyaya sunmuştur. Hizmet sözleşmesinde davacının edimi, hizmeti, sözleşmeye uygun şekilde süresinde ayıpsız ifadır. Davalı taraf cevap ve ikinci cevap dilekçesinde soyut olarak hizmetin tam olarak verilmediğini, eksik ve ayıplar bulunduğunu beyan etmiş olup mahkememizce HMK’nın 140.m gereğince verilen süre içerisinde ayıba ilişkin herhangi bir belge, yazışma sunmamıştır. Dilekçeler incelendiğinde bu hususun yargılama sırasında kanıtlanacağını veya keşifle belirleneceği belirtilmiş olmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı gibi verilen hizmetin geçmiş dönemdeki seyahat, konaklama, organizasyon hizmetlerine ilişkin olması ve ortada mevcut bir eser bulunmaması nedeniyle keşif yapılamayacağı anlaşılmakla sunulan deliller üzerinden değerlendirilmiştir. HMK’nın 24 ve devamı maddelerinde yargılamaya hakim olan ilkeler belirlenmiş olup bunlara göre hakimin taraflardan birinin talebi olmaksızın kendiliğinden davayı inceleyemeceği, kanunda aksi düzenlenmedikçe kimsenin lehine olan davayı açmaya zorlanamayacağı, istisnalar dışında hakimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakaları kendiliğinden dikkate alınmayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda bulunamayacağı, kanunlarda gösterilen istisnalar dışında delil toplayamayacağı ilkeleridir. Belirtilen ilkeler, davanın esasına ilişkin olduğu kadar delillere de ilişkindir. Davalı taraf hizmetin alındığını kabul etmesine rağmen bir kısım hizmetlerde ayıp ve gecikme bulunduğunu savunduğuna göre bu hususu kanıtlamalıdır. Fatura tarihleri dikkate alındığında takip ve dava tarihine kadar hizmette ayıp veya eksiklik bulunduğuna ilişkin herhangi bir bildirim, ihtar ve tutanak sunulmadığı gibi davalı tarafından davacıya gönderilen herhangi bir yazı dahil sunulmamıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmış, davalı tarafın ticari defterlerini ihtara rağmen sunmaması nedeniyle davacının ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 16/09/2019 tarihli raporun incelenmesinde davacı alacağının 233.751,57TL olduğu, düzenlenen faturaların e-fatura olarak düzenlenip tebliğ edildiği bildirilmiştir.,
Davalı vekili rapora itirazda bulunmuş ise de itirazları yukarıda belirtildiği üzere soyut ve herhangi bir tespit ve delile ilişkin olmaması nedeniyle red edilmiş yeniden rapor alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ilişkisi kapsamında davacının davalıya hizmet verdiği, hizmette ayıp veya eksiklik bulunduğuna ilişkin davalının soyut beyanı ve herhangi bir delil ve emare bulunmadığı, düzenlenen hizmet faturalarının davalıya tebliğ edildiği, ve süresinde fatura içeriğine itiraz edilmediği, ileri sürülen ayıp ve eksiklik bulunduğuna ilişkin en ufak bir emare bulunmaması nedeniyle yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alındığında nefaset kesintisi gerekmediği, esasen davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi karşısında yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 23/01/2017 tarih 2016/4087 esas – 2017/261 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere davacının ispat yükünü yerine getirdiği, davalının herhangi bir ödeme olgusunu ileri sürüp kanıtlamadığı anlaşılmakla davacının asıl alacağa ilişkin talebinin kabulü ile 233.751,57TL asıl alacak üzerinden davalı itirazının iptaline, takibin devamına, takip öncesi TBK-nın 117 maddesi gereğince davalının temerrü de düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin reddine sözleşme ve faturaların kaynaklı alacağın likit olması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 233.751,57TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 46.750,31TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 15.967,56TL ilam harcından peşin alınan 4.321,99TL harcın mahsubu ile bakiye 11.645,57TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 65,50TL posta masrafı, 35,90TL Başvuru Harcı, 4.321,99TL Peşin Harç, toplamı olan 5.423,39TL den kabul red oranına göre hesaplanan 5.009,17TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.975,09TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.