Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1125 E. 2018/1469 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1125 Esas
KARAR NO : 2018/1469

DAVA : Şirket Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 18/08/2016
KARAR TARİHİ : 26/12/2017
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/12/2017
Mahkememizde görülmekte olan Şirket Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Silivri AHM’ye sunmuş olduğu tarihli 18/08/2016 dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %12,5 oranında hissedarı olduğunu, 2008 yılından itibaren müvekkiline herhangi bir kar payı dağıtılmadığını, 2008-2015 yıllarını kapsar şekilde 26/07/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurulda alınan kararların mevzuata ve şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu, söz konusu kararların müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini bu nedenlerle genel kurulda alınan kararların tamamının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Silivri …AHM…. EK sayılı ilamıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının gerçek olmadığını, 2008 yılından itibaren alınan kararlara davacının da iştirak ettiğini, davacının aynı zamanda şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, şirketin kar payı dağıtması için bu hususta karar alınması gerektiğini,
bu bağlamda alınan kararların gerek ticaret kanunu hükümlerine gerekse şirket ana sözleşmesine uygun olması nedeniyle iptalini gerektirir bir husus bulunmadığından yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 27/09/2017 tarihli raporlarında “şirketin uzun süreden beri ve bu bağlamda 2008 yılından itibaren kar dağıtımı yapmaması ve bu şekilde davacı ortağın şirket karından yararlanamaması, son 4 yıldır şirket bilançolarında zarar söz konusu olduğu halde şirket müdürüne 15.000-TL mutadın üzerinde ücret ödenmesini dürüstlük ve hakkaniyet kuralına aykırı olduğunu, bu bağlamda 8 ve 9 nolu gündem maddelerine ilişkin kararlar yönünden iptal koşullarının oluştuğunu, diğer kararlar yönünden iptal koşullarının oluşmadığını” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacının ortağı olduğu davalı şirketin 2008 yılından itibaren ve davanın açıldığı tarih itibariyle uzun süreye dayalı olarak herhangi bir kar payı dağıtmaması, şirketin son 4 yılda bilançosunda zarar göstermesine rağmen şirket müdürüne 15.000-TL yüksek oranda ücret ödemesinin bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak da belirtildiği üzere hakkaniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu, uzun süreye dayalı kar payı dağıtılmamasının davacı ortağın şirketten olan beklentisini ortadan kaldıracak nitelikte bulunduğu dikkate alınarak 8 ve 9 nolu kararlar yönünden davacı tarafın talebinin haklı olduğu ve bu hususlara münhasır olmak üzere 26/07/2016 tarihli genel kurulda alınan 8 ve 9 nolu kararların iptaline karar verilmiş, iş bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İBAM ….HD ….EK sayılı ilamıyla gerekçeli kararda yalnızca bilirkişi raporuna atıfta bulunulduğu, reddedilen kararlar yönünden hangi gerekçeyle ret kararı verildiğinin belirtilmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.
Davacı tarafından davalı şirket aleyhine 26/07/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3-4-5-6-8 ve 9 nolu kararların iptali amacıyla TTK 622.maddesine yollamasıyla 445.madde kapsamında açıldığı, davacının şirket ortağı olarak dava açma yönünde aktif husumet ehliyetine sahip olduğu, iptali istenen kararların tamamında muhalefet şerhi bulunduğu ve davanın da kanunun ön gördüğü 3 aylık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İptali istenen genel kurul kararlarından; 3 nolu kararın: 2008-2015 yıllarına ait genel kurul faaliyet raporlarının kabul edilmesine, 4 nolu kararın: 2008-2015 yıllarına ait bilanço ve gelir gider hesaplarının kabul edilmesi, 5 nolu kararın: şirket müdürlüğüne ….’ın 20 yıllık süre ile seçilmesine, 6 nolu kararın: şirket müdürlük görevi süresinde yapılan işlem ve çalışmalardan dolayı şirket müdürünün ibra edilmesine, 8 nolu kararın: 2008-2015 yılları itibariyle şirketin ticari borçlarının bulunması nedeniyle geçmiş yıl karlarının dağıtılmamasına, 9 nolu kararın: şirket müdürüne aylık brüt 15.000-TL ücret ödenmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ve davacı tarafından davalı şirkete çekilen ihtarname, ihtarnameye verilen cevap, şirketle ilgili bilgi amaçlı yapılan toplantılarda TTK 610.maddesi yollamasıyla TTK 514,515 ve 516.maddeleri kapsamında şirket yönetimi tarafından genel kurula finansal tablolar ile yıllık faaliyet raporlarının sunulmadığı, davacı tarafın bu yöndeki inceleme ve bağımsız denetçiden rapor alınması yönündeki istemlerinin kabul görmediği, şirket defterlerinin incelenemediğinin genel kurul toplantısına ilişkin tutanağın altına ayrıca davacı şerhi olarak yazıldığı, bu koşullarda davalı şirketin 2008-2015 takvim yılına ait toplamda 8 yıllık faaliyetlerinin görüşülüp karara bağlanmasının 5 nolu karar dışındaki diğer kararlar yönünden kanuna ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan 3-4-6-8 ve 9 nolu kararların TTK 610.maddesi yollamasıyla TTK 514-515 ve 516.maddelerindeki düzenlemeye bağlı olarak ayrıca Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 4 ve 5.maddesine uygun olarak finansal tablolar ve faaliyet raporunun hazırlanıp genel kurula sunulmadığı, davacının şirkete ait ticari defter ve diğer kayıtların incelenmesine ve belge alınmasına müsade edilmediği, bu koşullarda yapılan genel kurul toplantısında şirketin faaliyet raporlarının ve buna bağlı bilanço gelir gider hesaplarının görüşülmesi ve bu görüşmeye bağlı olarak şirket müdürünün ibra edilmesi (Yargıtay 11.HD …. esas…. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), ayrıca uzun süre kar payı dağıtılmamasının ve kar payı dağıtmayan şirketin 15.000-TL gibi yüksek bir ücret ödenmesine ilişkin kararların kanuna, şirket ana sözleşmesine ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu değerlendirilerek iptallerine, ancak 5 nolu karar kapsamında yer alan şirket müdürünün 20 yıllık süre ile seçilmesi hususunun münhasıran genel kurulun yetkisinde olduğu, bu kararın iptalini gerektirir haklı bir neden bulunmadığı değerlendirilerek davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalı şirkete ait 26/07/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3-4-6-8 ve 9 nolu kararların ayrı ayrı iptallerine, 5 nolu karara yönelik istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90-TL ilam harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 29,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.047,85-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 29,20-TL, istinaf masrafı: 134,00-TL, tebligat-posta gideri:134,65-TL, bilirkişi ücreti: 3.750,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre (%83) 3.359,71-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır