Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/112 E. 2018/429 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/112 Esas
KARAR NO : 2018/429

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Küçükçekmece Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan ….Tic. A.Ş. Arasında düzenlenen 31.12.2015 tarihli 19.411,00-TL miktar ile, 31.01.2016 tarihli 16.520,00-TL miktarlı, 29.02.2016 tarihli 19.911,91-TL tutarlı faturalar nedeni ile alacaklı olduğu alacağın tahsili amacı ile Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün…esas ve …. esas sayılı takip dosyalarında takip başlatıldığını, takip sonucu borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında diğer davalı tarafından 15.12.2015 düzenleme, 01.02.2016 vade tarihli 2.500.000,00-TL’lik bono ve Küçükçekmece….İcra Müdürlüğü’nün….esas sayılı takip dosyasında 14.01.2016 düzenleme 01.02.2016 vade tarihli 2.500,00TL’lik bonoya dayalı olarak diğer davalı ….Tic. A.Ş. Tarafından başlatılan takip sonucu haciz bulunduğunun anlaşıldığını, yapılan takip ve bonoların muvazaalı olması nedeni ile TBK.’nın 19. Maddesi gereğince takip ve bonoların iptali gerektiğini, takip dosyalarında alacaklı olduğu ileri sürülen davalı …. … A.Ş.’nin yetkilisi ….ile borçlu – davalı … … Tic. A.Ş.’nin yetkilisi … …’ın kardeş olduklarını, aynı zamanda ….’ın davalı …. A.Ş.’nin eski yönetim kurulu üyesi olarak davalı borçlunun piyasa olan borcunun bile bilecek konumda olduğunu, davalılar arasında düzenlenen senetlerin tanzim ve vade tarihlerinin kısa olmasına karşılık bu miktarda yüksek bono düzenlenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bonoların malen düzenlendiğini, ancak davalı borçlunun bu miktardaki malın teslim almadığını, borçlunun adresinde 01.03.2016 tarihinde yapılan hacizde 500.000,00-TL’lik mal haciz edildiğini, kalan malların bulunmamasınında muvazaanın dayanağı olduğunu ileri sürerek Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas ve ….esas sayılı takip dosyalarında başlatılan takibin iptaline, takip dosyaları nedeni ile davalı borçlu …. A.Ş.’ye ait taşınmazların üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına, davalı …. …. A.Ş. Tarafından muvazaalı alacak nedeni ile tahsil edilen bedellerinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin yetkilisi ….’ın 15 yıl önce … … ile ortaklığının sona erdirerek davalı şirket ile ticari hayatın devam ettiğini, şirketler arasında organik bir bağ bulunmadığını, bonoların gerçek bir ticari ilişki karşılığı düzenlendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava, muvazaa hukuki nedenine dayalı kambiyo senedi ve takibin iptali istemine ilişkindir. Her iki tarafın tacir olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, davasında ileri sürdüğü olgularda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayanmamış, davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda dava TBK.’nın 19. Ve İİK.’nın 277. Maddesinden kaynaklanan dava türündendir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, tarafların tacir olması aralarındaki her türlü uyuşmazlığa ticaret mahkemelerince bakılacağı sonucunu doğurmaz. İptali istenen bono ve takiplerin davacı ile davalılar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, bononun davalılar arasındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça, davalılar arasındaki ticari ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürdüğünden uyuşmazlığın TTK.’nın 4. Maddesi kapsamında bulunduğu kabul edilemez. TBK.’nın 19. Maddesinden kaynaklı bu tür davalara bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Belirtilen nedenlerle mahkememizce görevsizlik kararı verilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 4/1, 5/1 ve 19/2 maddeleri ile HMK’nun 114/1-c, 115/1-2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin Küçükçekece … Asliye Hukuk Mahkemeleri OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememiz ile Küçükçekmece ….Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev hususunun değerlendirilmesi (MERCİİ TAYİNİ) için dosyanın ilgili İstanbul Bölge Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸