Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/11 E. 2018/365 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/11 Esas
KARAR NO : 2018/365

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil “İdeal Ticaret” isimli mobilya üzerine kurulu işyeri için davalı şirketten mal talebinde bulunduğu, davalı şirket ile siparişe konu mallar karşılığında 100.000,00 TL ödemek üzere anlaştığı, bunun üzerine davalı şirketin talebi üzerine malların bedeli olarak 100.000,00 TL yi 30/09/2014 tarihinde, kendi hesabından davalı şirkete ait ….Bankası hesabına EFT yolu ile gönderdiğini, müvekkil davalı şirketin hesabına gerekli bedeli göndermesine rağmen davalı şirket müvekkile siparişe konu malları gönderdiğini, müvekkilinin telefonla yaptığı aramalar üzerine kendisine her defasında davalı şirket görevlilerince malların gönderileceği, aksamanın olduğu fakat giderileceği şeklinde sözler söylenip müvekkilini oyaladığını, müvekkili bir süre bekledikten sonra sipariş konu malların kendisine gönderilmemesi üzerine şirket yetkilileriyle telefonla görüşerek ödemiş olduğu parayı geri istediği, şirket yetkilileri parayı müvekkiline göndereceklerini söyledikleri ancak parayı gönderme konusunda da müvekkili oyaladıkları, müvekkilinin davalı şirkete ödemiş olduğu 100.000,00 TL yi geri alabilmek için davalı şirket hakkında 14/10/2014 tarihinde Diyarbakır … İcra Müdürlüğü’nün …. esasına kayıtlı ilamsız takip türlerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın itiraz dilekçesinde hiçbir borçlarının bulunmadığını belirttiği, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile davalının borca yönelik itirazının 15.381,90 TL yönünden iptaline, borca yapılan itiraz açıkça haksız yere olduğundan davalı hakkında kötüniyeti sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil şirketin müşterilerinden olup mal siparişi olarak müvekkil şirket hesabına 30/09/2014 tarihinde 100.000,00 TL transfer ettiğini, devamında davacı taraf gönderdiği bedelin iadesini talep etmiş bunun üzerine davacının 30/09/2014 tarihinde gönderdiği ödeme 15/10/2014 tarihinde müvekkil şirket tarafından davacının hesabına iade edildiği, devamında davacı tarafından Diyarbakır … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı 20/10/2014 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edilen ödeme emrinden anlaşıldığını, bunun üzerine icra takibinde talep edilen alacağa ve ferileri ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, davacı taraf siparişlerin onaylandığı ve sevk irsaliyelerinin düzenlendiği iddia etmekte ise de söz konusu beyanların kabulünün mümkün olmadığını, davacının delil olarak sunduğu sipariş evrakları incelendiğinde siparişin …’dan ödemenin ise …’dan geldiği görüldüğü fakat davacı tarafından bu usulsüzlük de düzeltildiğini, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Büyükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozma ilamı üzerine görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili 07.04.2015 ıslah tarihli dilekçesi ile ; Diyarbakır ….İcra Müdürlüğü’nde başlatılan takibe davalın esas ve yetki yönünden itiraz ettiğini, yetki itirazının yerinde olması nedeni ile dosyanın Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek …. esas sayılı takip dosyasına kayıt edildğini, dosyada gönderilen ödeme emri üzerine davalı tarafından borca itiraz edilmesine rağmen itirazdan sonra 15.10.2014 tarihinde asıl alacak olan 100.113,94-TL’nin müvekkili hesabına gönderildiğini ancak takip masrafları , faiz ve vekalet ücreti nedeni ile müvekkilinin alacağı bulunduğu için ödemenin eksik olduğunu, müvekkilinin 450,68-TL takip öncesi faiz , 10.436,05-TL vekalet ücreti 25.020,00-TL başvuru harcı, 502,20-TL peşin harç , 3,80-TL vekalet harcı ve tahsil harcı olmak üzere toplam; 115.495,84-TL alacağı bulunduğunu belirtilen miktarın ödemeden mahsubu sonrası bakiye 15.381,90-TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ederek davayı ıslah yolu ile alacak davasına çevirmiştir.
Takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafınan 14.10.2014 tarihinde Diyarbakır…. .İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile 100.000,00-TL asıl alacak, 450,68-TL işlemiş faiz olmak üzere 100.450,68-TL’nintahsili amacı ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borç ve yetkiye itiraz edildiği , icra müdürlüğü’nce takibin durdurulduğu, bunun üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın yetkili Büyükçekmece … .İcra Müdürlüğü’nde tevzi edildiği, icra müdürlüğü’nce ödeme emri düzenlendiği, ancak masraf bulunmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesinde; Dava, başlangıçta icra takibine yapılan itirazın iptali talepli açılmış , yargılama sırasında davacı tarafça dava ıslah edilerek alacak davasına dönüştürülmüş ve yapılan İcra sonrası icra vekalet ücreti takip öncesi faiz ve icra masrafları toplamı 15.381,90 TL nin ticari faizi ile beraber tahsili talep edilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde, takibin davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Diyarbakır ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile 100.000,00 TL alacak ile 450,68 TL işlemiş faizin tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiği, takibe borç, faiz ve yetki yönünden itiraz edildiği, itiraz üzerine alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın yetkisizlik ile Büyükçekmece…. İcra Müdürlüğü’ne gönderilip …. esas sayısını aldığı ancak Büyükçekmece İcra Dairesi’nce davalı borçluya ödeme emrinin dosyada masraf olmaması nedeniyle gönderilmediği, bu haliyle itirazın iptaline davası mevcut itiraz olmadığından görülemeyeceği asıl alacağın bu süreç içerisinde davacı alacaklıya ödenmiş olduğu davalıya usule uygun ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması nazara alınarak davanın alacak davası olarak ıslah edilip usüle uygun devam eden bir takip dosyasına dayanmaması nedeniyle takip dosyasındaki masraf vekalet ücretini talep edilemeyeceği davalı borçlunun alacak davası öncesi temerrüde düşürülmediğinden faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar kanunu hükmünce alınması gereken 35,90- TL maktu karar harcından peşin alınan ve ikmal edilen 262,69 TL ıslah harcından mahsubu ile 226,79-TL nin talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde geçerli avukatlık asgari ücret tarifesi hükmünce ve taktiren 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan var ise karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile YARGITAY’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.05/04/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸