Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1099 E. 2019/1256 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1099 Esas
KARAR NO : 2019/1256

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 12/11/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirketler aleyhine Küçükçekmece ….icra Müdürlüğü’nün …. takip sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptığını, takibe konu senetteki imza ve kaşenin müvekkil şirket temsilcilerine ait olmadığını, muhtemelen davalı şirket müdürü olduğu dönemde daha önce teminat amaçlı imzalanan senede kaşe basmak suretiyle ve kendisini de alacaklı göstererek suretiyle gerçeği yansıtmayan alacak oluşturduğunu, müvekkili şirketlerin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını bu nedenlerle takip konusu 150.000,00-TL’lik bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın müvekkilinden zaman içinde almış oldukları borca karşılık söz konusu bonoyu düzenleyip kendisine verdiklerini, bononun illetten mücerret olduğunu bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde; davalı tarafından davacılar aleyhine 17/07/2018 düzenleme, 28/08/2018 ödeme tarihli, 150.000,00-TL’lik bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu bonoya ilişkin Küçükçekmece …İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasında imza incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … düzenlemiş olduğu 30/01/2019 tarihli raporunda bono üzerinde asıl borçlu ve kefil olarak imzası bulunan … ile …’in mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada söz konusu imzaların ilgilerin eli ürünü olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de davacı tarafın imzaya yönelik beyanları da dikkate alınarak yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
08/07/2019 tarihli oturumda hazır bulunan davacı şirket temsilcisi … duruşma sırasındaki beyanı ve davacı vekilinin 25/11/2019 tarihli oturumdaki beyanlarında; dava konusu bononun girilen ihalelerde teminat amaçlı önceden imzalanarak şirket kasasında bulundurulduğunu, davalının şirket kasasında bulunan imzalı bonoyu şirket kaşesini basmak suretiyle ve kendini de alacaklı göstermek suretiyle söz konusu bonoyu tanzim ettiğini beyan ettikleri, ancak bononun davalı tarafından herhangi bir alacağı olmaksızın kendi lehine doldurulup, şirket kaşesi basılarak sahte şekilde oluşturulduğu ispatlanamadığı; davacı tarafın dava konusu bononun sahte olarak düzenlendiği yönündeki iddiası karşısında davalı tarafa HMK 226/1-c maddesi gereğince yeminle teklif edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan bononun davalı tarafından daha önce şirket yetkililerince boş olarak imzalanıp bilhare şirket kaşesi basılmak suretiyle kendisini alacaklı duruma getirdiği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, bononun illetten mücerret olması nedeniyle davalı tarafın bonoya dayalı alacağını ayrıca ispatlamak zorunda olmadığı, ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğu, davacı tarafın dava konusu bononun hile ile elde edilip, takibe konulduğu hususunu da kanıtlayamadığından açılan menfi tespit davasının reddine, İİK 72/4.maddesi gereğince davanın alacaklı lehine sonuçlanması nedeniyle daha önce verilen tedbirin kaldırılmasına ve tedbirin uygulanmasından dolayı davalı lehine aynı madde gereğince %20 tazminata hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Sabit görülmeyen davacılar davasının REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen tedbir kararının İİK 72/4.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-İİK 72/4.maddesi gereğince alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 30.000,00-TL tazminatın karar kesinleştiğinde davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 2.561,63TL harcın mahsubu ile bakiye 2.517,23TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 165,00TL posta giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.750,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.