Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2019/368 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1082 Esas
KARAR NO : 2019/368

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 25/03/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 07/11/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiliyle davalı arasında düzenlenen 30/12/2017 tarihli sözleşmeye göre toplam 125 adet çelik kapının imal edilip montajının sağlandığını, çelik kapıların toplam bedelinin 132.500-TL olduğunu, davalı tarafından sözleşme kapsamında toplam 90.000-TL ödeme yapıldığını, bakiye 42.500-TL’nin ödenmemiş olması nedeniyle davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; taraflar arasında düzenlenen 30/12/2017 tarihli sözleşmeye göre davacı tarafın takmış olduğu 125 adet çelik kapı dışında 48 adet yangın merdiveni kapısı ve 1 adet bina ana giriş kapısının da imalatını yapıp montajını da sağlaması gerektiğini, sözleşmenin 7.maddesine göre bakiye 69.250-TL ücretin işin tamamının bitirilmesi halinde ödeneceğinin açıkça belirtildiği, davacı tarafın kabulünde de olduğu üzere işin tamamı bitirilmediğinden dolayı icra takip tarihi itibariyle muaccel borcun söz konusu olmadığını, muaccel olmayan alacakla ilgili icra takibi yapılamayacağını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile %20 kötü niye tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün…. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak 42.500-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığı, davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf, davalı aleyhine taraflar arasında yapılan ve inkar edilmeyen sözleşmeye göre imalatını yapıp yerine monta ettiği 125 adet daire giriş kapısının toplam bedelinden yapılan 90.000-TL ödemenin mahsubundan sonra bakiye 42.500-TL’nin tahsili amacıyla icra takibi yapmış ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesine göre peşin yapılan ödemeden sonra bakiye bedelin işin tamamlanmasından sonra ödeneceğinin belirtildiği, tarafların kabulüne göre sözleşme kapsamında yer alan 48 adet yangın kapısı ile 1 adet ana giriş kapısının henüz yapılmadığı, bu bağlamda sözleşme hükmüne göre icra takip tarihi olan 02/08/2018 tarihi itibariyle muaccel alacağın söz konusu olmadığı ve bu nedenlerle muaccel olmayan alacakla ilgili icra takibi de yapılamayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 30/12/2017 tarihli sözleşmeye göre davacı tarafın sözleşme kapsamında tahakkuk edecek alacağın tamamını isteyebilmesi için sözleşmede belirtilen işin tamamının yapılması gerektiği, davacı tarafın talep ettiği gibi yapılan kısmi işin bedelinin istenemeyeceği, bu bağlamda sözleşmenin 7.maddesine göre sözleşme kapsamındaki işin tamamı yapılmadığından icra takip tarihi itibariyle muaccel olan bir alacaktan da söz edilemeyeceği, davalı tarafın davacıya çekmiş olduğu ve eksik işlerin tamamlanmasına aksi taktirde sözleşmenin feshedileceğine ilişkin Bakırköy …..Noterliğinin 21/12/2018 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamenin de icra takibinden sonra çekilen ihtarname olduğu, bu bağlamda söz konusu ihtarname ile sözleşme feshedilmiş olsa bile icra takip tarihi itibariyle sözleşmenin halen geçerli olduğu ve sözleşme kapsamında işin tamamı yapılmadığından icra takibine konu edilen 42.500-TL’nin de istenemeyeceği değerlendirilerek davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddine; davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmamış olması nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 5.025,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2019

Katip … ¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.