Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1078 E. 2019/425 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1078 Esas
KARAR NO : 2019/425

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 11/04/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalının yetkilisi olduğu dava dışı …. LTD ŞTİ. arasında 2013 yılında 5+5 süreli kira sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 05/12/2017 tarihli protokol kapsamında kira sözleşmesinin feshedildiğini, feshedilen kira sözleşmesiyle ilgili taraflar arasında 08/12/2017 tarihli protokolün düzenlendiğini, protokol kapsamında davalı tarafa toplam 14 adet bono verildiğini, ancak davalının müvekkilini yanıltmak suretiyle protokol ve senetleri imza atarak kendisini borçlandırdığını, oysaki müvekkili ile davalı arasında kira ilişkisi dışında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, kira ilişkisinin sonlandırılmasına ilişkin protokolün 9.maddesinin davalı tarafından müvekkili yanıltılmak suretiyle bilerek yazıldığını, sonuç itibariyle müvekkilinin 14 adet bonodan dolayı toplam 385.000-TL borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 03/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde öncelikle kira sözleşmesinin sonlandırılmasına ilişkin protokolün davalının temsilcisi olduğu …. LTD ŞTİ. adına imzalandığını, dolayısıyla müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, ayrıca müvekkilinin mecuru kiraladıktan sonra düğün salonu olarak dizayn ettiğini ve bu nedenlerle masrafları olduğunu, davacının mecuru düğün salonu olarak işletmek istediğinden dolayı donanımlı iki adet düğün salonu tüm ekipmanları ve aksesuarları ile davacıya bırakıldığını ve bunların bedeli olarak aralarında yapmış oldukları hesaplama ile bakiye alacak kapsamında 385.000-TL borca karşılık bonoların verildiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı taraf sözleşmenin 9.maddesinde müvekkili şirket yetkilisinin yanıltıldığından bahisle daha önce yapılan düğün rezervasyonları nedeniyle davalının tahsil ettiği 198.400-TL’nin müvekkilinden saklandığından bahisle toplam 385.000-TL’lik bonolar yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de; sözleşmenin 9.maddesinde alınan kaparo ve diğer ödemelerle ilgili herhangi bir miktar belirtilmediği, dolayısıyla davacı tarafın şirket olarak basiretli iş adamı gibi davranıp kabul edilen kaparo ve ödemeleri açıkça sözleşmeye yazması gerektiği, dolayısıyla yazılı sözleşme kapsamında davacı tarafın borçlu olmadığı yönündeki iddialarını kesin delille ispatlayamadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 08/12/2017 tarihli protokole göre, davacı tarafından, davalıya toplam değeri 385.000-TL olan 14 adet bononun verildiği, davacı taraf, sözleşmeye göre daha önce rezervasyonu yapılan ve davalı tarafından tahsil edilen 198.400-TL’nin müvekkilinden saklandığından bahisle bu yönde yanıltıldığını iddia etmiş ise de; sözleşmenin 9.maddesinde tüm etkinliklerle ilgili alınmış kaparo ve diğer ödemelerin davalı …’e ait olacağının açıkça belirtildiği, sözleşmenin bu maddesinde miktar belirtilmediğinden davalı tarafından tahsil edilen 198.400-TL kapsamında 385.000-TL’lik 14 adet bonodan dolayı borçlu olmadıklarının ileri sürülemeyeceği, kaldı ki davalı tarafın iddiası ve sözleşme içeriğine göre söz konusu bonoların düğün salonu olarak kullanılan işletmenin devri amacıyla oluşan alacak karşılığında düzenlendiği ve bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 6.574,84-TL harçtan, 44,40-TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 6.530,44-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 29.050,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.