Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1038 E. 2019/581 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1038 Esas
KARAR NO : 2019/581

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
KARAR YAZIM TARİH : 17/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının müvikkili aleyhine Küçükçekemece …İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyasıyla başlattığı takipte ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, bu hususla yapılan başvurunun mahkemece red edildiğini, müvekkilinin maaşında başka kesintiler yapıldığından hacizden geç haberdar olunduğunu, davalı tarafça kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmasına rağmen bonolarda zorunlu unsur olan alacaklının bulunmaması nedeniyle, kambiyo senedine mahsus yolla takip yapılamayacağının, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu bonoların müvekkilinin …LTD. ŞTİ’nde bulanan paylarının satışının garantisi olmak üzere verdiğini, müvekkilinin sözünü yerine getirerek vekalet verdiğini ve davalının şirket payını almasına rağmen geçerli bulunmayan kambiyo senetlerini takibe koyarak sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını ileri sürerek, müvekkilini Küçükçekemece ….İcra Müdürlüğü’ünün …essas sayılı dosyasında davalııya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı konuda Küçükçekmece ….İcra Mahkemesi’nin….esas ….karar sayılı dosyada açılan davanın red edildiğini, dosyanın henüz kesinleşmemesi nedeniyle davalar arasında derdestlik bulunduğunu, süresi içerisinde imzaya itiraz edilmediğini, 12/08/2013 tarihli tutanakta davacının 2012-2013 yıllarında müvekkilinden borç para aldığının yazılı olduğuna, tebligatın bilinen son adresine yapıldığını, kambiyo senedi olmadığına ilişkin şikayetin süresi içerisinde yapılmadığı gibi takipten haberdar olduktan sonra da, yapılan şikayetin red edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:Dava dilekçesi, cevap Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, tüm dosya kapsamı. Vs.
Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı Takip dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının davalı, borçlusunun davacı olduğu, dava konusu edilen 6 adet bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine haciz ve satış işlemlerinin yapıldığı, anlaşılmıştır. Takip konusu bonoların incelenmesinde her birinin 50.000,00TL bedelli ve 12/08/2013/ düzenleme tarihli, 15/11/2013, 15/12/2013, 15/02/2014, 15/03/2014, 15/09/2014 ve 15/10/2014 vade tarihli oldukları, bonoların takibe konduğu şeklinde, lehtar hanesinin boş olduğu, takip borçlularının … ve …. LTD. ŞTİ. Olduğu, davacı tarafından Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı kararı ile, davacının takip konusu bonoların kambiyo senetlerine konu olamayacağına ilişkin şikayetinin süresinin geçmesi nedeniyle red edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bonoların asılları getirtilmiş, ön ve arka yüzünün okunaklı fotokopileri çekilerek dosyaya konmuştur. Yukarıda belirtildiği üzere bonoların keşidecisi davacı olup her biri 50.000,00TL bedelli olan 12/08/2013 düzenleme tarihli ve çeşitli vade tarihlerini içeren bonoların lehtar hanesi boş bırakılmıştır. Ancak bonoların arka sayfasında ‘2012-2013 yıllarında elden parça parça verilen…başlangıcına mahsuben tarafıma elden verilen (…’den-davalı) toplam 350.000,00TL nakde karşılık senettir.’ ibareleri bulunmaktadır. Takip konusu bonolar 300.000,00TL değerinde olmakla birlikte 50.000,00TL’lik diğer bono için Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nde ayrıca takip başlatılmıştır.
Dava, kambiyo senedi nedeniyle başlatılan takipte davacının borçlu olmadığı tespitine ilişkindir. Takip konusu bonolar altındaki imza ile bonoların arka yüzündeki metin altındaki imzalar davacı tarafından inkar edilmemiş ve kabul edilmiştir. Davacı iddiasını iki temel ilke üzerinde ileri sürmektedir. İlk olarak, bonolarda lehtar adının bulunmaması nedeniyle kambiyo takibine konu edilemeyeceğini ileri sürerek, menfi tespit talep edilmektedir. TTK’nın 760.maddesinde bonoların unsurları sayılmış olup, 776/1-e maddesinde bononun kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adına düzenleneceği belirlenmiş olup lehtar adının bulunması kambiyo senedinin zorunlu unsurlarıdır. Kambiyo senedine mahsus yolla icra takibi başlatıldığında icra müdürlüğünce İİK’nın 167 ve devamı maddeleri gereğince ödeme emri düzenlenir. Ödeme emrine itiraz 169 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup itiraza bakma görevi icra hukuk mahkemelerine aittir. Somut olayda icra mahkemesince süresinde şikayetin ileri sürülmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu nedenle mahkememizce ayrıca bir inceleme göreve gereği yapılmamıştır.
Ancak takip konusu bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmadığının kabul edilmesi halinde mahkememizce davacının 2.iddiasının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı menfi tespit talebinde dava konusu senetlerin sahibi olduğu, ….. LTD. ŞTİ’den paylarının devrinin teminatı olarak verdiğini ve payların devir edilmesine rağmen, davacının teminat senetlerini takibe koyduğunu ileri sürerek, bedelsizlik iddiasında bulunmaktadır. Genel mahkeme olan ticaret mahkemeleri, icra mahkemelerinden farklı olarak geniş yetkiye sahip olup taraflar arasındaki, borç alacak ilişkisinde tüm delilleri değerlendirerek uyuşmazlığın esası ile ilgili sorunu nihai olarak çözecek mahkemelerdir. Bu durumda bonolar kambiyo senedi olmasa dahi, gerek bono altındaki imzanın ve gerekse ayrı bir sözleşme olarak değerlendirilebilecek bonoların arkasındaki yazıların değerlendirilerek davacının gerçekte borcunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Celb edilen, Antalya Ticaret Sici Müdürlüğü dosyasında ….LTD. ŞTİ.’de toplam 20 bin payın 13400 adedinin davacı, 6.600 TL’sinin davalıya ait olduğu, pay devri için davacının davalıya vekalet verdiği ve davalının 12/09/2013 tarihinde şirkette bulunan davacı ve davalı paylarının …. isimli kişiye aktif ve pasifi ile birlikte devir ettiği anlaşılmıştır. Verilen vekalette davacı iddialarına ilişkin bir husus bulunmadığı gibi; kambiyo senetlerinin arka yüzünde de davalı iddialar gibi açık şekilde davacının, çeşitli tarihlerde davalıdan elden aldığı 350.000,00TL’lik borç için 7 adet kambiyo senedinin düzenlendiği kabul edilip bu konuda sözleşme düzenlendiğinde davacının gerçek bir borcu bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının, bonoların teminat bonosu olduğuna ilişkin iddiası, yazılı sözleşme dikkate alındığında kesin delillerle kanıtlanmalıdır. Mahkememizce davacıya yemin delili hatırlatılmış davacını teklif ettiği yemin, davalı tarafça eda edildiğinden davacı iddialarının yerinde olmadığı ve ödünç sözleşmesi gereği davacının borçlu olduğu anlaşılmakla sabit görülmeyen menfi tespit davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığ üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan, 5.123,25 TL harcın mahsubu ile bakiye, 5.078,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 12,50TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.950.00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde, taraflara iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekili ve davalı asılın yüzüne karşı karar verildi.15/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.