Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1031 E. 2020/550 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1031 Esas
KARAR NO : 2020/550

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ: 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili firmanın yemek firması olduğunu, davalı borçlunun işyeri çalışanlarına yemek hizmeti verdiğini, bu hizmetin karşılığı olarak muhtelif tarihlerde kesilen bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili için Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, itirazın haklı olmadığını, yasal dayanağının da bulunmadığını, takibe konu fatura bedellerinin ödenmediğinden davalı borçlunun haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına itiraz haksız ve kötü niyetli olmakla davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı-alacaklı ……. Üretim Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkil davalı-borçlu …….Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. çalışanlarına yemek hizmeti vermekte olduğunu, davacı-alacaklının vermiş olduğu hizmetin bedeli müvekkil şirketçe ödendiğini, müvekkil şirketin bu hizmet nedeniyle davacı-alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını, gerek müvekkil şirketin gerekse de davalının ticari defterleri incelendiğinde gerçeğin ortaya çıkacağını, işbu sebeple haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, fatura karşılığı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yemek tedarik ve satımı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı tarafından teslim edilen yemek bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, hizmetin verilip verilmediği, bu kapsamda bakiye borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 8.116,80 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış olup alınan raporda; davacı defterlerine göre davalının 7.882,28 TL borçlu olduğu, davacı şirket tarafından 6 adet 9.028,80 TL’lik faturaların irsaliyelerinin düzenlendiği, ancak sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında sadece imzanın yer aldığı, isim olmadığı, hukuki ilişkinin tespit edilemediği, davalı defterlerine yönelik yapılan incelemede ise davacının 33.794,62 TL borçlu olduğu, fatura ve çeklerin kabulü halinde 23.637,22 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Satım sözleşmesinde emtianın alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü satıcıda bulunmaktadır. Taraflar arasında yemek tedariki ve satımı konusunda anlaşma bulunmakla birlikte hizmet karşılığı birçok fatura düzenlendiği konusunda da tereddüt bulunmamaktadır. Ancak somut uyuşmazlıkta davaya konu olan hizmetin verilip verilmediği ve bu hizmet karşılığı faturaların ödenip ödenmediği hususu tartışmalıdır. Söz konusu sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında sadece imzanın yer aldığı, isim olmadığı, bu faturalara karşılık hizmet verildiği hususunun ispata muhtaç olduğu, davacı tarafın yemin deliline başvurduğu ve davalı şirket yetkilisinin borcun bulunmadığına ilişkin davacı tarafından teklif edilen yemini eda ettiği anlaşılmıştır.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; yemin delilinin de kesin delil olduğu ve davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 138,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 84,22TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.