Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/101 E. 2018/1166 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/101 Esas
KARAR NO : 2018/1166

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 24/01/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …plakalı araç ile davalı …’nun yönetiminde olan davalı şirketin işleteni olduğu …plaka sayılı aracın Şanlıurfa Gaziantep otoyolunda karıştığı kazada hasar bedelinin sigorta şirketince ödendiğini, ancak araçta değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00-TL değer kaybının davalılar müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusur bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE: Mahkememizce yapılan araştırmada davalının tacir olmadığı, son oturumda anılan beyanında aracın binek araç olarak kullanıldığı, ancak trafik sicilinde ticari araç olarak görünün …. olarak bilinen araç olduğu anlaşılmıştır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde uyarınca her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı uyuşmazlık ve çekişmesiz yargı işleri olarak düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra maddenin alt bendinde sayılan davalarda ticari sayılmıştır. Davacı yan, tacir olmadığından uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklandığı söylenemez. Tacir olmayan tarafların haksız fiilleri de ticari nitelikte kabul edilmez. Diğer yandan bir kısım dava ve işlerin tarafların tacir olup/ olmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemelerince görüleceği TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, eldeki dava (haksız fiil) madde de sayılan dava türleri arasında bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin görevi aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸