Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1008 E. 2019/88 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1008 Esas
KARAR NO : 2019/88

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 19/10/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil gerçek kişi ile dava dışı …. isimli şahsın davacı şirketin ortağı olduklarını dava dışı ortak tarafından müvekkil şirkete ait …. plakalı …. Marka araç üzerine müvekkilinin bilgi ve iradesi dışında davalı … lehine 25.000,00-TL tutarında rehin tesis edildiğini, müvekkilinin taleplerine rağmen araç üzerindeki rehinin kaldırılmadığını, harici araştırmalara göre lehine rehin konulan kişi ile diğer ortağın Ürdün’e kaçmaları nedeni ile kendilerine ulaşılamadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulüne karar karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılarca davaya herhangi bir cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE : Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Davalı tarafın tacir olmadığı, dava ile davacıya ait binek araç üzerine konulan rehinin kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde uyarınca her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı uyuşmazlık ve çekişmesiz yargı işleri olarak düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra maddenin alt bendinde sayılan davalarda ticari sayılmıştır. Davacı yan, tacir olmadığından uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklandığı söylenemez. Tacir olmayan tarafların haksız fiilleri de ticari nitelikte kabul edilmez. Diğer yandan bir kısım dava ve işlerin tarafların tacir olup/ olmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemelerince görüleceği TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, eldeki dava rehinin kaldırılması istemine ilişkin olup, madde de sayılan dava türleri arasında bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin görevi aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır