Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1004 E. 2019/754 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1004 Esas
KARAR NO : 2019/754

DAVA : Tanıma ve Tenfiz
DAVA DEĞERİ : 435.524-TL
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 01/07/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 25/10/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Danimarka ülkesinde görülen dava sonucunda Danimarka Yüksek Mahkemesi Batı Dairesi …. Dairesinin 21/02/2017 tarihli … sayılı kararı ile müvekkili lehine hüküm tesis edilmiştir. Verilen karar kesinleşmiş olduğundan söz konusu kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davacı tarafın tenfizini talep etmiş olduğu yabancı mahkeme kararının kesinleşmediğini, ayrıca Türkiye ile Danimarka arasında mütekabiliyet koşulu da bulunmadığını, bu nedenlerle tenfiz koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafa verilen süre kapsamında tenfize konu Danimarka yerel mahkeme tarafından verilen kararın tasdikli APOSTILLE içeren örneği ile kararın yeminli noter tercümanı tarafından tercüme edilmiş Türkçe metni dosyaya sunulmuş, sunulan karar örneğine göre tenfize konu mahkeme kararının 24/08/2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada tenfize konu edilen Danimarka Yüksek Mahkemesi Batı Dairesi 9. Dairesinin 21/02/2017 tarihli… sayılı ilamının 24/08/2017 tarihinde kesinleştiği, 1954 tarihli Lahey Sözleşmesine taraf olan ülkeler arasında Danimarka’nın da bulunduğu, ayrıca mütekabiliyet anlaşması bulunan ülkeler listesinde Danimarka Devletinin de mevcut olduğu, bu bağlamda Türkiye ile Danimarka arasında mütekabiliyet koşulunun mevcut olduğu ve 5718 Sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54.maddesinde ön görülen koşulların tamamının mevcut olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; iş bu karara karşı davalı tarafın istinaf yoluna başvurması sonucunda İBAM …HD… EK sayılı ilamıyla tenfize konu ilamın alacak istemine yönelik olduğunu, bu nedenlerle 4492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafın alacak miktarı üzerinden nispi harç yatırılmak suretiyle yargılamaya devam olunması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.

İBAM’ın kaldırma kararından sonra dava değeri olarak belirlenen 435.524-TL üzerinden eksik harç ikmal edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında Türkiye ile Danimarka arasında hukuki veya fiili mütekabiliyet bulunmadığından dolayı talebin bu kapsamda reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüş, mahkememizce Türkiye ile Danimarka arasında mütekabiliyet bulunup bulunmadığı hususunda Adalet Bakanlığına yazılan müzekkereye verilen 21/04/2019 tarihli yazı cevabı ekinde yer alan Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğünün 19/03/2019 tarihli yazılarında “uygulamada Türk mahkemelerince verilmiş boşanma veya velayete ilişkin hüküm içeren kararların doğrudan Danimarka mahkemelerince tenfiz edilebildiği, bunun yanında diğer özel hukuk davalarında Türkiye’de görülerek karara bağlanmış olan davanın dosyasının bütünüyle Danimarkalı hakim tarafından yeniden inceleneceği ve kararda Danimarka mevzuatına aykırı bir husus tespit edilememesi halinde tenfizinin mümkün olabileceği” belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından Dışişleri Bakanlığının cevabi yazısına göre Türkiye ile Danimarka arasında fiili uygulama olarak mütekabiliyet bulunmadığı iddia edilmiş ise de; yazı cevabına göre Danimarkalı hakimin Türkiye’de verilen kararın Danimarka mevzuatı açısından incelenmesinin söz konusu kararın tenfiz edilmeyeceği anlamına gelmediği, nitekim uluslararası ilişkiler açısından aslolan yabancı mahkemece verilen kararın tenfizinin sağlanması olduğu, nitekim ülkemiz açısından da yabancı mahkeme kararının tenfizinin istenmesi halinde kararın açıkça kamu düzenine aykırı olup olmadığı, ilgilinin savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususunda inceleme yapıldığı, bu bağlamda Dışişleri Bakanlığının cevabi yazısının da bu minvalde değerlendirilmesi gerektiği ve Türkiye ile Danimarka arasında yazılı anlaşma olmamakla birlikte fiili mütekabiliyetin bulunduğu ve bu hususun da dava konusu kararın tenfizi için yeterli olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, tenfize konu edilen Danimarka Yüksek Mahkemesi Batı Dairesi …. Dairesinin 21/02/2017 tarihli … sayılı ilamının 24/08/2017 tarihinde kesinleştiği, Türkiye ile Danimarka arasında fiili mütekabiliyet koşulunun mevcut olduğu ve 5718 Sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54.maddesinde ön görülen koşulların tamamının mevcut olduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, Danimarka Yüksek Mahkemesi Batı Dairesi … Dairesinin 21/02/2017 tarihli …. sayılı kararının davacı lehine TENFİZİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 29.750,64-TL ilam harcından peşin alınan 31,40-TL + 7.437,50-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 22.281,74-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 7.618,90-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri:67,40-TL, tebligat-posta gideri: 114-TL, 7.437,50-TL tamamlama harcı”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 31.370,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.