Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/981 E. 2020/188 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/981 Esas
KARAR NO : 2020/188

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 12/03/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 10/10/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında çeşitli nitelikte ve markada beyaz eşya alım ve satımı konusunda yapılmış sözlü sözleşmeye göre, müvekkili tarafından dava dilekçesinde ayrıntısı belirtilen 26 adet çek ile ödeme yapıldığı halde peşin olarak bedeli ödenen malların kendisine teslim edilmediğini, bu nedenlerle müvekkilinin sözleşmeden dönme nedeniyle ödemiş olduğu toplam 934.500-TL’nin davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın Vestel bayisi olduğunu, bayilik sözleşmesi gereğince …… ürünleri dışındaki ürünleri satamadığını, bu nedenlerle birlikte ticaret yaptığı feri müdahil …… üzerinden satın aldığı ürünlerin karşılığında dava konusu çeklerin düzenlendiğini, ürünlerle ilgili bir kısım faturaların davacı adına, bir kısmı da … adına düzenlendiğini, dava konusu yapılan çeklerden 117.000-TL’sinin de davacıya iade edildiğini, sonuç itibariyle davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil vekili mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde, davacının ….. bayisi olması nedeniyle ….. ürünü dışındaki ürünlerin satışını müvekkili üzerinden gerçekleştirdiğini, davalı taraftan alınan ürünlerin davacı adına satılarak bedelinin davacıya gönderildiğini, davacı tarafından keşide edilen çeklerin satın almış olduğu ürünlerin bedeli olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın herhangi bir alacağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için Ankara ATM’ye talimat yazılmış, talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişi …… düzenlemiş olduğu 06/01/2020 tarihli raporunda; “davacı tarafın inceleme gününde defterlerini hazır etmediği, feri müdahilin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede 2014-2017 yılları arasında davacı … ile feri müdahil … arasında ticari ilişki bulunduğunu, iş bu ticari ilişki kapsamında 39 adet fatura ile KDV dahil 2.283.805-TL’lik işlem yapıldığını, feri müdahil ile davalı ….. PAZARLAMA LTD ŞTİ arasında da mevcut ticari ilişki kapsamında 26 adet fatura içeriğine göre 1.701.905-TL’lik ticari ilişki bulunduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, dilekçede belirtmiş olduğu toplam 26 adet çek ile yapmış olduğu 934.500-TL’nin karşılığında kendisine teslim edilmesi gereken emtianın teslim edilmediğinden bahisle alacak davası açmış ise de; çekin ödeme vasıtası olduğu, mevcut bir borcun ifası amacıyla verileceği, davacı tarafın avans şeklinde çek ile yapmış olduğu ödeme karşılığında malların kendisine teslim edilmediğini ispatlama külfetinin kendisine ait olduğu, davacı tarafın bu yönde dosyaya bir delil sunmadığı gibi, defterlerin incelenmesi için defter ibrazında da bulunmadığı, bu bağlamda davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ticari ilişkinin muhtelif marka ve nitelikte beyaz eşya alım satımına ilişkin olduğu, satım akdine göre davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen çeklerin avans olarak ödeme mahiyetinde olduğu, Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre ödeme vasıtası olan çekin borcun ifası amacıyla verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan ödemeler kadar malın teslim edilmediği hususunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği (Yargıtay 19.HD 2013/598-5340 EK, 2014/15954 esas 2015/13466 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere), davacı tarafın belirtilen yönde dosyaya herhangi bir delil sunmadığı gibi inceleme gününde ticari defterlerini de ibraz etmediği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Peşin alınan 15.959-TL harçtan, 54,50-TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 15.904,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 63.775,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.