Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/936 E. 2018/208 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/936 Esas
KARAR NO : 2018/208

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 08/03/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/10/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından imzalanan bila tarihli senedin teminat amacıyla davalı tarafa tevdi edildiğini, teminat amacıyla verilen senetten dolayı müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, ayrıca müvekkili …’ın evli olması nedeniyle kefaletinin de hukuken geçerli olmadığını, bu nedenlerle söz konusu senetten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili katıldığı 07/03/2018 tarihli oturumda davacı tarafın dava dilekçesi ve duruşma sırasındaki beyanlarında da ifade ettiği üzere dava konusu yapılan senedin teminat amacıyla kendilerine verildiğini, ileride müvekkili lehine doğabilecek tazminatın elde edilmesi için düzenlendiğini, hali hazır müvekkili şirketin herhangi bir tazminata ilişkin talebinin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle teminat amaçlı verilen senetten dolayı bu aşamada borçlu olunmadığı yönünde dava açılmasının yasal dayanağı bulunmadığını, bu kapsamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde diğer davacı olan …’ın şirket ortağı ve şirketi temsile yetkili kişi olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili, müvekkili …’ın evli olması nedeniyle kefil sıfatıyla imzalamış olduğu senedin eşinin rızası bulunmadığından bahisle geçersiz olduğunu iddia etmiş ise de, TBK 584/3 maddesine göre davacı …’ın ortağı ve yöneticisi olduğu şirket lehine kefalet taahhüdü altına girdiği ve bu nedenlerle eşinin rızasının aranmayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar tarafından düzenlenip imzalanan ve davalı şirkete tevdi edilen bila tarihli dava konusu senedin taraf vekillerinin kabulünde olduğu üzere teminat amacıyla düzenlendiği, teminatın kapsamının davalı şirketin muhtemel zararlarını karşılamaya ilişkin olduğu, dava tarihi itibariyle teminat senedinin lehtarı olan davalı şirket tarafından davacılara yönelik herhangi bir talep veya takibin söz konusu olmadığı, bu bağlamda senedin teminat vasfının halen devam ettiği, ayrıca teminat senedinde kefil sıfatıyla imzası bulunan …’ın ortağı ve yöneticisi olduğu şirket lehine kefalet taahhüdünde bulunduğu ve bu nedenlerle TBK 584/3 maddesi gereğince eşinin rızası aranmayacağından davacıların teminat amaçlı düzenlenen senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine yönelik istemin yasal dayanağı bulunmadığından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Peşin alınan 768,49-TL + 6.917,00-TL tamamlam harcından , 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 7.649,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 5.300,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır