Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/861 E. 2021/591 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/861 Esas
KARAR NO : 2021/591

DAVA : Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili firma tarafından, “……. Sanayi Sitesi …. Cadde …… Blok No:32 Beylikdüzü/İstanbul” adresinde mukim dava dışı ……. Gıda Makine Sanayi ve Tic. A.Ş.. adına 03.05.2015 ila 03.05.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …… no.lu İşyerim Paket Poliçesi tanzim edildiğini, dava dışı sigortalı firma tarafından işyeri olarak kullanılan taşınmazda, 26.03.2016-29.03.2016 arasında günü tam olarak belirlenemeyen bir tarihte gerçekleşen hırsızlık olayında, toplam 51.256,30TL tutarında emtia çalınmış/hasarlanmış olduğu tespit edildiğini ve sigorta poliçesine istinaden toplam 29.828,60TL hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalıya 7.760,95 TL’lik kısmı 15.08.2016 tarihinde, 22.067,65 TL’lik kısmı ise 23.08.2016 tarihinde ödendiğini, Hak sahibine yapılan ödemenin akabinde rücu bedelinin tahsili amacıyla, ……… Sanayi Sitesi Yönetimi ve ……. Güvenlik ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti. aleyhine Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların takibe itirazı sonucu takibin durduğunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. ” denildiğini, Buna göre; davalılardan site yönetimi de güven söz konusu hırsızlıktan doğan zararlardan sorumlu olduğunu, Zira site yönetimi aidat toplarken güvenlik giderlerini de aidat içine dahil ettiğini, davalılardan ……. Güvenlik ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti.’nin de doğan zarardan sorumlu olması gerektiğini, Zira davaya konu hırsızlığın, davalı güvenlik şirketinin gerekli emniyet önlemlerini almaması, özensiz ve dikkatsiz davranması sebebiyle kusuru neticesinde meydana geldiğini, 04.05.2016 tarihli ekspertiz raporunda; güvenlik şirketi bulunan sanayi sitesinin kamera sistemi olduğuna dair hiç bir bulgu olmadığını, Ayrıca siteye girişlerde araçların her hangi bir kontrole tabi tutulmadığı hususu da raporun 5. sayfasında tespit edildiğini, güvenlik şirketi görevlileri 27.02.2016 ve 28.02.2016 tarihlerinde sigortalı işyerinin kapısını açık görerek işyeri yetkililerine haber verdiklerini beyan ettiklerini, Davalıların, işyeri sahiplerini kapısını açık bırakarak gitmiş ve hırsızlığın bu tedbirsizlik nedeniyle meydana gelmiş gibi göstermeye yönelik beyanları ve tutanakları hayatın olağan akışına uymadığını, Kapıların açık görülmesi hadisesinin gerçekleşmesi, hırsızlık olayından sonra olması kuvvetle muhtemel olduğunu, güvenlik görevlilerinin hırsızlık olayını fark edemediklerini, müdahale edemediklerini, Ekspertiz raporunda mağdur işyerinin sigortasının ana şartelden ve işyerinin şartelinin hangisi olduğunu bilebilecek biri tarafından kapatıldığı ve böylece kamera sisteminin devre dışı bırakıldığı belirtildiğini, Bu kişi bahsi geçen sanayi sitesini bilen, sanayi sitesindeki yüzlerce işyerindeki herhangi birinde çalışan/siteye aşina olan herhangi bir şahıs olabileceğini, bu sebeple itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yana yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. Güvenlik Ltd. Şti. vekilinin 27.10.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkil şirketin davacının davaya konu ettiği sanayi sitesinde herhangi bir şekilde güvenlik hizmeti vermediğini, Söz konusu siteye ……. Temizlik Hiz. Güv. Sist. Loj. Tur İnş. San. Tic. LTD. ŞTİ. tarafından temizlik, kılavuzluk ve danışma hizmeti verildiğini, Diğer davalı siteyle ……. Temizlik arasında yapılmış 09.03.2016 tarihli temizlik ve danışmanlık hizmeti sözleşmesini olduğunu, Güvenlik hizmeti verilebilmesi için valilik izni, güvenlik sertifikalı ve kimlikli güvenlik personeli gerektiğinden söz konusu sitede müvekkili şirketin güvenlik hizmeti vermesi mümkün olmadığını, Kaldı ki bahsedilen sitede firmamıza ait silahlı ya da silahsız güvenlik personeli bulunmadığını, Müvekkili şirket ile diğer davalı site yönetimi arasında herhangi bir hizmet ilişkisi bulunmadığını, Bu nedenle öncelikle davanın pasif husumetten reddi gerektiğini, davacı tarafından görevlendirilen HAS-AR Sigorta Araştırma isimli şirket tarafından 30.04.2016 tarihli araştırma raporunun sonuç kısmının “Sitenin elektirik dağıtımını yapan elektirik panosunun dışarıda bulunduğu ve elektirik panosunun kapısında kilit siseminin bulunmadığı, açık vaziyette olduğu, bu site içerisindeki işyerlerinin elektiriğini kesmek için pano içerisindeki şartelin hangi işyerine ait olduğunu bilen birisinin ancak şarteli kapatabileceği, nedeninin ise şarteller üzerinde hangi işyerine ait olduğuna dair bir bilginin bulunmadığı görülmüştür. İşyeri deposunda güvenlik kamerası ve alarm sisteminin bulunması nedeniyle bu işi organize eden şahısların şarteli indirerek güvenlik kamerasını ve alarm sistemini devre dışı bırakıp delil kaybını sağladıkları anlaşılmaktadır. sözkonu hırsızlık olayı ile ilgili görüşümüz kesinlikle olumsuzdur, bilgilerinize arz ederim.” “hırsızlık olayının gerçekleştiği işyerinin depo konumunda bulunduğu ve güvenlik firmasından hizmet aldığı deponun sitenin çıkış kapısına kadar yaklaşık 100 m mesafede bulunduğu bu kadar ürünü gece çalmalarının mümkün olmadığı ve dikkat çekebileceği bir yerde olduğunun anlaşılması üzerine…” şeklinde olduğunu ayrıca ……. Eksperlik Ltd. Şti. tarafından sunulan ekspertiz raporunda 7.760 TL tazminat tutarı belirlenmesine rağmen davacı tarafından sonradan neden 22.067,65 TL’lik ödeme yapıldığı anlaşılamadığını, Davacı Sigorta şirketinin bir halefiyet hakkı olduğunu kabul etmediklerini, Sigortanın akdinin taraflar arasında hüküm ifade etiğini, .Sigortacı davacı, sigortalısının zararını ödemekle kendi akdi borcunu ifa etmiş olduğunu, Sigortacı davacı, sigortalının zararını ödemekle bir zarara uğramadığını, Zira o sigorta akdini yaparken muayyen istatistiklere dayanarak prim tayin ettiğini, Söz konusu prim tayin edilirken de müvekkili şirkete güvenilerek belirleme yapılmadığını, ayrıca hırsızlık olduğu iddia edilen olaya ilişkin yapılmış ceza soruşturma dosyasının celbi ile işbu dosya içerisine alınması gerektiğini, Beyan ederek; davanın reddine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yana yüklenmesine, karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı ……. Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Davacı vekilinin UYAP sisteminden sunmuş olduğu 24/06/2021 havale tarihli beyanında; mahkemeniz dosyasında davlı taraflar ile haricen anlaşma sağlandığını bu sebeple davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın 24/06/2021 tarihli UYAP ortamında gönderdiği dilekçede; davadan feragat ettiğini belirterek karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 307. maddesinde; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak belirtilmiştir.
HMK’nın “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de; feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davacı vekilinin vekaletinde feragat özel yetkisinin bulunduğu, feragat karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, kesin hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması nedeni ile davanın feragat nedeni ile reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın feragat halinde vekalet ücreti talebi bulunmadığına ilişkin dilekçesi dikkate alınarak lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 376,09TL harcın mahsubu ile bakiye 316,79TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2021

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır