Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/803 E. 2018/997 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/803 Esas
KARAR NO : 2018/997

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 12/09/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 13/09/2018

Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında kumaş v.b. mal alışverişi, nakit, çek ve bono alışverişi gibi ticari ilişki olduğunu, davalı-borçlu şirketin şirketin ticari ilişkilerin son bulduğu tarih itibariyle müvekkil şirkete borçlu olduğu 463.691,80 TL ‘ yi şifahi ve yazılı tüm uyarılara rağmen ödemekten kaçındığını, yapılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek borçlunun itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağıa takip tarihinden itibaren en yüksek banka faizinin işletilmesine, haksız ve köyü niyetli itiraz nedeniyle davalı-borçlu aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmaısna karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevap dilekçesinde özetle; Kuruluş aşamasından itibaren davacı firmanın müvekkilden kumaş satın aldığını ve sıkıştığı dönemlerde müvekkil firma ile … ve …tarafından parasal olarak desteklendiğini, yapılan toplantı neticesinde davacıya ve…’a bir süre destek verildiğini, ancak davacı şirket yetkilisi … tarafından verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi ve müvekkil firmay yapılacak olan ödemelerin sahte talimatlarla davacı firma hesaplarına aktarılması sonucunda davalı müvekkil ve ortakları desteği kestiğini, davacı firma ve yetkilisi …’dan gerek hisse devri gerekse ticari ilişkide ortaya çıkan borçlar ile elden verilen borçlara karşılık teminat olarak alınan keşidecisi davacı firma olan karşılıksız bulunan … bank … şubesine ait toplam 240.000,00 TL bedelli 3 adet çek ile keşidecisi … olan 46.000,00TL bedelli 4 adet senet …’a verilmek üzere Av. … a teslim edildiğini, …’ın davacı firmaya ait çekleri teslim aldıktan sonra kendi adına ibradan imtina ettiğini, davalı müvekkil davacı firmaya borçlu deği aksine alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine % 100 ‘ den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılamada taraflarca sunulan deliller ile resen celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilmiş, yapılan icra takibinden dolayı davacı alacağının olup olmadığı varsa miktarının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişiden 16.02.2012 tarihli rapor, 10.05.2013 tarihli ek rapor, 09.10.2014 tarihli ikinci ek rapor, 27.10.2015 tarihinde üçüncü ek rapor alınmıştır.
Dosyada toplanan deliller, iddia, savunma, yapılan yargılama sonucu alınan rapor ve ek raporları, icra dosyası ve tüm dosya birlikte mütalaa edildiğinde davacı şirket ile davalı şirket arasında kumaş ve malı alışverişine dayalı ticari ilişkinin bulunduğu bu ticari ilişki çerçevesinde karşılıklı olarak yapılan alışveriş neticesinde davalı şirket 463.691,80TL alacaklı bulunduğundan bahisle Bakırköy … . İcra müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla davalı borçlu şirket aleyhine icra takibi yaptığı davalı şirket vekilinin 18.02.2008 tarihli itiraz dilekçesiyle itiraz ettiği ve takibin borçlu itirazı ile durduğu davacının da bir yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptaline yönelik huzurdaki davayı açtığı, görülmüştür.
İncelemeye tabi tutulan davacı defterlerinin 2007 yılına ait yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı bu haliyle davacı defterlerinin davacı lehine delil vasfının olmadığı, davalı defterlerinin 2007 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve davalı lehine delil vasfında olduğu görülmüştür.
Davacı ve davalı defterlerinde yapılan ticari faaliyete ilişkin kayıtların mevcut olduğu ve karşılıklı faturaların defterlerinde işlendiği taraf defterleri arasında 2006 yılına ait devir sırasında farkın oluştuğu davacı ve davalı defterleri arasında davacı alacağı yönünde 5.315,11TL lik cari hesap farkı bulunduğu bununda 2006 yılı defterlerinde davacı şirket kayıtlarına göre davalı şirketin 19.599,65TL borçlu gözükürken davacı şirket defterlerine göre 14.284,54TL alacaklı gözüktüğü, 5.315,11TL lik bir farkın bulunduğu, davacı şirket defter kayıtlarına göre davalı şirketin 46.826,91TL davalı şirketin davacı şirkete borçlu olduğu davalı şirkete ait defter kayıtlarına göre davacı şirketin 41.468,72TL alacaklı olduğu tespit olunmuştur.
Davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olması, usulüne uygun olarak tutulmuş olması ve davalı lehine delil vasfını taşıması nedeniyle davalı defterlerindeki kayıtlar esas alınarak davacı davasının 41.468,72TL üzerinden kısmen kabulü ile Bakırköy ….. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin bu değer üzerinden devamına karar verilmiş, iş bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. .HD … esas … karar sayılı ilamıyla “mahkemece konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ve ticari defterlerin ayrıntılı olarak incelenmesi ve yine dosyaya davalı yanca sunulan 29/11/2007 tarihli protokol de incelenerek değerlendirme yapılması gerektiği” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Yargıtay bozma ilamı kapsamında dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 04/07/2018 tarihli raporlarında “şirket devrinden doğan alacakları ile elden verilen borçlar dahil karşılıklı olarak birbirlerinden hiçbir hak ve alacağı kalmadığı şeklindeki ifadeler dikkate alındığında protokol kapsamında taraflar arasında borç alacak ilişkisinin kalmadığı, söz konusu protokolün kabul edilmemesi halinde davalı tarafından davacıya iade edildiği iddia edilen 50.000-TL’lik çekin dayanağı gösterilmediğinden iade edilmediği kabul edilerek bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın 44.924,33-TL alacağı bulunduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce 50.000-TL’lik çekin iadesine ilişkin kayıt bulunmadığı yönündeki görüşe mahkememizce itibar edilmemiştir.
Her ne kadar bilirkişi heyeti davacı tarafından davalıya verilen 28/07/2007 keşide tarihli ….. numaralı çekin davacıya iade edildiğine ilişkin kayıt bulunmadığından bahisle davacı tarafın toplam 44.924,33-TL alacağı bulunduğu belirtilmiş ise de, … Bankası … Mahallesi Şube Müdürlüğünün 01/09/2010 cevabi yazısında söz konusu çekin müşteri tarafından şubeye iade edildiğinin bildirildiği, yazı ekinde gönderilen çek fotokopisinde de çekin üzerine iptal ibaresinin yazıldığı ve ayrıca davalı şirketin çek arkasındaki cirosu karalanmak suretiyle iptal edildiği, bu bağlamda 50.000-TL’lik çekin davalı tarafından tahsil edilmediği ve bu çekten dolayı davacı tarafın alacaklı olduğu yönündeki bilirkişi heyeti raporuna mahkememizce itibar edilmemiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; öncelikle taraflar arasında düzenlenen ve Yargıtay bozma ilamında atıf yapılan 29/11/2007 tarihli protokol kapsamında tarafların ticari ilişki ve şirket devrinden doğan alacaklar yönünden ibralaştıkları, birbirlerinden hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını kabul ettikleri, söz konusu ibranamenin taraflar yönünden geçerli ve bağlayıcı olduğu, ayrıca 29/11/2007 tarihli protokol geçerli olmasa bile bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda 44.924,33-TL alacağın dayanağı olarak gösterilen 28/07/2007 keşide tarihli 50.000-TL’lik çekin davalı tarafından tahsil edilmediği, ilgili banka şubesine iade edildiği, söz konusu çekten dolayı da davalı tarafın herhangi bir borcu olmadığı, bu bağlamda Yargıtay bozma ilamı kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığından açılan itirazın iptali davasının reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat isteminin ise koşulları gerçekleşmediğinden keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmamış olması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 3.941,50-TL + 7.918,70-TL yenileme harcından, 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 11.824,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 969,80-TL temyiz masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 32.497,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır