Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/781 E. 2018/623 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/781 Esas
KARAR NO : 2018/623

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/08/2017
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili 28/08/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu … Gazetesinde taraflar arasında varılan mutabakat çerçevesinde davalıya ait ilan ve reklamların yayınlandığı, reklamlara ilişkin ordinoları şirket yetkilisi tarafından imzalanarak gönderildiği, mutabakat üzerine gazetenin 29.10.2015 tarihli … eki son sayfasında tam sayfa olarak 30.11.2015 tarihli akşam gazetesinin ulusal basınında 12. Sayfasında tam sayfa olarak ve 29.02.2016 tarihli … Gazetesi’nin 8. Sayfasında tam sayfa olarak yayınlanmasına rağmen düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip yaptıklarını, yapılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline, karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 29.10.2015 tarihinde yayın sözleşmesi yapıldığı ancak davalı şirketin 2015 yılında faaliyete başlamış olmasına rağmen ilanda ”2016 Yılında Üretime Geçiyor” yanlış ilan verildiğini, yapılan görüşmeler sonucu özür olarak yeni bir ilan yapılacağını sözlü olarak taahhüt edilmesi üzerine müvekkilinin 30.11.2015 tarihinde başka bir amaç ile yeni bir ilan sözleşmesi yapıldığını, bu ilanın yapıldığını, mutabakata varılan bu ilanın doğru şekilde yapıldığını, ancak ilk ilan ile ilgili özür ilanı yayınlanmadığı gibi müvekkilinden habersiz olarak farklı 3. Bir yayının daha yapılarak müvekkiline fatura edildiğini, müvekkilinin sorumlu olduğu tek faturanın 30.11.2015 tarihli fatura olduğunu, diğer faturalara konu ilk ilanların ayıplı olması 3. İlanın ise tamamen müvekkilinden habersiz yapılması nedeni ile müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin, davacı şirkete uzun vadeli çek ile ödeme yapacağı konusunda anlaşılmasına rağmen ilk ilanın ayıplı olması, 3. İlanında habersiz yapılması nedeni ile ödeme yapılmadığını, taraflar arasında müzakerelerin sürdüğü aşamada davacının takip başlattığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özete; ilanın ayıplı yapılmadığını, ilk ilanda firmanın istediği hususlar hakkında iletişim bilgileri yazıldığını, ilanda şirketin faaliyetine veyahut üretime ilişkin bilginin bulunmadığını, taraflar arasında özür mahiyetinde ilan yayınlanmasına ilişkin bir anlaşma bulunmadığı, hizmette ayıp bulunmaması yanı sıra süresi içerisinde ihbarda da bulunulmadığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 23/09/2016 tarihinde 35.938,00-TL fatura alacağını tahsili amacı ile takip başlatıldığını, davalıya 30.09.2016 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 03.10.2016 tarihinde itiraz edildiği, davanın ve takibin süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine ekli ordinoların incelenmesinde; 30.11.2015 tarihi ordino ile davalı şirketin 10.000,00-TL artı KDV. Bedelle ilan vermeyi talep ettiği, aynı tarihli başka bir ordino da sunulmuş olduğu, 29.10.2015 günlü ordino ile gazetenin Uşak ekinde arka kapakta 10.000,00-TL artı KDV. Bedelli ilanın yapılmasını talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi EK-4 delil olarak eklenen … ekinin son sayfasında davacının ilanının yayınlandığı, ilanda (Uşak’dan Dünyaya Yeni Bir Marka My Granit Yapılarak Değer Katıyoruz) ibareleri ile telefon ve mail adresinin bulunduğu, bunun dışında faaliyet tarihi ile ilgili herhangi bir ibarenin bulunmadığı, bu ilanın 29.11.2015 tarihli ordinoya göre yapıldığını, taraf beyanları ile sabit olduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan 30.11.2015 tarihli gazete suretinde 12. Sayfasında davalıya ilişkin röportaj ve ilanın yayınlandığı, dosyaya sunulu olan 30.11.2015 tarihli ordinonun buna ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesine EK-6 delil olarak sunulan 29.02.2016 tarihli … Gazetesi Denizli ekinin 8. Sayfasında yine davacıya ait ilanın yayınlandığı görülmüştür.
Mahkememizce taraflara ait deliller toplanmış, davacı tarafından faturalar dosyaya ibraz edilmiştir. Mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında; davalı vekili faturaların tebliğine ilişkin itirazlarının bulunmaması nedeni ile davalı defterlerinin incelenmesine gerek bulunmadığını, sadece 1 ilanın yapıldığını, diğer ilanın yanlış yapıldığını, bu nedenle ücret talep edilemeyeceğini 3. İlanın ise habersiz yapıldığını savunmuştur. Bu durumda, mahkememizce davalı defterleri üzerinde inceleme yapılmasına gerek görülmemiş, davalı vekilinin buna ilişkin talebi ile uyuşmazlığın mahiyeti itibari ile tanık dinletme talebi 18.05.2018 tarihli oturumda red edilmiştir.
Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinde, dava konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında 29.10.2015 ve 30.10.2015 tarihli ordino sözleşmelerinin yapıldığı, 31.12.2015 tarihli fatura ile 30.11.2015 tarihli fatura konusu 2 ilanın davalı tarafından talep edildiği ancak 29.02.2016 tarihli faturaya konu ilanın davalı tarafından talep edildiğine ilişkin ordino bulunmaması nedeni ile ilan bedelinin talep edilemeyeceğini bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı tarafından davalıya verilen ilan hizmet bedelinin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 30.11.2015 ve 29.10.2015 tarihli 2 adet ordino sözleşmesi ile davacı tarafından davalıya ait ilanları düzenlenerek faturaların davalıya tebliğ edildiği sabittir. Sunulu olan ordino sözleşmelerinde her bir ilanın bedeli ayrı ayrı yazılıdır. Davalı taraf, 29.10.2015 tarihli ilanın hatalı yapıldığını, bunun üzerine davacının özür mahiyetinde bir ilan yapmaya taahhüt ettiğini, 30.11.2015 tarihli ilanın kendi talepleri ile yapıldığını, özür mahiyetindeki ilanın yayınlanmaması nedeni ile 2. İlanın bedelinin ödenmediğini, 3. İlanın ise talep edilmeden yayınlandığını savunmuştur. Her ne kadar davalı, 29.10.2015 tarihli ilanda ayıp bulunduğunu, belirtmiş ise de ek-4 olarak sunulu ilanda tarihe ilişkin herhangi bir ifadenin yer almadığı, aslı sunulan … Gazetesi’nin Uşak … ekinin son sayfasında ilanın yayınlanmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık bulunmadığı, esasen taraflar arasında ilanın şekli ile ilgili bir sözleşme bulunmadığı ve ilan metninde de davalı talebinden farklı bir ibarenin yazılarak edimin ayıplı ifa edildiğinin kanıtlanmadığı anlaşılmakla takip konusu bu ilana ilişkin hizmetin verildiği kabul edilmiştir. Diğer taraftan, davalı vekili ilk ilandan sonra taraflar arasında özür mahiyetinde bir ilan yapılacağı konusunda mutabakata varıldığını savunmuş ise de buna ilişkin hiçbir kanıt dosyaya sunulmamıştır. Davacı tarafça, 30.11.2015 tarihinde davacının yazılı talebi ile … Gazetesi’nin Ulusal Basımının 12. Sayfasında tam sayfa ilan verilmek sureti ile ilan verilmek ve röportaj yapılmak sureti ile edim yerine getirilmiştir. Belirtilen röportaj da 2016 yılında üretime geçireceğini yazılı olduğu ancak bu beyanların şirket yöneticisinin vermiş olduğu röportajdan yazıldığı, ilan metninde yer almadığı ve davalının gerek ilan öncesi ve gerekse de ilan sonrası faaliyet tarihine ilişkin davacıya bilgi verdiği veya belli bir tarihin kullanılmasında menfaati bulunduğunu kanıtlayamaması nedeni ile tacir olan davacı tarafından yayınlanan ilan bedelinin tahsili gerekmektedir. 29.02.2016 tarihli ilana gelince her ne kadar bu ilana ilişkin yazılı bir ordino sunulmamış olsa da önceki ilanlardan sonra davacı tarafından davalıya ait ilanın yapılarak emsal ücret istendiği, faturaların davalıya tebliğ edilmesine rağmen itiraz edilmediği, TTK.’nın 20. Maddesi gereğince tacir olan davacının ticari işletmesi ile ilgili yapmış olduğu iş nedeni ile uygun bir ücret talep edebileceği, taraflar arasındaki önceki mutabakatlar gözetildiğinde istenilen ücretin yerinde olduğu anlaşılmakla bu istek kalemi yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılarak davacının takibe vaki itirazının iptaline, sözleşme ve faturadan kaynaklı alacağın likit olması nedeni ile davacı yararına %20’i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takip konusu 35.938,15-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranını aşmamak üzere reeskont faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 7.187,63-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 2.454,93-TL harçtan peşin alınan 434,05-TL harcın mahsubu ile 2.020,88-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 434,05-TL peşin harç ile 31,40-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti ile 115,50-TL posta giderinin toplamı olan; 915,50-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 4.303,20-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸