Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/762 E. 2019/1274 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/762 Esas
KARAR NO : 2019/1274

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) – Asıl Dava Yönünden
Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin – Birleşen Dava Yönünden

DAVA TARİHİ : 21/08/2017 – Asıl Dava Yönünden
06/12/2017 – Birleşen Dava Yönünden

KARAR TARİHİ : 27/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 28/11/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 21/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili gerçek kişilerin dava konusu şirkette %95 oranında, davalı …’ün ise %5 oranında hissedar olduğunu, müvekkillerinin Türkiye’de gayrimenkul yatırımı amacıyla dava konusu şirketi kurduklarını, davalının da şirket faaliyet alanı konusunda yetkin olması nedeniyle kendisini şirkete ortak ettiklerini, müvekkillerinin yabancı uyruklu ve davalının Türk vatandaşı olması nedeniyle şirketi temsil yetkisinin davalıya tevdii edildiğini, davalı şirket yöneticisinin şirkete alınan ve satılan gayrimenkullerle ilgili şirketin zararına işlemler yaptığını, herhangi bir karar olmamasına rağmen kendisine ücret olarak 768.280,60-TL ödeme yaptığını, ayrıca şirketle ilgili usulsüz harcama ve ödemelerden dolayı şirketi ciddi oranda zarara uğrattığını, şirket yönetimini devraldıktan sonra yapmış oldukları araştırmada şirketi en az 3.000.000-TL zarara uğrattığını, bu bağlamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 3.000.000-TL zararın davacı şirkete ödenmek üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava yönünden davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin şirket ortağı ve yöneticisi olarak yapmış olduğu tüm işlemlerden davacı ortakları haberdar ettiğini, satılan taşınmazlarla ilgili davacıların hissesine düşen parayı kendilerine gönderdiğini, müvekkilinin şirketi zarara sokacak herhangi bir eylem ve işleminin bulunmadığını, bu kapsamda davanın reddini; bilahare dosyaya sunmuş olduğu 31/08/2018 tarihli ıslah dilekçesinde davanın mahiyeti gereği şirket yöneticisi sorumluluğunun 5 yıllık zaman aşımına tabi olması nedeniyle zaman aşımı itirazında bulunmuştur.
Birleşen dava yönünden davacı vekili Bakırköy …..ATM 06/12/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %5 oranında hissedar olduğunu, müvekkilinin 28/07/2016 tarihine kadar davalı şirkette müdür olarak görev yaptığını, bilahare müdürlük görevinden ayrıldığını, şirketin işleyişiyle ilgili diğer ortaklar tarafından kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, bu nedenlerle TTK 638.maddesi gereğince şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava yönünden davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirketle ilgili kendisinin bilgilendirildiğini, davacının ileri sürdüğü hususların şirketten çıkması için haklı neden oluşturmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …..ATM ….. esas ….. karar sayılı ilamıyla birleştirme kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş, yargılamaya mahkememizin …. esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar, dava konusu şirkete ait taşınmazların alım satımıyla ilgili davalının şirketi zarara sokacak herhangi bir eylem ve işlemlerinin bulunup bulunmadığı hususunda dosya bilirkişi heyeti ….. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 25/06/2018 tarihli raporlarında özetle; “Yalova ili …. ilçesinde kain ….. nolu parselle ilgili 03/01/2012 tarihinde yapılan alım işlemiyle ilgili şirket zararının 2.152.000-TL, İstanbul ili ……. ilçesi ….. Mahallesinde kain …. ada ….nolu parselle ilgili yapılan satın alma işleminde ödenen bedel ile taşınmazın rayiç değeri arasında herhangi bir uyumsuzluk bulunmadığını, bedellerin uyumlu olduğunu, İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi …. mahallesinde kain ….. nolu parselle ilgili yapılan 29/03/2012 tarihli işlemle ilgili şirket zararının 1.200.000-TL olduğunu, aynı parsele yönelik ikinci satış olan 19/08/2015 tarihli işlemle ilgili şirket zararının 1.400.000-TL olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.

Şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi heyeti……ile ….. tarafından düzenlenen 15/04/2019 tarihli raporlarında “davalının kendisine yapmış olduğu 700.000-TL maaş ödemesi, 219.693,39-TL Belediye’ye yapılan bağışlar ve ….. Yatırım LTD ŞTİ’ne yapılan 75.000-TL ödemenin mahiyetinin açıklanamadığı, söz konusu ödemelerin şirket kayıtlarına göre usulsüz ödeme ve harcama şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi heyetleri tarafından düzenlenen raporlarda davalı tarafın şirket yöneticisi olarak yapmış olduğu usulsüz işlemler ve harcamalar kapsamında belirlenen zarar miktarı davalı tarafın ıslah dilekçesiyle ileri sürdüğü zaman aşımı itirazı kapsamında davanın açıldığı tarih olan 21/08/2017 tarihi baz alınmış, şirket yöneticisi sorumluluğunun 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu dikkate alınarak dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre sonucunda 21/08/2012 tarihinden sonra yapılan usulsüz harcama ve ödemeler değerlendirildiğinde davacının sorumluluğu Büyükçekmece ….. mahallesinde kain ….. nolu parselin ikinci satışı olan ve 19/08/2015 tarihinde yapılan işlemden dolayı 1.400.000-TL + herhangi bir ortaklar kurulu kararı veya ana sözleşmede hüküm bulunmadığı halde davacının 2016 yılında kendisine maaş adı altında yapmış olduğu 700.000-TL ödeme + Belediye’ye bağış adı altında yapılan ve zaman aşımına uğramayan 43.659-TL (20.290-TL + 23.369-TL’lik ödemeler) + ….. Yatırım LTD ŞTİ’ne yapılan 75.000-TL ödeme olmak üzere zaman aşımına uğramayan ve davacı şirket tarafından talep edilebilecek alacak miktarının 2.218.659-TL olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar birleşen dava yönünden davalı taraf haklı nedenle şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin davacı yönünden ortaklıktan çıkartılmasını gerektirir haklı neden olmadığı, asıl dava yönünden toplanan delillere göre davacının eylem ve işlemleriyle dava konusu şirketi zarara uğrattığı ve mahkememizce zararın tazmini yönünde karar verildiği dikkate alınarak davacının birleşen dava yönünden isteminin reddedilmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden davalının yönetici olduğu dönemde ve zaman aşımına uğramayan bilirkişi heyeti tarafından usulsüz eylem, işlem ve ödemeler sonucunda yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen şekilde davacı şirketin toplam 2.218.659-TL zarara uğratıldığı, iş bu zararın davacı şirkete ödenmek üzere davalıdan tahsiline; birleşen dava yönünden davacı tarafın eylem ve işlemleriyle şirketi zarara uğrattığı ve ayrıca dava dilekçesinde belirtmiş olduğu şirketle ilgili kendisine bilgi verilmemesi hususlarının şirketten çıkartılması için haklı neden oluşturmadığı ve bu nedenlerle birleşen davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava yönünden davacıların davasının KISMEN KABULÜ ile 2.218.659-TL’nin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 151.556,59-TL ilam harcından peşin alınan 51.232,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 100.324,09-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 51.232,50-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 11.060,90-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 36,00-TL, tebligat-posta gideri:1.024,90-TL, bilirkişi ücreti: 10.000,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 8.184,40-TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 83.479,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 45.203,64-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
8-Birleşen dava yönünden davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
9-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 31.40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.